19 Mayıs 2022 00:10

Eskişehir'de ne oluyor?

Eskişehir Adliyesi önünde açıklama yapan LGBTİ'ler

Eskişehir'de dağıtalan broşüre karşı düzenlenen açıklama | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Geçtiğimiz hafta Eskişehir’de dağıtılan bir broşür Evrensel sayfalarında haber oldu. Broşür “Lut kavmi” olarak tanımladığı LGBTİ+ların recmedilerek ve yakılarak öldürülmesi çağrıları içeriyor. Yıllar önce Konya’da kitap olarak basılmış olan broşür aslında yeni kaleme alınmış bir metin değil. Metin içinde livata.net adlı bir internet sitesi de referans olarak veriliyor. Bu sitede broşüre ek olarak 2000’li yılların başından bazı gazete haberleri ve LGBTİ+ aktivistleriyle o dönemde yapılmış röportajlar yer alıyor. Ne müstear isimle imzalanmış broşürde ne de internet sitesinde herhangi bir künye bulunuyor. Benim dikkatimi öncelikle bu gizlilik çekti. Her türlü faşist ve gerici söylemin iştahla ifade edildiği böyle bir dönemde bu gizliliğin nedeni ne ola ki? Hedefe konan LGBTİ+lar kamusal alanda siyaset yaparken broşürü dağıtanların kendilerini gizleme ihtiyaçları nereden kaynaklanıyor olabilir?

Eskişehirli kaynaklar Vali Erol Ayyıldız kente atandığından beri baskıcı uygulamaların arttığına dikkat çekiyor. Aydınpost gazetesi 2016’da Ayyıldız’ı Aydın’dan İzmir’e uğurlarken ardından şöyle yazmış:

“AK Parti iktidara geldiğinden bu yana kendi açısından yeni bir Türkiye tanımı yapıyor. Bu yapıda asıl özne millettir… Şifresi ise yöneticilerin, siyasetçilerin milletle kurduğu doğrudan bağdır… AK Parti’ye bunca seçim kazandıran tılsımı bu bağda aramak gerekir. Bu yeni yapıda halktan ve onun değerlerinden kopuk, ‘otoriter ricalin’ ya da millete tepeden bakan ‘papyonlu monşerin’ yeri yoktur… Vali Erol Ayyıldız’ın Aydın Valiliğinde geçen zorlu üç yılının ardından terfi ettirilerek İzmir Valiliğine atanmasında ana neden de işte bu uygunluktur. Yani halkla iç içeliğidir.”

Ayyıldız bu “iç içelik” çerçevesinde olsa gerek İsmailağa Cemaati adıyla faaliyet gösteren bir örgüte bağlı tesisleri ziyaret etmiş. İsmailağa uzun zamandır tarikat, cemaat gibi sıfatları aşan bir faaliyet alanına sahip. Özlem Güvemli’nin haberine göre son olarak Eskişehir Sancaktepe’de imarı değiştirilen bir arazideki kaçak yapıları yasallaştırılmış. İsmailağa, 1990’lı yılların sonu ve 2000’li yılların başındaki cinayetler, 2005 yılında ortaya çıkan Sauna Çetesi skandalı ve 2007’de dönemin Erzincan Savcısı İlhan Cihaner’in yürüttüğü soruşturmalarla gündeme oturmuştu. Sedat Peker’in ünlü kanda banyo yapma fantezisini ifade ettiği Rize mitinginde yanında yer alan Muhammet Serkan Gül’ün de İsmailağa üyesi olduğu, hatta Peker’in Gül’ün yönetim kurulu başkanı olduğu vakfın onursal başkanlığını yaptığı konuşulmuştu.

İsmailağa’nın Süleyman Soylu’yla da yakın ilişkileri var. Peker’in itirafları üzerine İsmailağa Soylu’ya mesafeli durduğu, Peker’le bağlantılı olduğu şeklindeki yorumları bir açıklamayla reddetti. Ancak Peker-Soylu kavgasındaki tavrı ne olursa olsun örgütün herhangi bir dini cemaat gibi davranmadığı açık. CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır’ın Meclis gündemine taşıdığı Ağustos 2021 tarihli Birgün gazetesi haberine göre İzmir Mersinpınar sakinleri İsmailağa’ya bağlı Sıla Vakfı üyelerinin teftiş ve tehditlerinden şikayet ediyor. Mahalle sakinleri bu üyelerin başka bir grupla silahlı çatışmaya bile girdiğini söylüyor. Şu anda Eskişehir’de görev yapan Eski İzmir Valisinin böyle bir örgütü ziyaret etmesinin amacı ne olabilir? Böyle bir ziyarette fotoğraf çektirilmesi, bunun basında yer almasına ne demeli?

Vali Erol Ayyıldız Eskişehir’deki müzik festivali Anadolu Fest’i güvenlik gerekçesiyle 15 gün süreyle yasaklarken en büyük destekçileri arasında İsmailağa vardı. Memur-Sen, İHH, AGD, MÜSİAD, TÜGVA, İlim Yayma Cemiyetinin oluşturduğu Eskişehir Kardeşlik Platformu kamuoyunun anlamakta güçlük çektiği bu kamu güvenliği sorununa açıklık getirdiler: “Kızlı erkekli kalınıyordu.” Ne! Aman Allah’ım! Derhal Milli Güvenlik Kurulu toplanmalı!

“Biz sadece bir siyasi parti değiliz. Bu noktada bize ihtiyaç duyuluyor” diyerek büyük ve karanlık bir noktanın içinden birdenbire fırlayan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de Eskişehir’de boy gösterip “Müzik festivali adı altında, şarap, bira festivali”ne izin verilemeyeceğini söyleyerek güvenliğe aykırı durumun açıklamasını yapma zaruretini hissetmiş.

LGBTİ+ların katledilmesini vaaz eden sahte imzalı broşürler işte bu ortamda kimliği henüz tespit edilmemiş kişiler tarafından dağıtıldı. Kızlı erkekli içki içilmesini kamu güvenliğine tehdit sayan yetkililer yurttaşların taşlanarak ve yakılarak öldürülmesini teşvik eden yayınları güvenlik meselesi saymamış olmalı ki henüz bu konuda bir açıklama ya da tedbir duyulmadı. Şimdilik Anadolu Fest hazirana ertelendi ama Eskişehir kaygı verici bir sürece girmişe benziyor. Ülke kamuoyunun Eskişehir’i yakından takip etmesi gerekiyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...