17 Eylül 2002 21:00

Okula değil mahkemeye!

2002-2003 eğitim-öğretim yılı Sinop'un Ayancık ilçesinde, öğretmenlerin yargılanmasıyla başladı. Okuların açıldığı ilk gün, tüm öğrencilerin dersbaşı yaptığı saatlerde ilçedeki 91 öğretmen, 1 Aralık 2000 tarihinde gerçekleştirilen, 1 günlük işbırakma eyleminden dolayı, hakim karşısına çıkartıldılar. Büyük çoğunluğunu Eğitim-Sen'li öğretmenlerin oluşturduğu grubun yargılanmaya başlamış olması, bütün bir yaz boyunca öğretmenlerini özleyen öğrencileri de şaşırttı. Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianameye göre, 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanması istenilen öğretmenlerin yanı sıra, bu öğretmenlerle ilgili işlem yapmadığı iddiasıyla, İlçe Milli Eğitim Müdürü Erdoğan Erkaymaz da, Sinop Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Yaşanılan sürecin kendileri için onurlu bir mücadele olduğunu, 1 günlük işbırakma eylemini, ekonomik ve sosyal haklarına karşı kulak tıkayan yetkilileri uyarmak için gerçekleştirdiklerini ifade eden öğretmenler, gerekirse sendikalarının alacağı karara uyarak yine mücadele edeceklerini söylediler.

Suçlama 'meslektaş'tan 91 öğretmenin hakim karşısına çıkmasına neden olan ise bir meslektaşları. Ayancık Meslek Lisesi matematik öğretmeni Mervan Eren, önceki eğitim yılında okuldaki bir sergi çalışması sırasında bir siyasi partinin seçim afişini panoya asmak ister. Yaptığı işin yanlış olduğunu anlatmaya çalışan meslektaşlarına ise asılı duran sendika afişlerini gösterip, Eğitim-Sen'li öğretmenleri, "TİKKO'lu olmakla" suçlar. Okul müdür vekilini de yanına almaya çalışan ama bu amacına ulaşamayan Mervan Eren, müdür vekiline de cephe alır. Daha sonra Eğitim-Sen'li bir öğretmenin, etek boyunu bahane ederek şikayetçi olan Eren, okul idaresi tarafından açılan soruşturmada haksız bulunur. Bu sonuç Eren'in saldırganlığının artmasına neden olur. Eren, başta Eğitim-Sen çalışanları olmak üzere, İlçe Milli Eğitim Müdürü ile yerel yönetimi de hedef alır ve 1 Aralık 2000 tarihindeki işbırakma eylemiyle ilgili suç duyurusunda bulunur. Kaymakamlık suç duyurusu üzerine soruşturma izni isteyen Cumhuriyet Savcılığı'na izin vermeyince Mervan Eren bu kez üzerine Samsun Bölge İdari Mahkemesi'ne başvuruda bulunur. Mahkeme soruşturma izni verince dava açılır.

Hakim eş de karışıyor Bu olaylar sırasında ve sonrasında hemen her gün okula gelen Mervan Eren'in Hakim eşi Ferit Eren ise gelişmelere müdahale eder ve okul ortamının daha da gerginleşmesine yol açar. Hatta bazı öğretmenleri tehdit etmeye başlar. Meslektaşlarıyla ilgili şikayetleri okuldaki soruşturma sonunda haksız bulunan Mervan Eren'in ceza alarak 50 metre uzaklıktaki bir ilköğretim okuluna atanması üzerine eşi Ferit Eren de, müdür vekili ve tehdit ettiği öğretmenler hakkında 5'er milyar lira tazminat istemiyle iki ayrı dava açar. Öğretmenler buna altışar milyar liralık karşı dava açarak yanıt verir. İşte okulların açıldığı pazartesi günü, meslektaşlarının suçlamasıyla açılan 1 Aralık eylemi davasından yargılanan 91 öğretmen, dün de hakim Eren tarafından açılan tazminat davasında mahkemeye çıktılar. Karı-koca Eren çifti ise şimdilik başka bir yere tayin edildi.

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


İzmir'de okul rezaleti Özer Akdemir İlk ve orta dereceli okullarda 2002-2003 eğitim öğretim yılı sorunlar yumağı altında önceki gün başlarken, Narlıdere'de bulunan Kılıçarslan İlköğretim Okulu öğrencileri ortada kaldı. Önceki gün olduğu gibi dün de anne babalarının bin bir sıkıntıyla aldıkları önlüklerini giyerek okullarına giden öğrenciler yine kapalı kapılarla karşılaştılar. Okul bahçesinde protesto eylemi yapan öğrenciler ve velileri, kapatılan okulun tekrar açılmasını talep ettiler. Koşullu olarak hibe edilen bir arazi üzerinde inşa edilen, ancak mahkeme sahibinin okulla ilgili koşullar yerine getirilmediği için mahkemeye başvurarak okulun boşaltılması yönünde bir karar çıkarttırması ve Milli Eğitim'in bu nedenle okulu kapatması üzerine boşta kalan öğrenciler dün yine kapıdan döndüler. Milli Eğitim'in, okulun personelini ve öğrencilerini 2 kilometre uzaklıktaki bir başka okula kaydırdığını belirten veliler, Kılıçarslan İlköğretim Okulu'nun tekrar eğitime açılmasını istiyorlar. Çocuklarının 2 kilometre uzaklıktaki okula nasıl gidip geleceklerini soran İnönü ve Atatürk mahallesi sakinleri, "Biz zaten yoksulluk içinde yüzüyoruz. Servis tutacak paramız yok" diyorlar.

'Büyük bir utanç' Öğrenciler ve aileleriyle birlikte günlerdir okulun açılması için mücadele eden Eğitim-Sen 6 No'lu Şube Başkanı Adil Serim, çocukların okulların açılmasının sevincini yaşamak yerine kapatılan okullarının üzüntüsünü yaşamalarının büyük bir utanç olduğunu söyledi. Devletin, arazi sahibi ile yapılan protokoldeki maddelere uymaması nedeniyle okulun kapatıldığını belirten Serim, "Protokole göre arazi sahibinin isminin okula verilmesi ve sınıfların 25 kişilik olması gerekiyordu. Ancak başta bu maddeler olmak üzere hiçbir koşul yerine getirilmedi. Arazi sahibi bunun üzerine mahkemeye başvurdu. Mahkemede, araziye 4.5 trilyon bedel biçti. Bu parayı vermeyen Milli Eğitim'de okulu boşalttı. Şimdi, okul binasını yangından mal kaçırırcasına öne sürülen koşulları yerine getirmeden inşa eden yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Çünkü, burada 750'ye yakın öğrenci okuyordu. Hepside yoksul aile çocukları oldukları için ortada kaldılar" bilgisini verdi.

Çözüm taşımalı eğitim Okulun öğrencisi, öğretmeni ve diğer personeliyle birlikte 1.5-2 kilometre mesafedeki Oğuzhan İlköğretim Okulu'na taşındığını belirten Serim, özellikle kış aylarında çocukların çok zor şartlarla karşılacaklarını anlattı. Serim, varolan sorunu aşabilmenin tek yolunun ise, köylerdeki gibi taşımalı eğitim sistemi olduğunu ifade etti. Çocuklarıyla birlikte "Okulumuzu istiyoruz", "Okul bizim yuvamız kapattırmayız", "Okulumuzu terketmeyeceğiz" sloganlarını atarak okul bahçesinde eylem yapan veliler ise, çocuklarının derste olmaları gereken bir zamanda, okullarının açılması için eylem yapmalarını "Devletin ayıbı" olarak nitelendirdiler. "Eskiden üniversitelerde olurdu bu tür eylemler. Ülkeyi bu hale getirenler eylemlerin artık ilkokullara kadar inmesine neden oldular" diyen veliler, eylemlerini sürdüreceklerini söylediler.