23 Kasım 2021

Doğayı unutmak: Sağlık

Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel

Ezber çağında yaşıyoruz. Dilimizde yüzlerce bitki adı olsa da kaçımız yediklerimiz dışında bitkileri tanıyabiliyoruz? Ya ağaçları? Kaçımızın tanıdığı meyve vermeyen ağaç beşin üstünde?

En son ne zaman sıkıldığımızda kendimizi kırlara vurduk? En son ne zaman ot topladık, dağ meyvesi yedik?

Ekseriyetimiz birbirimize benziyoruz bu soruların yanıt kısmında, işte o yüzden ekseriyetimiz obez ve en az bir metabolik hastalıktan muzdarip. O yüzden demans, unutkanlık insanlık tarihinin zirvesinde. 

Giderek doğaya yabancılaşıyoruz. Bilip tanıdığımız kuşlar karga, serçe, martı, kumru, papağan, penguen ile sınırlı. Ama onlarca araba markasını ve alt modellerini bir çırpıda tanıyoruz.

Oysa “Türkiye’de yaklaşık 600 bitki, ismini hayvanlardan veya organlarından almakta.” Bu adlandırmada yaklaşık 90 hayvan adı yer alıyor. İlk sırada eşek, karga ve keçi var. Peki, o 600 bitki ve 90 hayvanı günümüzde görünce kaçımız tanıyabiliyor?

Halimiz doğadan uzaklaşmak olsa da, son yıllarda buna bir itiraz olarak bitkisel ilaçlara talep arttı. Oysa gündelik hayatın tıbbileştirilmesinin bir başka boyutu bu. Hekimler ise bu ürünlere mesafeli.

Bitkilerden şifa arayışı insanlık tarihi kadar eski. Ama standardizasyonu olmamış bitkisel ürünler yarar kadar zarara da yol açabilir. Misal olarak papatya şifalı bir bitki olarak bilinir, çayı yapılır vs. Oysa tıbbi papatya ile kırlardan topladığımız hatta aktarlarda satılan kimi papatyaların etki oranı aynı değil.

Vücudumuz bir gezegen olarak dünyanın kabaca kopyası. Su oranından mineral içeriğine durum benzer. Ana mineraller yanı sıra iz element denilen bir grup var ki çok az miktarda bulunur vücutta, ama rolleri kritiktir. İçte o yüzden doğada az olan ve pazar değeri olmayan besinleri doğadan almak önemli ve sağlıklıdır. Misal kimi yöreler için şimdi dağ çileği zamanı, fırsatı kaçırmamak lazım.

Sağlıcakla kalın.

Evrensel'i Takip Et