15 Haziran 2019 00:00

Ekonomi ve emekçi direnişi

Ekonomi ve emekçi direnişi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

15-16 Haziran emekçi direnişinin 49. yılını kutladığımız günde emekçiler, eski canlılığını yitirmiş olmasına rağmen, yeni sorunlarla epeyce şişmiş olan gündemindeki maddeleri savunacaktır. Emekçi mücadelesi tarihi ileriye taşırken, bu süreçte kendisi de farklılaşarak ekonomiden siyaset alanına savrulmaktadır. Ekonomi ile siyaset aynı alanlar olarak algılanmakla beraber, maalesef tarihsel süreçte koşullara bağlı olarak, siyasetin gündemi emekçileri ekonomik sorunlardan farklı alanlara savurabilmekte, bu durum emek karşıtlarını mutlu etmektedir. Akademik alanda da toplumsal katmanlar değişip arttıkça sosyologlar katı Marksizm’den uzaklaşmakta ve emekçiler alanının farklı çıkar ve görüşlerle çeşitlenen alanını katı emek-sermaye çatışması anlayışından çıkarmakta, farklı sosyal katmanlar arasındaki farklılık ve çıkar çatışmaları bağlamında tartışma alanına çekmektedir. Tam da bu noktada belirtmeden geçemeyeceğim ki, sermaye karşısında olması gerekeni savunma yerine görüntüyü yansıtan akademi dünyası her ne kadar “yansız akademik yaklaşım” kılıfına bürünse de, tarihin huzurunda hiçbir bilimselliği olmayan görüntüyü bilimsel bulamaç haline getirmiş olma gaflet ve hıyanetinden kurtulamayacaktır. Büyük üstadın dediği gibi, bir olgu göründüğü şekliyle gerçeği yansıtıyor olsaydı, bilim denen uğraşa gerek kalmazdı. Ne var ki, günümüzün akademik dünyası görüntüyü bilimsel kalıba dökerek, üstadın ifade ettiği yanlışı da bilimsel kılıfa dökerek, bilim denen uğraşı alanını da bir üst-yapı kurumu olarak sermayenin hizmetine sunmaktadır. Ne yapalım, emekçiler de buna kanmasınlar!

AKP’nin beyni ve kasası konumundaki İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmeye taşınması kadar, bu aşamada iktidar partisinin tutumu da ibreti caliptir. Yüksek Seçim Kurulu’nun hatalı gördüğü seçimde diğer sonuçların kabul edilip salt İBB Başkanlığı seçiminin yenilenmesi şeklindeki akıl almaz “topal ördek” kararıyla ikinci seçime gidilirken iktidarın takındığı tavırlar ileriki dönemlerin çalışma ekonomisi değil, fakat iktisat teorisi alanlarının ilginç doktora konusu niteliğindedir. Bu konuların neden Çalışma Ekonomisi konusu olamayacağı meselesi, konusunu emeğin metalaşmasını önlemeye çalışmak yerine, metalaşmayı hafifletme olarak belirleyen bir “bilim”(!) dalı olmasında gizlidir.

Şimdi gelelim asıl konumuza. İBB, AKP’nin hem beyni hem de kasası olarak, bırakılamayacak kadar değerlidir. Ne var ki, tüm devlet olanaklarının sonuna dek ve usullerin zorlanarak kullanıldığı durumda dahi İBB iktidar ortaklarınca kaybedilmiştir. İleride komedi olarak mı yoksa müthiş bir demokrasi zorlaması olarak mı tartışılacağı meselesini bir tarafa bırakıp, geçen hafta içinde belediye çalışanlarının, medya bilgisine göre direktiflerle, hem de tüm kadrosuyla meydanlara inmesi, ileriki dönemlerde araştırmacılarca 15-16 Haziran ruhu üzerine çekilmiş derin bir katran tabakası olarak görülecektir. Bir zamanlarda kur zıplamasın diye istikrar adına AKP’yi savunan sermaye çevrelerinin bugünkü isyanı nasıl kendi ayaklarına sıktığı kurşun ise, aynı şekilde emekçilerin de “yanlış bilinç”le ya da kısa vadeli çıkarları doğrultusunda girişti(rildi)kleri böylesi eylemler de kendi ayaklarına sıktıkları kurşundur.

Evet, günümüzün kapitalizmi birçok bakımdan, Marks’ın belirttiği şekilde emekçinin 8 saatlik çalışma karşılığında ancak 2 saatlik bölümünü iaşe-ibate karşılığı olarak alıp, 6 saatlik kısmını “sömürü” olarak patrona bıraktığı koşul çok değişmiş, sömürü neredeyse buharlaşarak görünmez hale gelmiştir. İyi de, Einstein da görmediği olguyu bilim yolu ile açıklamaya çalışmıştır. Tıp alanında da iç organlarımızdaki değişim ya da bozulmalar dışa vurmuş semptomlarla açıklanmakta hatta tedavi edilmektedir. Emek-sermaye çatışmasında sömürüyü göremiyor olsak da, toplumsal yaşamdaki hazin manzaralar da mı gözümüze batmıyor da, bu denli bigâne yaşayabiliyoruz!

Ne hazindir ki, 15-16 direnişinden hemen hiçbir şey öğrenmemiş olduğumuzu yazma talihsizliği içindeyiz!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...