20 Aralık 2014 00:51

Borsaya rahatlık vatandaşa yük!

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, borsaya vergi getirileceği yönündeki haberlere açıklık getirdi. Babacan'ın açıklamaları borsacıyı rahatlatırken damga vergisinin kaldırılmasını bekleyen vatandaşa ‘kötü’ haber geldi.

Paylaş

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, borsaya vergi getirileceği yönündeki haberlere açıklık getirdi.

Babacan, “Vergi oranlarıyla ilgili değişiklik planımız yok. BIST ve sermaye piyasalarına vergi yok, tam tersi amacımız sermaye piyasalarını teşvik etmek ve sermaye ağırlıklı bir yapıya doğru yürümeyi sağlamak. Tam tersi ilave kolaylık ve teşvikler getirmemiz gerekiyor. Sermaye piyasaları ve Borsa İstanbul kesinlikle teşvik edilmesi gereken alanlarımız” dedi.

Babacan bu açıklamalarıyla borsacıları rahatlattı.

DAMGA VERGİSİ ARTIRILIYOR

Borsacılar rahatlarken, damga vergisinin kaldırılmasını bekleyen vatandaşa ‘kötü’ haber geldi.  

KPMG Türkiye Vergi Bölümü Başkanı Abdulkadir Kahraman, damga vergisinin kaldırılması beklentisiyle ilgili, “Kaldırılması düşünülürken, 2015’te yüzde 10.57’lik bir artış, kurumsallaşmayı kötü etkiliyor. Damga vergisi başka ülkelerde de var ancak Türkiye’deki oranlar yüksek. Bordrodan bile damga vergisi alıyoruz. Bir işlemden kazanacağınızdan daha fazlasını bazen damga vergisine verebiliyorsunuz. Taraflar kimi zaman ‘Damga vergisi ödeyeceğimize sözleşme imzalamayalım’ diyebiliyor” yorumunu yaptı.

İHRACATÇIYA KIYAK!

Yüzde 4’lük bir ekonomik büyümenin beklendiği 2015’te vergi gelirlerini yüzde 10 artırmayı, vatandaşın vergi yükünü azaltmak bir yana ağırlaştırmayı hedefleyen hükümet diğer patronlara desteği artırmayı sürdürüyor.

İhracatçıya pazarlama desteğinde adeta patlama yaşandı. İhracatçıların yurt dışı pazarlama faaliyetleri ve Türkiye’ye gelen alım heyetlerinin masrafları, uçak ve konaklama giderlerine ilişkin destekler 50 kattan fazla artırıldı. Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayınlanan bir tebliği artmaya da devam edeceğini gösteriyor.

Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulunun “Uluslararası rekabetçiliğin geliştirilmesinin desteklenmesi” hakkında tebliğine göre, Tebliğin desteklenecek kuruluşlar kapsamına, “ihracatçı şirketler ve yazılımcılar” dışında, “işbirliği kuruluşları ve Bakanlık” da eklendi. Destek kapsamına alınan kuruluşların giderlerinin, İhracatı Geliştirme Merkezi yerine, “Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu’ndan (DFİF)”  karşılanması kararı alındı.

DESTEKLERDE PATLAMA

Tebliğde yapılan değişikliklerde destekleme miktarlarındaki artış dikkati çekti. 2010 yılındaki tebliğde, “Bu madde kapsamında, şirketlerin yıllık 50 bin ABD Dolarına kadar 3 (üç) yıl alacakları danışmanlık hizmetlerine ilişkin giderleri yüzde 70 oranında karşılanır”denilirken, değişiklikle bu destekler şöyle sıralandı: “İşbirliği kuruluşunca bu Tebliğin 13 üncü maddesi kapsamında düzenlenen 10 adet yurt dışı pazarlama faaliyeti için her bir faaliyet başına 150.000 ABD Dolarına kadar, 10 adet alım heyeti faaliyeti için ise her bir faaliyet bazında 100.000 ABD Dolarına kadar, bu madde kapsamında yer alan giderlerin en fazla yüzde 75’i desteklenir.”

Destekleme miktarı 2010 tarihli tebliğde “yılda 35 bin dolar” düzeyinde kalırken, yeni tebliğdeki desteklerin tamamının kullanılması durumunda artış 50 katı da aşıyor.

DOLARDAKİ TREND BİR SÜRE DEVAM EDEBİLİR

Katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin konuları değerlendiren Ali Babacan şunları söyledi: “Rusya bir G20 ülkesi, G20 ülkesinde bir sarsıntı çevreye bulaşma riski gösteriyor. Petrol seneye 62 dolar olursa cari açık 17-18 milyar dolar, enflasyon 2 puan daha düşük olacak. Petrol fiyatları düşünce cari açık da düşüyor. Bu en avantajlı bölüm. Her 10 dolar 4.4 milyar dolar daha az açık demek.  Bütçe ve mali politika konusunda çok sıkı duruyoruz.  Genel olarak doların değerlenmesiyle ilgili bir trend var, bu bir süre daha devam edebilir. Her adımda rasyonel hareket etmemiz gerekiyor. Olumsuz senaryolara her an kendimizi hazır tutacağız.”

2 MİLYAR DOLARLIK REST!

İsviçreli bankalar Türklere “Kazancınızı Türkiye’de beyan ediyor musunuz?” diye sormaya başladı. Beyan etmeyenlerin parasını çekip ayrılması isteniyor.

2017’de başlayacak olan devletlerarası otomatik bilgi değişimi anlaşması şimdiden meyvelerini vermeye başladı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) Eski Başkanı Tevfik Bilgin’in ifadesi ile Türklerin 60 milyar dolarının bulunduğu İsviçreli bankalar “İsviçre’de kazandığınız paranın vergisini Türkiye’de ödüyor musunuz?” diye sormaya başladı. KPMG Türkiye Vergi Bölümü Başkanı Abdulkadir Kahraman, 50 ülkenin dahil olduğu bilgi paylaşımı anlaşmasının tarihi yaklaşırken İsviçre ve Lüksemburg gibi Avrupa’nın parasının toplandığı ve şimdiye kadar bilgi alınamayan ülkelerdeki bankaların artık bilgi paylaşımı esnasında başının ağrımaması için şimdiden vergisiz para kabul etmemeye başladığını söyledi. (EKONOMİ SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Yürekli kadınlar

SONRAKİ HABER

Kasap et, işçi can derdinde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa