11 Ocak 2003 22:00

'Deniz Gezmiş'i ben tutukladım'

"Yeter artık! Aynı şey, aynı şey!.." İzmir Narlıdere Dinlenme ve Bakımevi'nin Özel Bakım Ünitesi'nde yatan emekli hakim Raif Tosyalı, tutuklama kararı verdiği Deniz Gezmiş ile ilgili kendisine sorular sorulmasına bu sözlerle tepki gösteriyor. Yaşı 85'i çoktan devirmiş olan emekli hakim Tosyalı, o günleri iyi anımsamasına rağmen hem konuşmak bir yana nefes almasını bile ıstırap haline getiren hastalığı, hem de sadece "Deniz Gezmiş'i tutuklayan hakim" olarak anılmak istememesi nedeniyle sorulara kısa kısa yanıtlar verdi. Daha önce kaldığı huzurevine gelerek kendisine Deniz Gezmiş'le ilgili sorular soran, fotoğraflarını çeken, kameraya alan televizyon ve gazetecilerin kendisinin başka özellikleri olduğunun da farkına varması için, yatağının başucuna mahkeme başkanı olarak Bülent Ecevit'i yargıladığı anın fotoğrafını iliştirmiş. Bize de, hasta yatağında fotoğrafını çekerken o resmi de çekmemiz için işaret ediyor. Hep Deniz... Ancak Tosyalı'nın kendisinin de yakından bildiği bir gerçek var o da Deniz Gezmiş, Türkiye siyasi ve devrimci hareketi içinde, dönüm noktası olarak bilinen isimlerden biri. Deniz'in yanı sıra Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Sinan Cemgil, Cihan Alptekin gibi dönemin gençlik önderlerinin çekirdeğini oluşturduğu Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nun (THKO), silahlı mücadeleyi kır gerillası olarak sürdürme kararı sonrasında gelişen olaylar günümüzde de hâlâ izlerini koruyor. Bu amaçla ilk olarak Nurhak'lara gelen THKO'nun gerilla grubu, Denizler'in katılımıyla açık gerilla faaliyetlerine başlamayı planlarken, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın yakalanmasıyla büyük bir darbe almıştı.

Kendine güveni tamdı Raif Tosyalı, Deniz Gezmiş'in yakalandıktan sonra Ankara'ya getirilmesi ve burada İçişleri Bakanı Haldun Menteşeoğlu'yla olan diyaloğu ve sonrasında götürüldüğü Ankara Emniyeti'nden tevkif kararıyla mahkemeye getirildiğinde kendisinin nöbetçi hakim olduğunu dile getirdi. "O gün nöbetçi hakimdim. Suçüstü vakalara nöbetçi mahkemeler bakar" bilgisini veren Tosyalı, "Deniz Gezmiş'i bana getirdiklerinde birçok olaydan tahkikatlıydı zaten. Tevkif kararıyla geldi Deniz" dedi. Deniz Gezmiş'in kendisine getirilinceye kadar Ankara'da yaşadığı resmi süreci aktaran hakim Tosyalı, şöyle konuştu; "Bu tip kişiler yakalandıktan sonra emniyet müdürüne götürülürler. Deniz'i İçişleri Bakanı'nın karşısına çıkarmışlar. Sonra Emniyet Müdürlüğü'ne, en son bana getirdiler." Deniz'in nöbetçi mahkemeye çıkarılana kadar emniyette kötü muameleye uğrayıp uğramadığını hatırlayıp hatırlamadığı yönündeki sorumuzu, İçişleri Bakanı ve kendisine getirildiğinde gazetecilerin de olduğunu aktararak yanıtlayan Tosyalı, "Basının önünde tokat atarlar mı? Dövmüşlerse emniyete götürüldüğünde olmuştur" diye konuştu.

'1 saat kadar sorguladım' Tosyalı, Deniz Gezmiş'i sorgulamasını ise şöyle anlattı: "Yaklaşık 1 saat kadar sorguladım onu. Ona ne iş yaptığını sorduğumda "İhtilalciyim" diye cevap verdi. Sorularıma sakin sakin cevaplar verdi. Kendine müthiş bir güveni olduğu her halinden anlaşılıyordu." Tosyalı, başka bir gazetede kendisinin ağzından verilen "Sorgu çok uzun sürdü. Aralarda Deniz'i koridorda uyurken görüyordum" sözlerini yalanlarken nasıl bir hakim olduğunun da ipuçlarını veriyordu; "Ben sorguya alıyorum, uyutur muyum, hiç? Burası meyhane mi derim? Sorgu sırasında ayakta durmasını sağlarım her şeyden önce." Tosyalı, Deniz'in sorgusunun en fazla bir saat sürdüğünü de sözlerine ekledi.

Hâlâ idamı savunuyor Emekli hakim Raif Tosyalı hasta yatağında hâlâ Denizler'e verilen idamın doğru olduğunu savunuyor. Deniz Gezmiş'i tutuklayan hakim olarak anılmaktan rahatsız olduğu anlaşılan Tosyalı'nın, Bülent Ecevit'i sorgulayan kişi olarak tanınmayı tercih ettiği anlaşılıyor. Biz de dahil diğer gazetecilerin kendisine Ecevit'i sorgulaması ile ilgili sorular sormamamıza da içerleyen Tosyalı, "Yeter artık! Aynı şey aynı şey..." diyor.

Evrensel'i Takip Et