08 Nisan 2001 21:00

Yılmaz Güney sinemasında film müzikleri

Yılmaz Güney sinemasının en seçkin örnekleri ve Güney ile ilgili üç belgesel, Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Vakfı tarafından VCD olarak piyasaya sunuldu.

Paylaş
Yılmaz Güney sinemasında film müzikleri
Sinan Gündoğar
Gelişen teknoloji her zaman için evlerimizin içerisine girmeyi başarıyor. Ancak kimi zaman bu teknolojiler, bizi, "klasik bir tüketici" haline de getirebiliyor.
Bunun bir örneğini VCD'delerde yaşıyoruz. Daha öncesinde, video kasetlerde ortaya çıkan, kısa bir sürede "sinema kültürünü" bile etkileyecek denli yaygınlaşan bu olgu şimdilerde VCD'de karşımıza çıkıyor. VCD'nin hem film izleme, hem de müzik dinleme avantajının yanı sıra, bir de birçok gazetenin sadece bir "tüketici kitlesi" yaratma, yeni bir pazarın oluşturulmasına katkı sunarken aynı zamanda, bundan pay alabilmek amacıyla, "kuponlarla" VCD'ler dağıtmış olması da, bu yaygınlığın bir diğer sebebidir.
Ancak burada küçük bir ayrıntıya değinmekte yarar var. Yıllar öncesinde sinemalarda gösterime girmiş, Türkiye veya dünya sinemasına damgasını vurmuş olan filmlerin ya çok kötü kopyalarla korsan olarak piyasaya sunulmuş olması, ya da piyasada bulunmaması da, tüketicilerin "alternatif" bulmakta yeterince güçlük çekmesini sağlıyordu. Sözünü ettiğimiz alternatiflerden biri de, şüphesiz Yılmaz Güney filmleridir. Ancak burada Yılmaz Güney sinemasındaki bölümleri de göz önüne almak gerekiyor.
Çünkü onun ilk dönem filmleri, farklı film şirketlerine ait. Bunun bir sonucu olarak da, niteliksiz kopyaların yanı sıra, kimi zaman ise, filmlerin kısaltılarak piyasaya sunulmuş olmasının da, Yılmaz Güney sinemasına bir saygısızlık olarak değerlendirilebilir. Yılmaz Güney sinemasının kilometre taşlarını oluşturan filmler ise, Güney Filmcilik'e ait. Güney Filmcilik'e ait filmler, Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Vakfı tarafından, biraz geç kalmış olsa bile, 10 film ve üç belgesel toplam 13 VCD olarak seyircilere ulaştırıldı.
Film müziği
'80 sonrasında video kaset olgusunun yaygınlaştığı dönemde, Yılmaz Güney filmlerinin yasaklı olması ve piyasada bu filmlerin bulunmaması, bu filmlerin VCD olarak seyircilere ulaştırılmasını daha da anlamlı kılmaktadır. Hem yeni nesilin bu filmlerle ve doğal olarak Yılmaz Güney sinemasıyla buluşmasını sağlamaktadır, hem de bu filmler üzerinde yeni araştırmalar yapma ya da gözden uzak tutulmuş kimi olguları inceleme imkânı vermektedir.
Bunlardan biri de Yılmaz Güney sinemasındaki "film müziği" olgusudur. Son yıllarda türlü reklamlarla vizyona giren birçok filmin müziğinin aynı zamanda müzik albümü olarak dinleyicilere sunulması, bu yönde de bir talebin olduğunu ya da bir pazar oluşturma çabasının olduğunu gösteriyor.
Yılmaz Güney sinemasında film müziği de, incelenmesi gerekli bir olgudur. Çünkü Yılmaz Güney sinemasının birinci bölümü olarak adlandırılabilecek vurdulu kırdılı, kent kabadayısı tiplemesinin yer aldığı filmlerde, film müziklerinin seçiminde hiçbir özene rastlanmaz. Bu dönemde müziklerin kime ait olduğuna dair bir bilgi de yoktur. Bu, aynı zaman da, bu filmlerin gerçekten de "ulaşılmak istenen bir noktanın basamağı" olarak kullanıldığını kanısını güçlendiriyor. Ancak, kimi filmler vardır ki, film müziğinin yapılması için seçilmiş olan isimler aynı zaman da, filme gösterilen özen hakkında yeterince bilgi veriyor.
Kırsal alan etkisi
Yılmaz Güney sinemasında, film müziği ve bu işi üstlenen müzisyenlerin ismi arasında ilginç bir bağlantı kurulabilir. İlk filminden itibaren, film müziklerinin özenle seçildiği ilk filmler, daha çok "kırsal alanda" geçen filmlerdir. Güney filmlerinin kronolojisine baktığımızda, film müzikleri konusunda ismine ilk rastladığımız kişinin Muzaffer Sarısözen olması (Alageyik, Tütün Zamanı), elbette onun Anadolu'nun birçok yöresinde derlemeler yapmış olmasıyla da bağlantılıdır. Benzer özelliklere sahip olan Nida Tüfekçi'nin de, ilk dönemleri olmasına rağmen, hem filmin konusuyla, hem içerdiği "ağa-köylü" çatışması yönüyle, Güney sineması hakkında ilk ipucu olarak değerlendirilebilecek "Hudutların Kanunu" adlı filmde karşımıza çıkması, Anadolu'nun kırsal alanındaki filmler ile, bu yörelerde derlemeler yapmış olan sanatçıların seçilmesi konusundaki tezi güçlendirmektedir. Bütün filmleri içerisinde en ilginci şüphesiz, "Kızılırmak Karakoyun" filmidir. Çünkü bu filmin müziği Orhan Gencebay ve Abdullah Bayşu tarafından hazırlanmış.
Yılmaz Güney sinemasında film müziği anlamında ilk dikkat çekici müzisyenler, şüphesiz Şanar Yurdatapan ve Atilla Özdemiroğlu'dur. "Zavallılar", "Arkadaş", "Endişe", "İzin" filmlerinin müziklerini üstlenmiş olan bu sanatçılar, aynı zaman da en özgün film müziği dalında da ödüller aldılar. Bunu bir tarafa bırakacak olsak bile, "Arkadaş" filminde rol alan Melike Demirağ'ın, aynı isimli plakla müzik dünyasına atılmış olması bile, bu film müziğinin etkisini gözler önüne sermektedir.
Diğer bir isim de, Zülfü Livaneli'dir. "Sürü" film müziğinin ana teması olan ezginin yıllar sonrasında "Sürgün" adıyla tekrar piyasaya sunulmuş olması da, bu müziğin etkisi hakkında bilgi verir niteliktedir. Bu konudaki bir diğer ayrıntı ise, bu ezginin aslında, "Mele İsa" adlı bir Kürt ezgisi olmasıdır.
Bir filmde ilk kez sözleriyle birlikte bir Kürtçe ezginin kullanıldığı film ise "Yol" filmidir. Bu filmin gösteriminden sonra, yıllarca insanlar bu filmdeki "Ahmedê Roni" adlı parçayı arayıp durdular. Aradan 15 yıl geçtikten sonra, Nizamettin Ariç'in aynı isimli kasedin çok beğenilmesinde de bu filmin etkisi düşünülebilir belki. "Duvar" filminde de Kürtçe ve Türkçe ezgilerin yanı sıra, ana ve yan temalarla özgün bir film müziği kullanılmış. "Umutsuzlar" filmindeki solo kemanın yarattığı etki, "Ağıt" filmindeki "Zahit Bizi Tan Eyleme" türküsünün hem melodi hem de sözleriyle kullanılış tarzı da, Yılmaz Güney sinemasında, film müziği konusunun da farklı olduğunu gösteriyor. Bunların dışında, birçok film müziğine imza atmış olan Arif Erkin, ya da Metin Bükey'in de Güney'in filmleri için müzikler yapmış olmaları, onun bu konudaki duyarlılığını göstermektedir.
ÖNCEKİ HABER

Ölümleri durdurun!

SONRAKİ HABER

Onbeş yasanın krizle ilgisi yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...