2 Ocak 2011 00:00

Toksoplazmosis, Toxoplasma gondii isimli parazit bakterinin yol açtığı bir hastalık. Pek çok kişi bu hastalığı fazla bilmese de hamile kadınlara olan etkisi nedeniyle ilgiyi hak ediyor. Aslında genel nüfusun dörtte biri bu hastalıktan muzdarip. Enfeksiyon özellikle bağışıklık sistemleri zayıf kişilerde ciddi sonuçlara sebep olmaktadır. Bazı nadir vakalarda ise hastanın bağışıklık sistemi güçlü olsa da ciddi göz ve merkezi sinir sistemi hastalıkları ile hamile kadınlarda bebekte doğuştan gelen bozukluklara ve bebek ölümlerine, dolayısıyla erken doğumlara sebep olmaktadır. Bu parazit daha çok kedi ve köpek gibi canlılardan insanlara geçiyor. Genellikle hamile kadınlardan enfeksiyon riski nedeniyle kedileri varsa, kumunu hamilelikleri süresince kendilerinin değil bir başkasının değiştirmesi istenir.
Geçtiğimiz hafta Cell Host & Microbe dergisinde yayınlanan bir araştırma bu parazite ait tek bir gendeki değişikliklerin onu konak hücreler açısından nasıl daha tehlikeli hale getirdiğini gösterdi. Araştırmaya konu olan ROP18 isimli gen, konak hücrelerin proteinlerini bir şekilde etkisiz hale getirmektedir. Normalde parazit konak hücreye girdiğinde kendi etrafına bir astronot kıyafeti gibi giydiği koruyucu bir balon oluşturur. Bu balon, onun, konak hücrenin savunma sisteminden kaçmasına yardımcı olur. Bir nevi parazitin Truva atıdır bu balon. Balon sayesinde tanınmadan hücre içine girer ve hücrenin kaynaklarını, kendisini çoğaltmak ve hücreyi ele geçirmek için kullanır. Parazitliği buradan gelmektedir Toxoplasma gondii’nin. Evrimsel süreçte parazit konak hücrenin savunmasını alt edecek yöntemleri geliştirse de aynı süreç konak hücre için de işlemektedir. Konak hücre de bu evrimsel süreçte savunmasını geliştirmiştir. Nasıl mı? Konak hücrenin ürettiği proteinlerin bir kısmı parazitin çevresindeki balonu patlatarak parazitin konak hücre tarafından tanınmasına olanak verir. Ancak parazit bunun için de bir kaçış yolu geliştirmiştir. Yukarıda sözünü ettiğimiz ROP18 geninin ürünü olan protein konak hücrenin balonu patlatacak olan proteinlerini etkisiz hale getirmektedir. ROP18 ve onun türevi olan proteinlerin hücre içindeki kesin rolleri ve insandaki hastalıkta oynadıkları roller tam olarak bilinmemektedir. Eğer ROP18 gibi proteinleri etkisiz hale getirebilecek tedaviler bulunabilirse, enfeksiyonla mücadele daha etkin hale gelecektir. Bunun için de ROP18 ve benzeri proteinlerin yapılarının ve çalışma mekanizmalarının anlaşılması gereklidir. Hayvan modelleri ve hayvan hücreleri ile laboratuar ortamında yürütülen çalışmalar ROP18 proteininin bağışıklıkla ilgili bir protein ailesi olan GTPaz (GTPaz, guanidin trifosfataz, yani DNA’yı oluşturan moleküllerden biri olan GTP (guanidin trifosfat) molekülünü parçalayan protein ailesi) proteinlerine bağlandığını göstermiştir. Bu bağlanma sayesinde konak hücrenin proteinleri etkisiz hale gelmektedir. Ancak insanlarda aynı GTPaz ailesi bulunmamaktadır. İnsanlarda buna yakın ve oldukça benzeyen guanilat bağlayıcı protein ailesi benzer bir işleve sahiptir. Araştırmayı yürüten Washington Üniversitesi’nden Moleküler Biyoloji Profesörü Dr. David Sibley ile onun doktora öğrencisi Fentress şimdi ROP18’in insan proteinine bağlanıp bağlanmadığı ve aynı etkiyi gösterip göstermediğini test ediyor. Sıtma paraziti olan Plasmodium da Toxoplasma ile aynı parazit ailesinden gelmektedir. Bu mekanizmanın anlaşılması, aynı aileden başka bir parazitin enfeksiyon mekanizmasının anlaşılmasına da hizmet edecektir.
Günseli Bayram

Evrensel'i Takip Et