26 Mayıs 2021

Sabahın türküsü

Fotoğraf: Twenty20

DİĞER YAZILARI
Direnişe destek 24 Nisan 2025
Maarif-i Umumiye 17 Nisan 2025
Eeeeyyy 70+ 10 Nisan 2025
Torbada emir kulu(?) 3 Nisan 2025
Aşk olsun 26 Mart 2025
Diploma 19 Mart 2025
Rüyada diploma 12 Mart 2025
Kaybettiniz 5 Mart 2025
Örgüt 26 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 19 Şubat 2025
YAZI ARŞİVİ

Sabahın ilerleyen saatleri. Marmaray boş sayılır. İnsanlar mesafeli. Her durakta kafasını içeriye uzatıp bakan güvenlik görevlisini saymazsak yolcular kimsenin umurunda değil. Zaman, birbirimizin gözlerine bakarak geçip gidecek. Yer altında, belki de su altında bir durakta duruyoruz. İki genç biniyor. Oturacak yerler var. İri olanı, iri dediğim boyu neredeyse 2 metre, kilo fazla yok. Diğeri sıcak havaya rağmen yün bereli.

Kapılar kapanır kapanmaz iri olan gitarını kılıfından hızla çıkartıp başlıyor çalmaya. Hem de söylemeye.

“Uzun ince bir yoldayım...”

Saz da olsa olurdu. Kimi bakıyor, kimi ilgisiz. O koca vücuttan bu kadar ince ve yumuşak sesin çıkıyor olması yaşamın kökenindeki temel çelişkiyi vurguluyor gibi.

“Gidiyorum gündüz gece...”

Tren hızlanıyor. Karşımda oturan genç kız bacak bacak üstüne atıyor. İri bıyıklı, işçi elli diğeri cep telefonunu kurcalıyor.

“Bilmiyorum ne haldeyim...”

Tren yavaşlıyor, istasyon yaklaşıyor, elektronik ses fısıldıyor. İki dilden;

“Gelecek istasyon...The next...”

Bu ses hem de “Bitir artık türküyü” demek. Daha işin para toplama faslı var.

“Gidiyorum gündüz gece... Dünyaya geldiğim anda...”

“İkinci kıta Üsküdar’dan önce bitmez” diye düşünürken tren yavaşlıyor.

“Yürüdüm aynı zamanda... İki kapılı bir handa...Gidiyorum gündüz gece...”

Ellerine bakıyorum yumuşak sesli iri adamın. Parmakları tellerin üzerinde hızla şekil değiştiriyor yaşamak için, canlarına kıyan onlarca meslektaşı adına.

Oysa 4 parmağını açıp, baş parmağını saklayabilmeyi becerebilseydi avucuna, ya da işaret ve kuş parmağını kulak gibi kaldırabilseydi havaya, o koca cüssesiyle kim bilir hangi kapının hangi mandalı olurdu sivri burun ayakkabısıyla.

Elleri tellerin üzerinde insana yakışır dolaşırken, diğer genç yün beresini çıkartıyor. Yoksul yolculardan ne toplayabilirse.

Var olan, avucunda gizlice koyuyor koyabildiğini külaha. Yok olan bakışlarını kaçırıyor pencereden dışarı.

Ve Üsküdar.

Evrensel'i Takip Et