27 Eylül 2021 00:30

Sporla aklanan işçi düşmanı şirketler

Motosikletli kuryeler boş yolda ilerliyor

Arşiv| Motosikletli kuryeler | Fotoğraf: İsa Terli/AA

Paylaş

Dijital spor yayıncılığı son yıllarda ciddi bir yükseliş içinde. Ana mecrası YouTube olan bu yükseliş sürecinde kurulan kanallar, her anlamda büyük kalite kaybı yaşayan televizyon ve gazetelerin spor servislerinin tatmin edemediği, azımsanmayacak sayıda insan tarafından tercih ediliyor. Vole, Socrates Dergi, Sports Digitale, NutSpor, Asist Analiz, Futbolik gibi kanallar bir yandan artık merkez medyada yer alamayan ya da yer almayı tercih etmeyen “şöhretli” spor yorumcularına bir yandan da genç kuşağın parlak yorumcularına ev sahipliği yapıyor. Bunun dışında spor gazetecileri de kendi bireysel kanallarını açıyor ve seslerini buradan duyurma fırsatı yakalıyor.

Yukarıda adını andığımız kanalların üst üste ekleyince milyonları bulan abone ve izlenme sayıları şirketlerin de dikkatini çekiyor. Görebildiğim kadarıyla Yemeksepeti, Banabi, Getir gibi “Pandemi sürecinin kazanan firmaları” en istikrarlı sponsorlar arasında yer alıyor. Bu şirketlerin alana hızlı giriş yapması tesadüf değil. Pandeminin “Evde kalmaya”, “Daha az sosyalleşmeye” zorlayan koşulları ile spor endüstrisinin gösteri/rekabeti içerikleştiren, edilgenleştiren, ekran başında kalmaya, sporun aktif bir icracısı olmaktan çok izleyicisi olmaya teşvik eden eğilimlerinin barındırdığı kesişim kümesi bu tip şirketler için biçilmiş kaftan.

Tabii “pandemi yıldızı” çevrim içi sipariş firmaları bu süreçte başka işlerin de öznesiydi. Örneğin Yemeksepeti’nin adını sık sık sendika düşmanlığıyla duyduk. Sendikalaşmanın önüne geçmek için işten atmadan, iş kolu değiştirmeye kadar varan çeşitli taktikler uygulandı.

Depo çalışanları ve motokuryeler uzun, zorlu, stresli bir çalışma rejimine zorlandı. Pandemi ve ekonomik krizin işsiz bıraktığı çok sayıda insan acemisi olduğu ancak sürekli daha hızlı çalışmaya itildiği bu iş kolunda kazalarla can vermeye başladı. Evrensel’de bu konuda çok sayıda haber okuduk. Haziran 2021’de Duygu Ayber’e konuşan Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu Başkanı Çağdaş Yavuz pandemiden bu yana 222 kuryenin yaşamını yitirdiğini açıklamıştı. Ölenlerin sayısı maalesef artıyor.

Ağustos 2021’de Yemeksepeti’nde yaşadıklarını bir mektupla Evrensel’e anlatan Nesrin Özaydın, “Çalışanları karşı karşıya getiren çalışma koşullarını” samimi ve çarpıcı bir şekilde ortaya koymuştu.

Yemeksepeti ve benzerlerinin dijital spor kanallarına olan ilgisi, emekçilerin ses getiren mücadelesiyle (Geçen hafta ta Yunanistan’dan yankılandı bu ses) farklı bir anlam kazanıyor. Ortada sadece pandemi koşulları, spor endüstrisinin teşvik ettiği asosyal eğilimler ve dijital yayıncılığın gelişimine yatırım yapan değil, aynı zamanda bu spor kanallarının itibarı üzerinden kendi imajını temize çeken bir şirket var. Dünya çapında yaygın bir taktik olan “Sportswashing”in pandemi hali diyebileceğimiz bu stratejiye karşı gelir olanaklarının kıt olduğunu tahmin ettiğim kanallara hadlerinden fazla sorumluluk yüklediğim düşünülmesin. Pek çok çalışanın buradaki “zorunluluk” ilişkisinin farkında olduğunu, Yemeksepeti ve benzerlerinin çalışanlarına yönelik hak gasplarını onaylamadığını biliyorum. Ama sporu kullanarak kendini temize çeken para babalarının olduğu yerde mücadele eden emekçilerin de kullanabileceği mecralar olmalı. En azından şirketin bu stratejisinin adı doğru konmalı.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...