13 Mayıs 2020 00:13

Aydınlanmanın ışığı: Hemşireler

Aydınlanmanın ışığı: Hemşireler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Uzun haftalar hastanede yatanlar, refakatçi olanlar daha yakından tanığıdır: Şefkat, halden anlama, kah görünür kah görünmez emek denince akla onlar gelir: Hemşireler.

Sağlık kurumlarında hastaya aritmetik bakışın panzehiri yine onlardır.

Yüzyılı aşkın bir zamandır kadınların gece ve gündüz, bazen bir hastanede bazen bir dağ köyünün sağlık evinde tek başına, ailesinden uzak çalışabileceğini, kentlisinden köylüsüne tüm topluma gösterdi hemşireler.

Kız çocuklarının okula ve hatta bakkala dahi gönderilmediği uzun geçmişimizde çok dönüştürücü rolleri oldu hemşirelerin. Başlangıçta muhafazakar iklimin bu rolü kabulü çok kolay olmasa da zaman içinde taşlar yerli yerine oturdu. Özellikle 1970’li yılların sonunda ‘Tam Gün Yasası” sürecinde artan maaşları yoksul muhafazakar kesimin tutumunu değiştirdi, kız çocukları hemşirelik üzerinden bazen “Ailenin kurtuluş umudu” haline geldi. Derken 12 Eylül faşizmi son noktayı koydu: “Ne demek bir hemşirenin kaymakamdan fazla maaş alması!”

1980 yılından bu yana bir daha o ölçüde kamuoyunda manşet olamadılar. COVID-19 pandemisi hemşireleri yeniden görünür kıldı. Ama üstenci dil yine de değişmedi: Siz hiçbir hemşireyi Türkçe televizyon ekranlarında görebildiniz mi korona günlerinde? Onları yine erkekler ve hemşire olmayanlar “anlatırmış gibi” yapıyor.

Sevgili Cem Terzi Hoca’mız dün Hemşireler Günü için Facebook paylaşımında şöyle diyordu: “Toplam sağlık hizmetinin yüzde 80’ini üreten hemşirelerin, gerçek sağlık emekçilerinin Dünya Hemşirelik Haftası kutlu olsun.” Gerçek bu ama onlara geri dönüşü yok. Üstelik meslek odası kurmaları bile imkansızlaştırılmakta. Hemşirelik kadın emeğinin görünmezliği bağlamında özgün bir örnek. Aynen evdeki kadın emeğinin görmezden gelindiği gibi. Çünkü özünde bir “bakım emeği”dir ve artık erkeklerin de hemşire olarak görev almaları bu gerçeği dönüştürememiştir.

COVID-19 pandemisi sürerken hükümet yemedi içmedi tabip odaları dahil akademik meslek odalarının seçim sistemini değiştireceğini beyan eyledi. Ama bir yetkili de çıkıp hemşirelerin, ebelerin, sağlık memurlarının, laborantların neden meslek odası kuramadığını sorgulamadı, yasal düzenlemelerin yapılmasını dile getirmedi.

Hemşireler adına onların sorun ve taleplerini en iyi kendi örgütlülükleri dile getirebilir. Birçok sendika gibi SES İzmir Şubesi de Hemşireler Haftası nedeni ile basın açıklaması yaptı, sorun ve talepleri paylaştı. Taleplerine birlikte kulak verelim:

 •“Ebe ve hemşirelik mesleğindeki personel açığı güvenceli-kadrolu istihdam ile giderilmelidir.

•Pandemi ile her açıdan daha fazla artan baskı, mobbing ve şiddet ortadan kaldırılmalıdır

•COVID-19 iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.

•Ebelik ve hemşirelik yasası yeniden düzenlenmeli, meslek tanımlamaları net olarak belirlenmelidir

•Esnek kuralsız çalışmaya karşı; iş güvencesi, can güvencesi, güvenceli çalışma koşulları sağlanmalıdır.

•4B, 4C, 4D, taşeron, vekil, sözleşmeli, ücretli olarak çalışan ebe ve hemşireler kadroya geçirilmelidir

•Her iş yerinde 7 gün 24 saat açık, ücretsiz ve ana dilinde kreş hizmeti verilmelidir.

 •KHK ile ihraç edilen, güvenlik soruşturması bahanesi ile bekletilen ve ataması yapılmayan ebe hemşireleri acilen göreve başlatılmalıdır.”

Son derece yalın, olmaması bu ülkenin ayıbı olan talepler. Bir hekim olarak yakın çalışma arkadaşlarım olan hemşirelerin pandemi günlerinde dahi emeklerinin kamu marifeti ile yine görünmez kılınmasından rahatsızım. Onlara yaşam adına müteşekkiriz.

Hemşirelik Haftası’nı kutluyorum. Saygı ile...

Sağlıcakla kalın.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...