15 Nisan 2015 01:55

Dökümhane işçileriyle 1 Mayıs’ı konuştuk: Şimdi uyanma zamanı

İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs yaklaşırken, İMES’teki D ve E bloklarında bulunan dökümhane işçileriyle görüştük. Ağır çalışma şartlarından yakınan işçiler, dökümhanelerde ölümün kol gezdiğini dile getirdi.

Dökümhane işçileriyle 1 Mayıs’ı konuştuk: Şimdi uyanma zamanı

Haşim DEMİR
İstanbul

İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs yaklaşırken, İMES’teki D ve E bloklarında bulunan dökümhane işçileriyle görüştük. Ağır çalışma şartlarından yakınan işçiler, dökümhanelerde ölümün kol gezdiğini dile getirdi. Uzun yıllardır çalışmalarına karşın, tek bir sendikacının yanlarına gelmemesine tepki gösteren işçiler, sınıf kardeşlerine çağrı yaptılar: “Şimdi uyanma zamanı.”

İlk durağımız D Blok’ta bulunan ve 80 işçinin çalıştığı Emek Paslanmaz Çelik. İşçilerden Ramazan Sağlam, 1 Mayıs’ın da hep işyerlerinin yakılıp, tahrip edildiği bir gün olarak gördüğünü söyledi. Sağlam, “Bunun tek kabahati bende değil. Ben 19 senedir burada çalışıyorum hiçbir sendika gelip bizi aydınlatmadı. Döküm işçisi çok çalışır, işi ağırdır. Ne gazete okumaya ne de televizyon izlemeye vakti yeterince vardır” diye konuştu. Ağır çalışma koşullarına karşın işçi sağlığı ve iş güvenliğinin hiçe sayıldığını ifade eden Sağlam, “İş cinayetine kurban gitmiyoruz ama kanser gibi, akciğer hastalıkları gibi illetlerle yavaş yavaş ölüme gönderiliyoruz” dedi. Seçim döneminde partilerin verdiği vaatlere inanmadığını anlatan Sağlam, ülkenin gidişatını iyi görmediğini belirterek “Suriye’nin, Yemen’in durumuna dönmezsek şükredeceğim” dedi. 

ALANLARDA OLALIM

Aynı blokta bulunan Alçıpan Döküm Atölyesinde çalışan Mahir Tan da işçilerin 1 Mayıs’ı bilmemesinin ayıbının tek sorumlusunun sendikalar olduğunu belirterek “Yaklaşık 40 yıldır İMES’te 50-100-120 arasında işçi çalıştıran işyerleri olmasına rağmen hiçbiri gelip çalışma yapmadı” dedi. Bunun fırsat bilen patronların işçilerin okumaması, politikaya ilgi duymaması için her şeyi yaptığını anlatan Tan, “İnanın Cuma hutbelerinde cami imamı bile politika yaparken, patronlar iktidara gelen parti için çalışırken biz işçiler hep uyuduk. Şükür ettik, Allah razı olsun deyip sırtımızdan zengin olanlara dua ettik. Şimdi uyanma zamanı. Artık kimse İMES işçisi ile oynamasın. Sendikalara ayırım yapmadan çağrı yapıyorum gelin hep birlikte büyük bir alanda 1 Mayıs’ı kutlayalım. İşçilere yönelik baskı ve zorbalıklara, hak gasplarına, bizim haklarımızı tırpanlayan yasaların geri çekilmesine, parça parça ölümlerin durdurulmasına karşı 1 Mayıs’ta alanlarda olalım”dedi. 

SİYASİ FAALİYET DE LAZIM

Mert Döküm’de çalışan Ali Rıza Güzeloğlu 1 Mayıs’ın anlamını Otomobil-İş Sendikasının örgütlü olduğu bir fabrikada çalışırken öğrenmiş. 1996 1 Mayısı’nda Kadıköy’de yaşanan işçi ölümlerine tanıklık ettiğini dile getiren Güzeloğlu, “Biz işçiler cahil değiliz. Ama işçi bilinçsiz. Futbolla ilgilenen, spor gazeteleri okuyan bir kuşak işçi var. Bunu değiştirecek bir sendikal örgütlülük yoksa, bir siyasi faaliyet yoksa 1 Mayıs’ı bilmemek işçinin suçu değil.  İMES işçilerinin en önemli talebi insanca yaşayacağı bir ücrettir, ağır çalışma koşullarının sona ermesidir. Bunun için sendika da lazım, siyasi faaliyet de lazım” dedi. Yaklaşan seçimlere de dikkat çeken Güzeloğlu, şöyle devam etti: “Bu soygun düzeninden kurtulmak için işçi arkadaşlarım oylarını HDP’ye versin diyorum. AKP yine iktidar olur başkanlık sistemi gelirse bu günleri ararız.”

ŞÜKRETMEK KARNIMIZI DOYURMUYOR

Mehmet Güneş Kızıl Dökümhanesinde çalışan Gökhan Demirlek, İMES işçilerinin daha bilinçli bir örgütlülüğe sahip olması için mutlaka aydınlatılması gerektiğinin söyledi. “İnanın hayatı boyunca kitap okumayan, gazete okumayan işçi arkadaşlarımız var. Her şeye  şükretmek bizim karnımızı doyurmuyor. İMES işçisi de, döküm işçisi de içinde kızgın. Ama bu kızgınlığını düzene ve patronlara göstermiş değil” diyen Demirlek, şöyle devam etti: “İşçiler bölünmüş durumda. Hem etnik, hem de mezhepsel bakımdan. Bunu AKP yarattı. Alevi olan, Kürt olan işçi arkadaşlarımız düpedüz dışlanıyorlar. Buna İMES idari yönetimi de  çanak tutuyor. Onun için 1 Mayıs burada kutlanmalıdır. İşçilerin çoğu da bundan yana.  Yeter ki biz işçiler bir araya gelelim, İMES işçi komitesi etrafında örgütlenmeye devam edelim.”
Metal sektöründe örgütlenen DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikasını duyarlı olmaya ve İMES’te örgütlenmeye çağıran Demirlek, bölgede ABB ve Mert Akışkan Gücü işçilerinin öncülüğünde 1 Mayıs kutlanabileceğini kaydetti. 

İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin hiçe sayıldığını, basit bir eldivenin ve maskenin bile işçiye çok görüldüğünü belirten Ercan Premiks Kauçuk İşçisi Kürşat Yılmaz, ağır çalışma koşulları nedeniyle her gün ölümü soluduklarını söyledi. Yılmaz şunları söyledi: “Biz çalıştığımız atölyede kimyasal kokulardan, solumalardan, eldivensiz çalışmalardan dolayı kansere yakalanıyoruz. Özellikle cilt kanserine ve akciğer kanserine yakalanıyoruz. Hayatımız hiçe sayılıyor. Şimdi Suriyeli işçi kardeşlerimizle buraları doldurmak istiyorlar. Çünkü ucuz iş gücü tercih ediyor patronlar.  Bu koşullarda 1 Mayıs’a gidiyoruz. Taleplerimizle 1 Mayıs’ı kutlayacağız. Yerel 1 Mayıs daha önemli hale geldi. İMES işçileri olarak toplantılar yaparak bir yerel kutlama kararı alacağız.”


İMES’TE 1 MAYIS’I KUTLAYABİLİRİZ

Dökümhanelerde ölümün kol gezdiğini dile getiren Ateş Döküm İşçisi Öztürk Şahin, patronların işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerini almaması nedeniyle onlarca işçinin kanser tedavisi gördüğünü söyledi. Şahin şöyle devam etti: “İşçinin sendikası yoksa, bir partide siyasi faaliyeti yoksa en azından haklarını korumak ve geliştirmek için bir komitesi olsun. İMES İşçi Komitesi bunun için değerlidir. Döküm işçileri olarak ister 1 Mayıs için, isterse kalıcı hakları için olsun bir komite şarttır. Biz 6 kişilik bir komite kurduk. Değişik işyerlerinden arkadaşlarla 10 günde bir araya gelip tartışıyoruz ve kararlar alıyoruz. Soma katliamına karşı nasıl yerel bir eylem yaptıysak, 1 Mayıs’ta da yerel bir kutlama yapabiliriz. Çeşitli sendikaların temsilcileri ve üyeleri ile bir araya gelebiliriz. Bunu zorlayacağız.”

Erke Döküm’de çalışan Ali Güleç de seçim arifesinde kutlanacak 1 Mayıs’ın daha siyasi bir 1 Mayıs olacağını, buna da ihtiyaç olduğunu belirtti. Güleç “ Taksim kutlamasına her yıl 1 Mayıs kurban ediliyor. Ben bundan çok yana değilim. Tabii ki Taksim önemlidir. Ama her yerin Taksim olmasını istiyorsanız, mahallelerde, sokaklarda, ilçelerin en işlek caddelerinde 1 Mayıs kutlamalıdır. Neden İMES işçileri bir yerel kutlama yapmasın. Biz bu yıl yerel kutlama yapmak için tüm olanaklarımızı seferber edeceğiz. İşçi sendikalarını İMES ve OSB işçilerinin ortak 1 Mayıs kutlaması yapmaları için duyarlı olmalarını istiyorum” diye konuştu.

Metal Teknik Döküm İşçisi Medet Güvercin, işyerinde çalışan 65 işçiden ancak 7-8’inin 1 Mayıs’ın anlam ve önemini tam anlamıyla bildiğini söyledi. Güvercin “İşçi ne kadar bilinçliyse o kadar haklarına sahip çıkar. İstiyorlar ki işçiler bilinçlenmesin. İMES İşçi Bültenine bile patronlar tahammül etmiyor. İstiyorlar ki işçiler siyasileşmesin, direnmesin, grev yapmasın. AKP’de bunu istiyor” diye konuştu. 
İşçilerin bir araya gelip işçi komitesini güçlendirmesi gerektiğini dile getiren Güvercin, şunları söyledi: “Taksim’e gideriz gitmeyiz ama İMES’in içinde önünde 1 Mayıs’ı kutlayabiliriz. Yeter ki bu çalışmayı yapalım. Soma eylemi yapan İMES işçisi, 1 Mayıs’ı da kutlar. Bundan eminim.”s


İŞÇİLERİN TALEPLERİ 

* İşçi sağlığı iş güvenliği tedbirleri için sendika temsilcilerinin, TMMOB temsilcilerinin ve işçi temsilcilerinin içinde yer aldığı bir komite tarafından denetlenmelidir.

* İşçi sağlığı ve iş güvenliği için koruyucu her türlü alet edevat ücretsiz patronlar tarafından karşılanmalıdır.  
* Asgari ücret en az 1800 lira olmalı. Sigorta primleri tam ödenmelidir.

* Yol-yemek, iaşe ücretleri eksiksiz ödenmelidir. Zorunlu mesailer kaldırılmalı. Hafta sonu çalışmaya son verilmelidir.
* Çeşitli mahalle merkezlerine ve ilçe merkezlerine ücretsiz servis tahsis edilmelidir.

* Ücretsiz kreş imkanı sağlanmalı.

* Tam teşekküllü, cerrahi müdahale de yapacak bir poliklinik kurulmalı.

* Staj sömürüsü sona ermeli, çocuk içi çalıştırılmamalıdır. Stajyer öğrencilere en az asgari ücret ödenmeli ve sigortaları tam yatırılmalıdır.

* İşçilerin sosyal ve kültürel aktiviteleri için ücretsiz bir işçi lokali veya bir işçi kültür merkezi İMES içinde tahsis edilmelidir.s

Evrensel'i Takip Et