18 Ekim 2021 23:21

Abimiel Guzman'ın anısına

Abimael Guzman

Abimael Guzman | Fotoğraf: Wikipedia

Paylaş

2017 Ağustos’unda “Zaman Tünelinde Peru’ya Dönüş” diye bir yazı yazmıştım Evrensel’de yine.

Aydınlık Yol lideri Abimael Guzman 11 Eylül’de 86 yaşında öldü. 29 yıldır tecrit hapsindeydi. Muhalefet devlet başkanı Pedro Castillo Guzman’a “sempati” duymakla suçlanıyor. Muhtemelen sol ve yerli halka destek veren uygulamalarından dolayı.

Uzun tartışmalardan sonra Guzman’ın bedeni yakıldı ve bilinmeyen bir yere serpildi. Biz de Said-i Kurdi ya da Nursi’nin bedeni gibi. Kendisi gibi müebbet hapise mahkum olan eşi Elena Iparraguitre’nin, küllerin kendisine verilmesi talebi ise reddedildi.

Türkiye ve Peru siyasal gelişmeleri arasında çok paralellikler vardır. Oranın da tarihsel bir CHP’si vardır mesela. Bizdeki Ecevit’in yükselişi
gibi ortalığı kasıp kavuran, ardından büyük bir ekonomik kriz ile çöken.

Sağ popülizmin Fujumori ile yükselişi vardır, bizde AKP’nin yükselişi gibi, halkın klasik partilerden bıkan seçmenin yönelmesi sonucu.

Askeriyenin darbeleri de andırır birbirini. Ama bizde 1971’de 9 Mart sol eğilimli girişimi başarılı olmamıştır. Ama Peru’daki sol eğilimli askeri darbe başarılı olmuştur. Peru bir dönem Sovyetlerden almıştır ordunun gereksinimlerini.

Orada da bir sivil darbe yaşanmıştır. Başkan, parlamentoyu kapatıvermiştir.

Ama Başkan Fujimori daha sonra yargılanabilmiştir mesela.

Peru’nun “Kürtleri” oranın yerli halkıdır. Bizdeki Kaypakkaya geleneğinin Dersim yöresinde daha bir benimsenmesi gibi, orada da Aydınlık Yol hareketi yükselmiştir, Tupamora hareketi gibi yerli halk arasında destek bulmuştur.

Türkiye’nin “yerli halkı” Kürtler, Cumhurbaşkanı adayı çıkarmıştır. Elbette solun da desteklediği adaydı Demirtaş. Peru’da seçimlerinde ilk kez bir yerli halk kökenli bir başkan seçildi. Alejandro Toledo 2001-2006 yılları arasında devlet başkanı oldu. Fujumori’nin parlamenter diktasına karşı muhalefetin başını çekmişti. En kalabalık grup olan Keçua kökenli idi. Bu dili konuşuyordu da. Bu arada Keçua’nın, İspanyolca ile birlikte resmi dil olduğunu hatırlatalım.

Sonuç: Peru’da Toledo devlet başkanı seçildi. Türkiye’de ise, Devlet başkanı adayı Selahattin Demirtaş ise hapse konuldu. Toledo Başkanlıktan ayrıldıktan sonra hakkında yolsuzluk temelli soruşturma açıldı. ABD, hakkında yakalama emri çıkmasından sonra onu teslim etti. Şu sıralar ev hapsinde. Rakibi Fujimori de hapsi boylamıştı ondan önce aynı nedenle. Geçen yıl sağlık nedeniyle affolundu.

Devlet başkanlığında ayrılacak olanlara tavsiye, aman ABD’ye gitmeyin, adamı verir valla!

Ancak bir de affolunmayanlar var. Aydınlık Yol lideri, Abimael Guzman gibi.

1993 yılında hükümete Guzman yenilgiyi kabul etti ve barışçıl çözüm çağrısında bulundu. Bu kabul görmediği gibi hareket içinde bölünmeye de yol açtı.

Çin Kültür Devriminden etkilenmişti, Aydınlık Yolu başlatırken. Yani bizdeki Kaypakkaya hareketi gibi ÇKP çizgisinden bağımsızdı.

Abimael Guzman geçtiğimiz Eylül ayında hapsolunduğu, donanmaya ait adada öldü. Fujimori’nin düşmesinden sonra yeniden yargılanmış ama karar değişmemişti.

Sakın ha, devrimci yolu denemeyin. Hele hele Marksizm Leninizm falan işlerine bulaşmayın.

Guzman felsefe profesörü idi. Devam etseydi Marksizmi de yedirerek felsefe öğretmeye, çoktan emekli olup gitmişti.

CIA ile askeriyenin ortak yürüttüğü bir operasyon sonucu, sağlık nedeniyle indiği Lima’da bir balerinin evinde yakalanacaktı. 92 yılında. Tam 6 yıl sonra KİP lideri Öcalan CIA ile ortak yürütülen bir operasyon sonucu yakalanacak, Guzman gibi bir adaya konulup özel bir mahkemede yargılanacaktı.

Onun avukatları da Guzman’ınkiler gibi tutuklanacaktı.

ABD, 1967’de Peru’ya giren Che örneğinde olduğu üzere, sol gerilla hareketlerine tahammülsüzdür.

Onun yakalanıp öldürülmesi de bir CIA ile ordunun ortak operasyonu idi. ABD arka bahçeye tehdit olarak görür gerilla hareketlerini. Hele hele Ho Şi Minh’in Vietnam’da, Fransızların arkasından onları da mat etmesinden sonra. Ama Mücahitler “özgürlük savaşçısıdır” Suriye yada Afganistan’da!

1992 yılında Peru’daki parlamenter darbe ve Guzman olayını izlemek üzere Lima’ya gitmiştim. Orada tanık olduklarıma, daha sonraki yıllarda Türkiye’de tanık olacaktım. Arka bahçe gerçekliği ne de olsa!

Yine de, Peru daha farklı bir ülke. Bizde Başkan adayları tutuklanıyor, orada eski başkanlar. Haydi hayırlısı!

Ve Latin Amerika solu Uruguay, Brezilya, Venezuela’da seçim başarıları ile yanıt verdi, “arka bahçesinde” ABD’ye. Sovyet çöküşünden sonra Latin Amerika solu yükseldi.

2015’de de HDP, Haziran seçimlerinde benzer bir başarı gösterip, AKP’nin parlamentoda çoğunluğu yitirmesini sağladı. Son yerel seçimlerde de büyük kentler yitirildi, Kürt oyları sayesinde.

Peru’da iktidar partisi, bizde ise muhalefet partileri “teröristlere” yakın olmakla suçlanıyor. O kadar fark olsun artık arada!

______________________________

(*) Çok özgün bir sol deneyim olarak Aydınlık Yol ve Abimiel Guzman hakkındaki şu kitaplara başvurulabilir: Alain Hertogne, Peru’da Aydınlık Yol Deneyimi, Belge Yayınları 1991; A. Borja/J.T.Sanchez, Başkan Gonzalo Konuşuyor, Belge Yayınları 1993.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...