18 Mart 2021 00:10

Kendi oldukları gibi yaşama ve insan olma hakkı üzerine

İHD ve TİHV üyeleri açıklama yapıyor

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

UNESCO’nun Hoşgörü İlkeleri Bildirisi (1995) yeni bir hakkı tanıtıyordu bize. Bildiri’nin 1/4. maddesi, “Hoşgörü, doğası icabı görünüşü, durumu, konuşması, davranışı ve değerleriyle çeşitlilik arz eden tüm insanları, barış içinde ve kendi oldukları gibi yaşama hakkına (have the right tol ive in peace and to be as they are) sahip bulundukları gerçeğini kabul etme anlamına gelir.” şeklindeydi(1).

Acaba, ”Barış içinde ve kendi oldukları gibi yaşama hakkı” nedir? Üzerinde düşünmek gerek.

“Kendi oldukları gibi yaşama hakkı”na sahip değil mi insanlar? Değil ne yazık ki.

Çok fazla açılmaya gerek yok. Sadece bir hatırlatma. Daha dün ve hemen her gün LGBTİ bireylere yönelik saldırılar, LGBTİ’lerin “Kendi oldukları gibi yaşama hakkı”nın tanınmadığını gösteriyor.

Çok fazla açılmaya gerek yok. Kürtlere ne deniyordu daha düne kadar ve pek çoklarına göre hâlâ, “Kürt yok, Kürtçe diye bir dil yok!”

Kürt olmayınca onun dili, kültürü, tarihi de olmuyor tabii. Onlar, “Dağ Türkü!”

İsmail Beşikçi Hoca, bir mukayese yapmıştı. Aşağı yukarı şöyle: ”Güney Afrika’da Apartheid rejimi döneminde (Irk ayırımcılığı sisteminin uygulandığı rejim) siyahlara yapılan muameleden bazı yönleriyle daha yoğun ayırımcılıktır diyordu, Kürtlere yapılan. Çünkü varlığı kabul edilmiyor. Güney Afrika’da siyaha siyah diyorlar ama Kürt’e Kürt değilsin diyorlar. Kürt yok diyorlar. Sen Türk’sün diyorlar” diyordu.

“Barış içinde ve kendi oldukları gibi yaşama hakkı” o kadar önemli işte.

Kendi olma sorunu…

Bir de, “insan olma hakkı” şeklinde bir niteleme, tanımlama var. 10 Aralık 1948 yılında kabul ve ilan edilen Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 1968 yılındaki 20. kabul ve ilan ediliş yıl dönümü vesilesi ile UNESCO tarafından yayımlanmış kitabın adıdır.

İsa’dan önce 3’üncü bin yıldan 1968 yılına kadar tüm uygarlıklardan ve çağlardan yapılmış alıntıları barındırıyor bu antoloji kitabı. Kitabı yazan Cenevre Üniversitesi Felsefe Profesörü Jeanne Hersch. Hersch, Unesco’nun “Dünyaya açılan pencere GÖRÜŞ” adlı dergisinin mayıs 1973 tarihli 1. sayısında yayımlanan, “insan olma hakkı” başlıklı yazısında “insan olma hakkı”nın ne anlama geldiğini anlatır(2).İnsan olma hakkı konusunda aynı adla ünlü hümanistik psikolojinin kurucusu Profesör Abraham Maslow’un biyografisinin anlatıldığı Kuraldışı yayınlarından 2014 yılında yayımlanan “İnsan Olma hakkı” kitabı da(3), konunun anlaşılması açısından çok önemlidir.

Profesör Kadır Cangızbay’ın Birikim dergisinin 150. sayısında (ekim 2001) yayımlanan, “İnsan hakkı değil, insan olma hakkı” başlıklı yazısı da çok düşündürücü, ufuk açıcı bir yazısıdır(4). Yıllar önce okumuştum ama bu yazı vesilesiyle tekrar okuma ihtiyacı duydum. Zor bir yazı ama emek veren insanın verdiği emeği ve değerini anlamak için kendinizi zorlamalısınız. Siz de emek vermelisiniz.

Gemalmaz Mehmet Semih, Prof. Dr. Ulusalüstü İnsan Hakları Hukukunun Genel Teorisine Giriş, legal yayınları, s. 930-931, 6. basım 2007, İstanbul

2) İnsan Olma Hakkı, Jeanne Hersch, Unesco Görüş Dergisi içinde, s.9, 1973

3) Hoffman Edward, İnsan Olma Hakkı, çeviri Metin Dinçer, Kuraldışı Yayınları, 2014

4) Kadir Cangızbay yazısı için: https://birikimdergisi.com/dergiler/birikim/1/sayi-150-ekim-2001/2341/insan-hakki-degil-insan-olma-hakki/4245

Vefat ve Teşekkür: 21 Şubat 2021 günü, Arjantin, Buenos Aires’te, oğlumuz Uluhan Berk’in eşi, sevgili evladımız Leilla, bebeği/torunumuz Luna’yı dünyaya getirdiği sırada, nadir görülen bir komplikasyon sonucu melek olup aramızdan ayrıldı. Haberdar olup da acımızı paylaşan,  akraba, dost ve arkadaşlarımıza, Andre Carlos da Silva ve Öndül aileleri olarak teşekkür ederiz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...