23 Mart 2023 04:45

Gündem demokrasi

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Gündemde pek çok sorun var. Başat sorun, bize göre, insan hakları, barış ve demokrasi sorunudur.  

Cumhuriyetin demokratik olamamasıdır. Ne demek demokratik cumhuriyet? Bununla neyi kastediyoruz? Şu andaki cumhuriyet demokratik değil mi? Sorular bunlar.

Kanımca sorunların kaynağı da buradadır. Demokratik cumhuriyet, demokrasinin temel özelliklerinin var olduğu, bu özelliklere, bu standartlara dayanan cumhuriyettir. Ben şahsen uydurmuyorum, demokrasinin standartlarını, unsurlarını, özelliklerini…

Mesela şu tarifle tartalım demokrasi anlayışımızı.

Birleşmiş Milletler Dünya İnsan Hakları Konferansı Viyana Belgesi’ndeki 8. maddede yer alan tarife bakıyoruz.

“md.8”

Demokrasi, kalkınma/gelişme/development ve insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı, i) Birbirlerine bağlıdır ve ii)Birbirlerini karşılıklı olarak güçlendirirler/reinforcing

b) Demokrasi, halkın, i) Kendi siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel sistemlerini belirlemek için, istencinin özgürce ifade edilmesine ve, ii) Kendi yaşamlarının tüm yönlerine/veçhelerine/aspects tam katılımına dayanır.

c) Belirtilen bağlamda, insan haklarının ve temel özgürlüklerin ulusal ve uluslararası düzlemde geliştirilmesi ve korunması i) Evrensel olmalıdır ve ii) Koşullara bağlanmaksızın/ilintilendirilmeksizin yönlendirilmelidir

d)Uluslararası toplum, tüm dünyada, demokrasinin, kalkınmanın ve insan hakları ve temel özgürlüklere saygının güçlendirilmesini desteklemelidir.” (Gemalmaz Mehmet Semih, Temel Belgelerde İnsan Hakları, İHD yayını, s.44-45)

Sizce, standartları ölçüt olarak aldığımızda Türkiye, demokratik bir cumhuriyet olarak nitelenebilir mi?

AİHM’nin ifade özgürlüğü ile ilgili o çok önemli 1976 tarihli Handyside/Birleşik krallık kararını hatırlayalım. Şöyle diyordu AİHM demokrasi ve ifade özgürlüğü ilişkisini kurarak: “İfade özgürlüğü, demokratik toplumun esaslı temellerinden biri olup, demokratik toplumun ilerlemesi ve her bir bireyin kendini geliştirmesinin temel şartlarından birini oluşturur. İfade özgürlüğü, 10. maddenin sınırları içinde, sadece lehte olduğu kabul edilen veya zararsız veya ilgilenmeye değmez görülen ‘haber’ ve ‘düşünceler’ için değil, ama ayrıca devletin veya nüfusun bir bölümünün aleyhinde olan, onlara çarpıcı gelen, onları rahatsız eden haber ve düşünceler için de uygulanır. Bunlar çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gerekleridir; bunlar olmaksızın demokratik toplum olmaz.”

Demek ki ifade özgürlüğü olmadan demokratik toplum olmazmış. O zaman düşünceleri nedeniyle gözaltına alınan, tutuklanan gazetecileri, hak savunucularını, siyasetçileri, belediye başkan ve yöneticilerini düşünün…

Neden hapisteler?

Bir seçim dönemi yaşanıyor ve hatırlıyoruz. Türkiye fotoğrafına bakmaya çalışıyoruz.

Bakınız, Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu 1923’ten itibaren sık sık olağanüstü rejim koşullarında yönetilmiştir. 1923-1987 döneminde- çeşitli tarihlerde- toplam 26 yıl sıkıyönetim askeri rejimi yaşanmış. 1987-2002 döneminde 15 yıl olağanüstü hal [OHAL] rejimi yaşanmış. Toplama baktığımızda, sıkıyönetim ve olağanüstü hal rejimleri altında toplam 41 yıl ve 2016-2018 döneminde de 2 yıl OHAL rejimi olmak üzere Türkiye’de toplamda 43 yıl olağanüstü yönetim usulleri uygulanmıştır.

Cumhuriyetin en eski evresine gidelim. 1925-1938 dönemi yargılamalarına bakıyoruz. Genelkurmay Harb Tarihi Başkanlığı tarafından yayımlanan Türkiye Cumhuriyetinde Ayaklanmalar (1924-1938) adlı kitaba göre, 1924-1938 döneminde çıkan 18 ayaklanmanın 16’sı Kürt ayaklanmasıdır.

1925-1938 dönemindeki yargılamalar içinde İstiklal Mahkemeleri yargılamaları, 1927 TKP tutuklamaları ve yargılamaları, Nâzım Hikmet davaları, harp okulu ve donanma davaları hatırladıklarımızdır.

Askeri darbe dönemlerine, askeri mahkeme yargılamalarına bakıyoruz. İdam sehpalarını görüyoruz. Utanç duyuyoruz. 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve yeni bir darbe türü olarak 15 Temmuz 2016…

Demokratik bir cumhuriyete ne kadar yakınız?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...