3 Şubat 2022

Gidici

DİĞER YAZILARI
Haydi meydanlara 1 Mayıs 2025
Direnişe destek 24 Nisan 2025
Maarif-i Umumiye 17 Nisan 2025
Eeeeyyy 70+ 10 Nisan 2025
Torbada emir kulu(?) 3 Nisan 2025
Aşk olsun 26 Mart 2025
Diploma 19 Mart 2025
Rüyada diploma 12 Mart 2025
Kaybettiniz 5 Mart 2025
Örgüt 26 Şubat 2025
YAZI ARŞİVİ

Tarımda duvara tosladık. “Paramız var, alırız” diyen bakan, hadi bırakalım tanesi 4 lira olan yaz sebzesi patlıcanı, tam mevsimlik karnabaharın kilosunu bile 10 liraya çıkartıp, yangın görmemiş orman, sel görmemiş dere yatağı bırakmadıktan, buğday ambarı ülkeyi saman ithal eder duruma getirdikten sonra,  yavaştan valizini toplamaya başladı.  

Adalette duvara tosladık. Gittikten sonra kıymete binen Adalet Bakanı, sanki döneminde kadın cinayetleri azalmış, kadını koruyabilecek yasalar kabul edilmiş, gözaltılar, hukuksuz tutuklamalar bitmiş, zeka seviyesi en yüksek gençler, “Rektörü istemiyoruz” dedikleri için hırpalanmamış, ülkenin temel direği, yaşını başını almış sanatçılar mahkeme koridorlarında hırpalanmamış, tutuklanmamış gibi, davul, zurnayla uğurlanıyor. İşin garibi, her akşam televizyon kanallarında Reis’in gözüne girebilmek için kırk takla atan taze hukuk(?) adamları dururken üçüncü kez Bekir Bozdağ’ın atanmış olması toslanan duvarın kalınlığını da gösteriyor.  

Sağlıkta duvara tosladık. İnanmayan yakınındaki bir hastaneden araya tanıdık koymadan “on-line” doktor randevusu almaya çalışsın. Bir tek 30 Şubat boş. 4 damarı değişmiş, “her an yolcu” hastaya 3 aydan önce kalp ekosu günü almaya çalışsın. Giden kaderdaşlarını görünce, bu güne kadar en azından iyi kötü olumlu profil çizmeye çalışan sağlık bakanı bile “Ne olmuş yani kovid varsa. Bu kadar insan gripten de ölüyor. Ölmek bu işin fıtratında var” demeye getiriyor lafı. Maazallah Reis bir kızarsa.

Eğitimde duvara tosladık. Dünya tarihinin az zamanda çok bakan ve her bakanla çok sistem değiştirmeyi başarmış bir ülke var mı acaba? Öğretmenini polise ezdiren, dövdüren, okumuş, yazmış akıllı çocukları yurt dışına kaçarken bakanlığın kapısını zincirlemeyle uğraşan eğitim bakanı da aynı yolun yolcusu.  

Enerjide duvara tosladık. Akdeniz’de petrol ve doğal gaz arıyoruz diye televizyona Barbaros Hayrettin dizisi yaptıran her kimse,  Karadeniz’de doğal gaz bulduk, yırttık diye davul, zurna ile bayram ederken, İran gazı kesti, yandık, pardon donduk diye çark eden, 1 yılda elektrik fiyatlarını 4’e katlayıp sonra, “Ağlamayın, günlük 5 kW ucuz(?) elektriği günlük 7 kW’a çıkarttık” diyerek vatandaşa 42 lira avanta sağlamakla övünen her kimse o da gidici.

“Geeel, kelepir kanal, Kanal İstanbuuuul” diye tepinerek, 3000 yıllık İstanbul’u 30 yıllık Arap şeyhlerine pazarlayan körfez emlakçılarına kim gaz veriyorsa o da gidici.

Hadi hayırlısı.  

Evrensel'i Takip Et