48 yıl sonra da 6 Mayıs’ın değerleri yol gösterici olmaya devam ediyor
Fotoğraf: Evrensel
Bugün, 6 Mayıs!
Bugün, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın darağaçlarında katledilmelerinin yıl dönümü.
Bugün, devrim ve sosyalizm mücadelesi uğruna hayatını veren devrimcileri anma, onların mücadelesi önünde saygı duruşu günü!
Bugün, ülkemizin devrim ve sosyalizm mücadelesinin anlam ve öneminin yanı sıra mücadelenin dünü ve bugünü arasında bağlar kurup, geleceğe dair dersler çıkarma günü!
Bugün, Türkiye’nin egemenlerinin, en gerici temsilcilerinin, gericilik ve emperyalizme karşı başkaldıranlara ve gelecek kuşaklara gözdağı vermek için ne kadar zalim olabileceklerini gösterdikleri gün.
Bugün, emperyalist kapitalist sisteme karşı mücadelenin, devrimcilere işkence etmek, cezaevlerine atmak, dağlarda, kentlerde sürek avları düzenlemekle önlenemeyeceğinin daha bir bilinçle kavrandığı gün.
***
O günden (Üç devrimci önderin idam edildiği 6 Mayıs 1972’den) beri Türkiye’nin devrimcileri, devrimci mücadelenin her şart altında yürütülmesinin önemini, nasıl bir kararlılık ve fedakarlıkla mücadele etmeleri gerektiğini daha açıkça biliyorlar.
O günden beri Türkiye’nin devrimcileri, antiemperyalist mücadele, demokrasi mücadelesi, sosyalizm ve sınıfsız sömürüsüz, barış içinde bir dünya için mücadele dendiğinde kimlerle birlikte, kimlere karşı ve nasıl mücadele etmeleri gerektiğini daha ileriden kavrıyorlar.
O günden beri Türkiye’nin devrimcileri, her yıl öğrendiklerine yenilerini katarak ilerliyor; öğrendiklerini paylaşarak bilinçlerini ilerletmek, güçlerini birleştirmek için, 6 Mayıs’ta sembolleşen değerlerden aldıkları ilhamla ellerinden gelenin ötesine geçmek için çaba harcıyorlar.
O günden beri Türkiye’nin devrimcileri geçmişte yaşananlarla bugün karşılarına çıkan sorunlar arasındaki bağları çözümleyerek kendi yollarını aydınlatıyorlar.
O günden beri; Türkiye’nin her yerinde uyanış içindeki gençler, işçiler, emekçiler, onları anarak, gericiliğe, emperyalizme ve iş birlikçilerine karşı mücadelede, onların şahsında yansıyan devrimci değerlere sarılarak, önlerindeki engelleri aşarak ilerlemeye çalışıyorlar.
O günden beri Türkiye’nin devrimcileri, işçi sınıfının ve halkların emperyalizme ve kapitalizme karşı mücadelesinde öğrendikleriyle; Deniz, Hüseyin ve Yusuf’un şahsında mücadelede hayatını kaybetmiş tüm devrimcilerin anısına her 6 Mayıs’ta, devrimin yol arayışını daha bilinçle sürdürüyorlar.
***
Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in, sıkıyönetim mahkemesinin “idam kararı”nın Meclisi doldurmuş gerici-faşist güruhun “üçe üç“(*) çığlıkları ve zafer naraları eşliğinde oylanıp, kurulan darağaçlarında katledilmesinin üstünden tam 48 yıl geçti.
48 yıldan beri Türkiye’nin devrimcileri onların mücadelesinin sürdürücüsü olmanın gururu ve onları çok erken kaybetmiş olmanın yüreklerine düşürdüğü ateşin hissettirdikleri ile her 6 Mayıs’ta mücadele azimlerini, kararlılıklarını, halka, işçi sınıfına, barış ve kardeşlik içinde bir insanlık dünyası davasına bağlılıklarını haykırmaktadır.
48 yıldan beri onları, her yıl 6 Mayıs günü, 6 Mayıs’a denk gelen ve sonrası günlerde mezarları başında, kentlerde, okullarda, derneklerde, açık hava ve kapalı salon toplantılarıyla, yüzlerce, binlerce kişinin katıldığı etkinliklerle andık. Ama bu yıl koronavirüse karşı mücadele önlemleri kapsamında onları alışageldiğimiz eylem ve etkinliklerle anamayacağız. Ne var ki Türkiye’nin gençleri, her çevreden ilericileri, devrimcileri, onlara olan sevgilerini, saygılarını, onların şahsında simgelenen davaya ve değerlere bağlılıklarını çeşitli yollarla ifade edeceklerdir. Son günlerde bunun çeşitli biçimlerini de görüyoruz.
***
Evet; bugün 6 Mayıs, Deniz’i, Yusuf’u, Hüseyin’i ve onların şahsında devrim mücadelesinde hayatını kaybeden tüm devrimcileri andığımız gün.
Koronavirüse karşı mücadele önlemlerinin, toplumsal yaşamın her alanını yasaklarla sınırlamasına karşın, 6 Mayıs değerlerinin yaygınlaşması için her imkanı kullanmaya elbette devam edeceğiz.
Aradan geçen 48 yıla karşın onları özlüyoruz; sevgiyle ve saygıyla anıyor, mücadelemizde yaşatacağımız sözünü yineliyoruz.
(*) Adalet Partisi (AP) Deniz, Hüseyin ve Yusuf’un idamına evet demelerini, 27 Mayıs sonrasında Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın idam edilmelerinin rövanşı olarak göstererek, bu vahşi tutumlarına geniş halk kesimleri içinde meşruiyet kazandırmak istemişti. Süleyman Demirel liderliğindeki AP milletvekilleri ve onlarla birlikte oy kullanan diğer partilerden gerici vekiller, “üçe üç” sloganlarıyla oylarını kullanmışlardı.
- Özak Tekstil işçileri ve BİRTEK-SEN’in asıl suçu ne? 27 Mart 2024 05:05
- Seçime 1 hafta kala AKP ve Erdoğan emekçilerle karşı karşıya! 24 Mart 2024 05:20
- Yüz binler alanlardan seslendi: Barış istiyoruz ve biz buradayız! 21 Mart 2024 05:45
- Tek adam yönetimi ve Cumhur İttifakı’nda ‘seçimi götürmek’ için her yol mübahsa! 19 Mart 2024 12:00
- İçinde Gazze olan sorular bile yasaklanırken NATO’ya ve AB’ye selam ne anlama geliyor? 16 Mart 2024 05:05
- İşçi gazetesi, sınıflar mücadelesinin en ön cephesindedir 13 Mart 2024 05:15
- İktidar ‘İstanbul’u alma’, muhalefet yurttaşın ‘stratejik oy’ kullanması peşinde! 09 Mart 2024 05:15
- Partisini motive edemeyen Destici, sorununu ‘Ebu Bevval’ olmakla mı aşmaya çalışıyor? 17 Ocak 2024 04:11
- Tüm emek güçleri için ‘haydi mücadeleye’ dönemi! 14 Ocak 2024 04:55
- Erdoğan, Murat Kurum’u neden İBB’nin adayı yaptı? 10 Ocak 2024 05:00
- İş yerleri kaynıyor; mevsim kış ama havada ‘işçi baharı’ kokusu var! 07 Ocak 2024 04:58
- Lübnan ve İran’daki saldırılar İsrail-Filistin Savaşı’nda neye işaret ediyor? 05 Ocak 2024 04:57