06 Haziran 2021 00:55

215 yara daha!

Fotoğraf: Mack Male/Flickr (CC BY-SA 2.0)

Paylaş

Mayıs ayı bitmeden Kanada yerlilerinin derin yarası bir kere daha kanadı. Kuzeybatı Kanada’da, Kamloops’da 215 çocuğun kalıntılarının olduğu bir toplu mezar bulundu. Mezar eskiden bir yatılı okulun bulunduğu yerde. Kalıntıların bazılarının çok küçük çocuklara ait olduğu tahmin ediliyor.

Bu haber Kanada’da büyük öfkeyle karşılandı. Birçok kentte meydanlara, kamu kuruluşlarının ve kiliselerin önlerine çocuk ayakkabıları bırakıldı. Kimi yerlerde ise, bayraklar yarıya indirildi.

Kanada yerlileri için “yatılı okul” çok ağır bir anlam taşıyor. Bu okullar 1.5 yüzyılı aşan bir süre boyunca (1831-1996) yerli çocukların ailelerinden ve halklarından koparılmasına araç oldu. Kanada federal devleti yaklaşık 1 yüzyıl boyunca bu okulların kurulmasında ve işletilmesinde rol oynadı. Devlet tarafından desteklenen yatılı okullar, Newfoundland, New Brunswick ve Prince Edward Island dışında ülkenin her bölgesine yayılmıştı.

Devlet tarafından kurulan eğitim sistemi, küçük çocukların evlerinden koparılmasına ve halklarından çok uzaklara götürülmesine dayanıyordu. Yatılı okulların 2 ana hedefi vardı: Birincisi, yerli çocukların evlerinden, ailelerinden, geleneklerinden, kültürlerinden ve topraklarından uzaklaştırılmasıydı. İkincisi ise, çocukların ülkede baskın kılınmak istenen kültüre tümüyle asimile olmalarının sağlanmasıydı. Bu iki hedef, yerli kültürlerinin ve inançlarının baskın kültür ve inançlardan aşağı olduğu ve onlarla eşit sayılamayacağı varsayımına dayanıyordu.

Bu anlayış, dogmacı dini öğretilere çok uygundu. Çoğu dini kuruluşların (Anglikan, Katolik ve diğerleri) elinde olan yatılı okullarda, “Çocuğun içindeki yerliyi öldürmek” amacı dile getiriliyordu. Kamloops Yatılı Okulu da tam da bu anlayışın dorukta olduğu bir dönemde, 1890’da Katolik kilisesine bağlı olarak kuruldu ve kısa sürede Kanada’daki en büyük yatılı okul oldu. 1950’lere gelindiğinde 500 öğrenci bulunan okul 1969’da devlete devredildi ve 1978’de kapatılana dek yurt olarak işletildi.

Yatılı okulların kapatılması ve gerçek işlevlerinin ortaya çıkarılması, hiç kuşkusuz, Kanada yerlilerinin mücadelesinin sonucu. Bu mücadelenin dönüm noktalarından biri, 1980’de başkent Ottawa’da yapılan bir toplantı. Kanada yerlileri bu toplantıda kendileri için kullanılması gereken kavramın, “ilk uluslar” olması gerektiğinde birleştiler. Bu vurgu, hem Kanada tarihinin İngiltere ve Fransa’dan gelen sömürgecilerle başlamasının doğru olmadığına, hem de yerlilerin diğer halklarla eşit olarak görülmesi gerektiğine dikkat çekmekteydi. “Ulus” vurgusunun diğer işlevi ise, yerli hakların kendilerini tanımlama ve yönetme geleneklerinin, geleceklerini belirleme haklarının olduğuydu. Bu mücadele sonunda, “ilk uluslar” kavramı 1982’de anayasada yer aldı.

Kamloops Yatılı Okulu, ilk uluslardan birinin (Tk’emlúps te Secwépemc) topraklarında yer alıyor ve kalıntıların bulunması tümüyle yerlilerin çocuklarına yapılanları unutmaması ve ısrarlı hakikat arayışının sonucu. Tam da bu nedenle, tüm yatılı okullara yönelik ülke çapında bir araştırma yapılması için güçlü bir kamuoyu oluşmuş durumda.

Kanada hükümeti bu talep konusunda henüz bir tutum belirlemiş değil. Hükümetin, 11 Haziran 2008’de Dönemin Başbakanı Harper tarafından okunan özre ve sözlere kulak vermesi umut ediliyor:

Bugün bu asimilasyon politikasının yanlış olduğunun, büyük zararlar verdiğinin ve ülkemizde yeri olmadığının farkındayız. (...) kanada devleti, yatılı yerli okullarının çok derin yaralar açtığını ve bu politikanın yerli kültürleri, gelenekleri ve dillerine kalıcı zararlar verdiğinin artık bilincindedir. (...) yatılı yerli okullarının mirası birçok yerde günümüzde de sürmekte olan sosyal sorunlara yol açan nedenler arasındadır.

Yatılı yerli okullarının binlerce mağduru, yaşadıkları istismarı kamuoyuna aktarabilmek için olağanüstü cesaret gösterdiler. Bu, onların ne denli dirençli insanlar olduklarının ve kültürlerinin ne denli güçlü olduğunun bir kanıtıdır. Maalesef, yatılı yerli okullarının birçok öğrencisi aramızda değiller; Kanada devleti onlardan özür dileyemeden öldüler.

Kanada devleti, şu ana dek özür dilememiş olmasının yaraların iyileşmesinin ve barışmanın önünde bir engel oluşturduğunun farkındadır. Bu nedenle, Kanada’nın yatılı yerli okulları sisteminde oynadığı rol için Kanada yerlilerinden, Kanada devleti ve tüm Kanadalılar adına özür dilemek üzere (...) karşınızdayım.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...