6 Nisan 2005 21:00

Renkli bir yaşam...

Yazar Üstün Akmen, renkli ve geniş bir yelpazede süren yaşamını "Provasız Hayat" adıyla kitaplaştırdı. Anılarında; Yılmaz Güney'den Zeki Müren'e, Ajda Pekkan'dan, Sinan Cemgil'e uzanan pek çok isme de yer veriyor Üstün Akmen. Bu onun renkli yaşamının bir başka kanıtı olsa gerek. Üstün Akmen, tiyatro eleştirileri yazmayı sürdürüyor; şiir, öykü ve gezi yazısı çalışmalarının yanı sıra halen PEN Yazarlar Derneği Başkanı. 40 yılı bulan sanat yaşamında, edebiyat ve sahne sanatları onun temel çalışma alanı olmuş. "Provasız Hayat"ta, gözaltılar, işkenceler de var; büyük holdinglerde üst düzey yöneticilikler de; Cumhuriyet'te Genel Müdürlük de var; Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticiliği de... Yılmaz Güney ve Sinan Cemgil gibi isimler de geçiyor; Ajda Pekkan ve Vehbi Koç da... Kitabın sonunda yer alan ad dizini ve sayfa numaraları da meraklısına okuma kolaylığı sağlıyor. Toplamda 500'e yakın ismin bir araya geldiği ya da içinden kısa süreli olsa geçip gittiği bir hayat Üstün Akmen'inki. "Provasız Hayat"ta dikkate değer kılan bu çeşitlilik ve geniş yelpaze olsa gerek...

'Çırılçıplak soyunmak' Üstün Akmen, bir röportajında "Anı yazmak bence çırılçıplak soyunmak anlamına geliyor. Onu saklayayım bunu sakınayım denilmemesi gerekiyor" diyor. Bu yaklaşıma uygun hareket etmiş, kitabı boyunca. Gerçek isimleri kullanması bu yaklaşımın bir boyutu. Elbette, aşklar ve ilişkiler de "bu çırılçıplak soyunma"nın önemli bir boyutunu oluşturuyor. İlk gençliğinden bugüne yaşadığı aşkları, geçirdiği evrim içinde anlatıyor. "Ben Marksistim; malın, metanın kendine ait olmasını savunmuyoruz tabi, ama kadın söz konusu olunca sahipleniyoruz. Kadını mal gibi görme bu" diyen Akmen, özellikle "kıskançlık" ve "sahiplenme" olgularına eleştirel bir bakış ile yaklaşıyor.

Bir radyo konuşması "Provasız Hayat"ta belge niteliğinde bazı tarihi bilgilere de ulaşmak mümkün. Örneğin, Yaşar Kemal'in 1963 seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi adına yaptığı radyo konuşmasının tam metnini veriyor Üstün Akmen. Kendisi de kovulana kadar TİP saflarında mücadele eden Üstün Akmen, yıllarca sakladığı bu metnin onun yaşamında özel bir yeri olduğunu da ekliyor. Yaşar Kemal, "İşçiler, köylüler aydınlar! Ve bilcümle Tüm halkım sözüm sizedir!" diye başlayan konuşmasında, şöyle diyor: "Siz Bir düşünün, bir düşünün ki, otuz milyon emek hiç kimsenin değil, sömürücünün değil, yalnız Türkiye'nin kalkınmasının emrinde. Azıcık durup da bunu bir düşünün hele... Birkaç yılda Türkiye ne hale gelebilir... (...)Biz Türkiye İşçi Partisi, sömürülen yüzde 99'u, yüzde 1'in elinden kurtarıp Türkiye'yi yücelteceğiz. Yetmiş köyü olan ağaya ekebileceği kadar toprak bırakıp, gerisini bu memleketin gerçek sahipleri, köylülere vereceğiz".

Bugüne dair ipuçları "Provasız Hayat"ta başka ayrıntılar da var kuşkusuz. Gençlik yıllarında dönemin eğlence kültürüne, Fenerbahçe yöneticiliği dönemini anlattığı bölümde, tribün terörüne dair izlere; Cumhuriyet döneminde medya ve sermaye ilişkilerine; özel şirket yöneticiliği günlerinde rüşvet, hayali ihracat gibi dümenlere dair bilgi ve ipuçlarına ulaşmak mümkün. Yine de, işkencehanelerden genelevlere kadar uzanan geniş bir yelpazede geçen "Provasız Hayat", daldan dala atlayan bir anılar ya da belgeler toplamı değil. Üstün Akmen, anılarını yazarken "hasta bir adam" figürü kullanmış ve bir roman kurgusu yapmayı yeğlemiş. Hasta adamın geri dönüşlerle anlattığı yaşam öyküsü, edebi yönü de olan bir anı-romanı ortaya çıkarmış.

Evrensel'i Takip Et