15 Mart 2015 01:00

Ülker’den Evrensel’e torba dava

Ülker, kendisini eleştiren herkese dava açan Erdoğan’ı aratmadı. İşten attığı işçilerin haberini yaptığımız için 50 bin lira tazminat davası açtı.

Paylaş

Faruk AYYILDIZ
İstanbul

Ülker, işten attığı işçilerin haberlerini yaptığımız için gazetemize 50 bin liralık tazminat davası açtı. Davaya delil olarak, gazetemizde işçilerin direnişiyle ilgili  çıkan tüm haberleri gösteren  Ülker, marka değerine zarar verdiğimizi öne sürdü. Ülker’in dava dilekçesine koyduğu deliller arasında Ülker ve direnişle alakası olmayan haberler de var.

Ülker’in Cevizlibağ’da bulunan fabrikasında çalışan işçilerden bir bölümü, sorunlarıyla ilgilenmeyen Hak İş’e bağlı Öz Gıda-İş Sendikasından istifa ederek DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikasına geçmişti. Gazetemiz ise fabrika önünde direnişe geçen işçilerle ilgili değişik tarihlerde birçok haber yayımladı. Aylarca süren direniş bu hafta sona erdi. Ülker patronu işçilerin ihbar ve kıdem tazminatlarını ödemeyi, 16 aylık ücret tutarında sendikal tazminat ödemeyi ve direnişte geçen 4 ayın sigorta primlerini ödemeyi kabul etti.

Sendikal tazminat da ödeyerek işçileri sendikal nedenlerle işten attığını da kabul eden Ülker’in gazetemize açtığı 50 bin liralık tazminat davasına delil olarak gösterdiği haberler ise bu kadar da olmaz dedirtti.

ÜLKER’LE ALAKASI YOK AMA...

Gazetemizde 24 aralık  2014’te yayınlanan “Danone işçisi şimdiden kazandı” başlıklı haber tazminat için delil gösterildi. Lüleburgaz’da bulunan Danone fabrikasında çalışan işçilerin Gıda- İş Sendikasına üye olmasıyla ilgili haberin Ülker’le tek alakası işçilerin Gıda-İş Sendikasına üye olması. Ülker, gazetemizde 24 Kasım 2014 tarihnde yayınlanan “Direniş birleşti” başlıklı haberde marka değerini zedelediğimizi öne sürdü ancak bu haber Eskişehir’de işten atılan ICF işçilerinin düzenlediği şenliğin haberiydi. Şenlikte konuşan Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu’nun  “... Düzce’de, İstanbul’da metal iş kolunun dışında, Ülker, Sütaş işçileri direnişte...”  sözleri delil olarak dosyada yer aldı. Yine 24 Aralık 2014 tarihli sayımızda Maltepe Üniversitesi Hastanesinde direnişte olan işçilere bir grup gencin yaptığı ziyaret de deliller arasında gösterildi. “Maltepe Dayanışmayla Güzel” başlıklı haberin Ülker ile hiçbir alakası yok. DİSK’in genel merkezi önünde asgari ücretle ilgili eylemiyle ilgili haberimizde Ülker işçilerin de açıklamaya katıldığının yer almasının da Ülker’e zarar verdiği öne sürüldü. 14 Kasım 2014’te “Halkın Bütçesi için Ortak Mücadele” başlıklı haberde KESK Genel Sekreteri Hasan Toprak’ın “Ermenek’te iş cinayeti olduğunda Soma’daki maden işçileri onların yanına gitmek için yola çıktı. Ülker işçileri sendika seçme özgürlükleri için direnişe geçtiler. Köylüler termik santralleri istemiyor...” ifadeleri de Ülker’i rahatsız etmiş.

İŞÇİ MEKTUBU DA ZARAR VERMİŞ

Gazetemizde 17 Aralık 2014’te yayınlanan Ülker işçisinden destek başlıklı haber de delil olarak gösterilen haberler arasında. Bursa’da işten atılan ve direnişte olan Nestle işçileri gözaltına alınmış, Ülker işçileri de Nestle işçilerine destek mesajı göndermişti.
Van’da işten atılan ve aylarca işlerine geri dönmek için mücadele eden İŞKUR işçilerinin gazetemizde yayınlanan mektubu da deliller arasında gösterildi. Mektuptaki “... Şu an direnişte olan Ülker işçileri başta olmak üzere, Danone işçilerine, metal işçilerine, nakış işçilerine, Soma ve Ermenek’teki tüm işçilere ve emekçilere selam yolluyoruz” ifadelerinin  Ülker’in marka değerine zarar verdiği savunuldu.

YAZARLARIMIZ RAHATSIZ ETMİŞ!

Köşe yazarlarımız Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu’nun “İğneyi Patrona Çuvaldızı Sendikaya”,  Doç. Dr. Nilgün Tunçcan Ongan’ın, “Mavidar Zamanlar” başlıklı köşelerinde Öz Gıda-İş’i eleştiren yazıları da delil dosyasına girdi. Yazarımız Özcan Yaman’ın Kadraj isimli köşesinde ‘Ülker/ Nestle ve Kamu Düzeni’ başlıklı köşesi ile yazarımız Prof. Dr. Arif Nacaroğlu’nun “Hayatın İçinden” başlıklı köşesinde yazdığı ‘Akıllı’ başlıklı yazı da deliller arasında yer aldı.

MECLİSTEKİ AÇIKLAMA...

Ülker işçilerinin HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel ile Mecliste yaptığı basın toplantısıyla, Tüzel’in Ülker işçileriyle ilgili verdiği soru önergelerinin haberleri de gösterilen deliller arasında. Emek Partisi İstanbul İl Örgütünün genel kurul haberinde Ülker işçisinin yaptığı konuşmanın da Ülker markasına zarar verdiği savunuldu.

FOTOĞRAFTAN DELİL ÇIKARMIŞLAR

Direnişte olan Ülker çalışanı Murat Topal’ın yazı yazarken çelişmiş bir fotoğrafını yayımlamamız, 10 Aralık 2014 tarihli gençlik ekimizde yer alan “... Ülker işçileri de yerini alıyor dergimizin sayfalarında” ifadesi, Trabzonluların direniş yerini ziyaret etmesi, işçilerin ve Gıda-İş yöneticilerinin yaptıkları açıklamaların yer aldığı haberler de Ülker’in delil torbasında yer alıyor.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE AYKIRI

Davayı değerlendiren gazetemiz avukatlarından Devrim Avcı, Ülker patronunun, işçilerin çalışma koşullarından kamuoyunun haberdar olmasından rahatsız olduğunu söyledi. İşçilerin çalışma koşullarının kamuoyunda haber olmasının önüne geçebilmek için dava açıldığını belirten Avcı, davalar ile aynı zamanda basın ve ifade özgürlüğünün de engellenmek istendiğini vurguladı.


YOLSUZLUK HABERİ YAPMAMIZ SUÇ OLDU

Gazetemizde yayınlanan birçok haberle ilgili de dava açıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan, gazetemizde 12 Temmuz 2014 tarihinde yayınlanan ‘O Manşetleri Böyle Atmışlar’ başlıklı haberle ilgili olarak tekzip talebinde bulundu, tekzip metni yayımlanmasına rağmen gazetemiz hakkında dava açıldı. Devam eden davanın duruşması 14 Nisan’da.
19 Ocak 2013’te “Yolsuzluk İktidarı Yıkılsın”, “Rüşvetin Fotoğrafları ortaya çıktı” başlıklarıyla yayımlanan haberlerimize de ‘Gizliliğin ihlali’ suçlaması ile dava açıldı. Dava devam ediyor.   17 Aralık operasyonu ile ilgili olarak “Bu da Bağış’ın Belgeleri” ve “Operasyon Başbakanın Oğullarına Dayandı” başlıklı haberlerimize ‘Gizliliğin ihlali’ suçlamasıyla dava açılırken, mahkeme beraat kararı verdi.
 O dönemde yazı işleri müdürümüz olan Fatih Polat hakkında da 03 Ağustos 2012 tarihinde yayımlanan ‘Sedat Selim Ay Yargılansın’ başlıklı kadın örgütlerinin vatan caddesindeki basın açıklaması haberi ile ilgili olarak kamu görevlisine hakaret ve iftira suçlaması ile dava açıldı. Dava 6 Haziran’da.  
Gazetemiz İstihbarat Şefi Ercan Karaya hakkında da 17 Şubat ve 17 Mart 2012 tarihlerinde yayımlanan ‘Yolsuzluk Treni Belgelendi’ başlıklı haber nedeniyle de ‘hakaret suçlaması’ ile dava açılmış ve yargılama sonunda ceza verildi. Karakaya’nın ceza dosyası Yargıtayda.
Yazarımız Aydın Çubukçu hakkında 16 Nisan 2014 tarihli köşesinde yazdığı “Rabia’nın anlamı neden değişti” başlıklı yazısı nedeni ile Yasen Abdullah Kadı’nın şikayeti üzerine soruşturma açıldı. Soruşturma hakkında takipsizlik kararı verilmesine rağmen İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği tarafından aynı makale hakkında erişimin engellenmesine karar verildi. Gazete olarak bu garip duruma yaptığımız itiraz ise İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedildi.
Yazarımız Erol Aral hakkında ise 6 Ocak 2014 tarihli köşesinde yayımlanan “Tayyip Yüce Divanı Mumla Arayabilir” başlıklı makalesinden dolayı Yasen Abdullah Kadı’nın şikayeti üzerine soruşturma başlatılmışsa da soruşturma hakkında takipsizlik kararı verildi. Yazarımız, Fotoğrafçı Özcan Yaman’ın 04 Nisan 2014’te yazdığı “Fotoğrafçı ile Foto Muhabiri Arasındaki Fark” başlıklı yazı nedeni Bilal Erdoğan tarafından hakaret ve soruşturmanın gizliliğini ihlal suçlaması ile soruşturma açıldı. Soruşturma hakkında takipsizlik kararı verildi ancak, Bilal Erdoğan durmadı ve aynı makale hakkında İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 50 bin TL bedelli manevi tazminat davası açıldı.  Yazarımız Bülent Falakaoğlu’nun ‘Ben Hastanenin Tekelini Severim’ başlıklı yazısı hakkında Emine Erdoğan tarafından açılan tazminat davasını mahkeme reddetti. Dava şu an Yargıtayda bulunuyor.

 

ÖNCEKİ HABER

MLS’nin yeni yıldızları

SONRAKİ HABER

Öykücüler Tomris Uyar'ı anlattı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...