Bu yangın ne zaman sönecek?

Tolga Alp TURGUT
İstanbul

Bir öğretmen ne yapmalı? Atanması gereken okulun kaloriferini mi yakmalı ya da temizlik hizmeti personeli mi olmalı? Postacı, itfaiyeci yoksa imam mı olmalı? Doğru cevap ‘Sınıfında öğrencilerine ders anlatmak’ olmalı elbette. Ama memur öğretmenler, kurumlar arası ilk atama için kendilerine ayrılan yüzde 3’lük kontenjanın kaldırılmasıyla sınıfta öğrencileriyle olmak yerine itfaiyecilikten şoförlüğe kadar kamu kuruluşlarında farklı işlerde çalışmak zorunda kalıyor.

Liseden mezun olduktan sonra KPSS’ye girerek memur olan, memurluk yaptığı süre içerisinde de eğitim fakültesi diploması alarak öğretmenlik yapmaya hak kazanan ‘memur öğretmenler’ yaşadıklarını Evrensel’e anlattı. Ağustos 2012 atama dönemi başvurularına bir gün kala, Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle öğretmenlik yapmaları engellenen ‘memur öğretmenlerden’ İtfaiyeci Murat Özçelik, “Bu yangın ne zaman sönecek” diyerek memur öğretmenlerin yaşadığı haksızlığa tepki gösterdi. 

ÖĞRETMEN OLDULAR AMA...

Memur öğretmen atamaları hizmet puanına göre belirlendiği için sırası geldiğinde öğretmen olmayı bekleyen Murat Özçelik’in öğretmen olma hakkı elinden alındı. Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığında itfaiye eri kadrosunda 2009 yılından beri çalışan Özçelik, mesai saatleri dışında ders çalışarak 2012’de Türkçe öğretmenliği diplomasını aldığını anlattı. Özçelik, “Ortada büyük bir haksızlık var. Ben Türkçe öğretmeni olduğum halde itfaiyede çalışıyorum. Milli Eğitim Bakanına soruyorum. Bu yangını kim, ne zaman söndürecek” dedi.

‘ÖĞRETMEN AÇIĞI MALİYETSİZ KARŞILANABİLİR’

Liseyi bitirdikten sonra KPSS’yi kazanarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına atanan M.B. de adalet öğretmenliği diplomasına sahip başka bir memur öğretmen. “Memleketten uzakta üniversite okumak zordu. Öğretmenlik hayalimi gerçekleştirmem için hem okuyup hem çalışmam gerekiyordu” diyen M.B. “Biz memur öğretmenler, atanacağımızı bildiğimizden öğretmen olmak için bu yola başvurduk. Yasa değişti ancak 2012’den önce öğretmen olan devlet memurları asıl görev yerleri olan okullara atanmalıdır. Zaten maaşımızı devletten alıyoruz değişen bir şey olmayacak. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesine geçtiğimizde mali-bütçe anlamında hiçbir sıkıntı yaşanmadan öğretmen açığının birkaç binlik kısmı da karşılanmış olacak” dedi.

Memur öğretmenlerden bilgisayar öğretmeni R.Y.P. de “Sağlık Bakanlığında masa başı bir görevim var. Ama aldığım eğitim ile yaptığım iş uyuşmuyor. Çocuklarımıza, insanlığa faydalı olmak istediğim için öğretmenlik okudum. Huzursuzum, vicdanım rahat değil” şeklinde konuştu.