26 Mayıs 2021 00:50

Peker videoları karşısında iki tutum: Sendikalar ne tarafta?

Sedat Peker, Mehmet Ağar, Süleyman Soylu kolajı

Sedat Peker fotoğrafı: Youtube videosundan ekran alıntısı, Mehmet Ağar ve Süleyman Soylu fotoğrafları: DHA

Paylaş

Mafya Lideri Sedat Peker’in Susurluk’tan beri üstü örtülmüş konuları da gündeme getiren ifşa videoları milyonlarca kişi tarafından merakla izleniyor. Bugüne kadar yayımlanan 7 “video” kırk milyondan fazla kişi tarafından izlenmiş.

Heyecanlı bir mafya belgeseli gibi, bir sonraki bölümü merakla beklenen gösteriye dönüşen videolar üstünden Peker, hiç kuşkusuz sorunu zaman zaman kendisini de ortaya atarak inandırıcılığını artırmaya çalışırken, öte yandan da ’90’ların faili meçhul cinayetleri ve uluslararası uyuşturucu kaçakçılığını “Ucundan gösteren” iddialar ortaya atarak videoları “dönüş bileti”, eski yoldaşlarıyla bir “uzlaşma aracı” olarak kullanmaya çalışıyor.

Peker’in tutumu hiç kuşkusuz, tipik bir mafya tarzı olan “pazarlıkçılık”tır! Bu yüzden de onun amaçlarını makul ve meşru görmek söz konusu olamaz. Ancak Peker’in ortaya attığı iddialar, iddialarına inandırıcılık kazandırmak için dayanak gösterdiği tanıklıklar ve parçalı-bölüklü olsa da kanıtlar, Peker’in iddialarının “mafya-devlet-sermaye-siyaset” ilişkilerinin iç içeliğinin üstündeki örtüyü yırtabilecek soru ve kanıtları gündeme getirmesi bakımından çok önemli görünmektedir.

VİDEOLARA KARŞI TUTUM SİYASETİ VE KAMUOYUNUN İKİ TUTUMU

Nitekim Peker videoları karşısında siyaset, medya, genel olarak toplumda iki tutum oluşmuş bulunuyor.

Bunlardan birincisi; Peker’in iddialarını Soylu’nun da açıkça söylediği gibi Türkiye’ye karşı dış güçlerin bir saldırısı olarak görüp, bütün iddiaların ciddiye alınmaması, dolayısıyla üstünün örtülmesini isteyenlerdir. AKP, MHP, yandaş medya, Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabinedeki Soylu dışındaki bakanlar, bu iddialar karşısında resen ve derhal soruşturma açması gereken savcılar... Peker’in iddiaları ve bu iddialar çerçevesinde çıkan ve çıkabilecek gerçekleri “Sessizlikle boğma” taktiği izlemektedirler. Soylu, kendine has iddiaları ve kendi amaçları dışında bu tutumun sözcüsü olarak konuşmaktadır. Bunu da önceki gece Habertürk TV’deki röportajında açıkça söyledi.

İkinci kesim ise; Peker’in kendi amaçlarından bağımsız olarak ortaya attığı iddialar; “mafya-devlet-siyaset-sermaye” ilişkisini ortaya koyan ve ’90’ların kontra cinayetlerinden uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı ile Türkiye’nin dış politikasına kadar... pek çok gerçeğin deşifre edilmesine dayanak olacak ip uçları verdiği için Peker videolarının ortaya attığı iddiaların araştırılmasını savunmaktadırlar. Bu amaçla da Peker’in amaç ve ifşalarının ötesine geçilerek, bu gerçeklerin bir sistem tartışması olarak ilerletilmesi, mafya ile sistemin iç içeliğinin gösterilmesi, laik ve demokratik Türkiye’nin nasıl bir demokrasi olarak biçimlenmesi gerektiği tartışmasına kadar götürülmesini istemektedirler.

SENDİKALAR BU MÜCADELENİN HANGİ TARAFINDA?

Ülke böyle bir tartışmada bölünmüşken, işçi ve kamu emekçileri sendikaları konfederasyonları ve sendikaları derin bir sessizlik içindedirler!

Bu tutumlarıyla da sendikalar, ister istemez, Peker’in iddialarını “Sessizlikle boğmak” isteyenlerin safına düşmüş olmaktadırlar.Hiç kuşkusuz AKP ve MHP çizgisindeki yandaş sendikacılar, yukarıdan verilen işaret doğrultusunda susuyor olmalılar. Ama geniş bir sendikacı kesiminin Türkiye’nin mafya-devlet-siyaset-sermaye ilişkilerinden arındırılmasını istedikleri de tartışılmazdır.

Ancak, “Sendikacılar sessizdir” ama gazetemize gelen haberler, işçilerin gelinen aşamada Peker’in videoları etrafındaki tartıştıkları, hatta bu tartışmaların yer yer Peker’e sempatiyle bakanlar ve karşı çıkanlar olarak bölünmeye kadar vardığı doğrultusundadır.

Bu koşullarda işçilerin, Peker videolarını anlamı ve iddiaları karşısında gerçeğin ne olduğunu, videoların neden önemli ve Peker’in amaçlarını aşan anlama sahip olduklarını bu videolarda söylenenlerin gerçekten ne olduğunu sendikalardan duymaları daha da önem kazanmış bulunmaktadır.

İçinden geçilen dönemin koşulları dikkate alındığında;

* İşçilerin ve kamu emekçilerinin ileri kesimlerinin,
* İşyeri temsilciliklerinden, merkez yönetimlerine her kademeden mücadeleci sendikacıların, sendikal platformların... konfederasyonlar ya da sendika üst yönetimlerinden icazet ve emir beklemeden, işçiler arasındaki tartışmanın ileriye götürülmesi için tartışmalara müdahale etmeleri önem kazanmış bulunmaktadır.

İşçilere gerçekleri açıklamak, sendikaların tutumunu kamuoyuna duyurmak, sınıfın gücünü gerçeklerin açıklanmasının yanına koymak için mitingler, gösteriler, grevler, kapalı salon toplantıları (konferans, sempozyum...) düzenlemek sendikaların başlıca görevlerindendir.

Hele de bugünkü koşullarda, sendikaların bu görevlerini ihmal etmesinin, ertelemesinin sonuçları çok daha ağır olabilir!


HABER TÜRK’E ÇIKAN SOYLU KENDİ SORDU, KENDİ YANIT VERDİ!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki gece Habertürk’te kameraların karşısına çıktı.

Üç saate yaklaşan yayın süresince Soylu, “Sorular dışında her şeye yanıt vermek için” kameralar karşısına çıkmış diyebileceğimiz bir strateji izledi. Her sorudan sonra uzun uzun AKP içindeki eski tartışmaları anlatan Soylu, kendisine ne sorulduğunu unutturacak kadar uzun açıklamalar yaptı. Kendisi İçişleri Bakanı olmadan önceki dönemde Türkiye tam bir kaos içindeyken, Soylu ile birlikte, organize suç örgütleri bitirme noktasına getirilmiş! Bütün sorulara da bu yaklaşımla yanıt veren (Vermeyen demek daha doğru) Soylu, Peker’in suçlamalarının hedefi olmasını da; “Saldırı bana değil Türkiye’ye karşıydı. Türkiye’ye yönelik operasyon olduğunu gördüm. Kendimi ortaya attım” diyerek, kendisini “yalın kılıç” vatan-millet, biraz da Reis uğruna ortaya atmış bir kahraman olarak tarif etti.

Merdan Yanardağ ve İsmail Saymaz’ın gayretleriyle sorulan soruları ise, topu “Hukuka atarak”, “Benden önce olmuş” diye önceki içişleri bakanlarını, hükümetleri sorumlu göstererek geçiştirmeyi tercih etti.

“Neden başka kimse konuşmuyor?” sorusunu da “Yakında herkes konuşacak” diyerek geçiştiren Soylu, TV’den çıkışında da bir grubun sloganları, Bahçeli’nin de grup toplantısında alkışlarla karşılandı!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...