‘İtaat et rahat et’ diyenlere karşı ‘mücadele et rahat et’ diyenler

Bu yıl, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde AKP’nin kadınlara geleneksel öğüdünün sözcülüğünü Cumhur İttifakı’nın İBB Başkan Adayı Binali Yıldırım yaptı.

Yıldırım, 8 Mart’a 10 gün kala kadın seçmenleriyle yaptığı toplantıda kadınlara, yıllardır AKP’nin savunduğu sloganla hitap etti: “İtaat et rahat et!”

Erdoğan yönetimi, itaat etmeyip mücadele eden kadınları ise 8 Mart’ı  keyiflerince kutlamalarını engellemek için adeta köşe bucak kovalıyor!

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimde, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın listelerine bakıldığında, “Bu yerel seçimde bir ‘kadın kırımı’ yaşandığı” da açıkça görülüyor.

KAYSERİ BAĞIMSIZ BELEDİYE BAŞKAN ADAYI SARIOĞLU 

Listelerde “kadın kırımı”nın yaşandığı seçimde Kayseri’de büyükşehir belediye başkanlığı için bir kadın aday (Kocaeli’de de kadın bir büyükşehir belediye başkanı adayı Reyhan Başaran) var: Eylem Sarıoğlu Aslandoğan.

Sarıoğlu seçime, “bağımsız aday” olarak katılıyor.

Adaylığını ilan etmesinden beri gazetemizin okurlarının da çalışmalarını izlediği Eylem Sarıoğlu Aslandoğan, arkadaşımız Hilal Tok’un dün gazetemizde çıkan röportajında belirtildiği gibi, 15 yıldır, Kayseri’de işçi ve kadına yönelik şiddet davalarına bakan, Kayserililerin tanıdığı bir avukat. Kayseri Kadın Dayanışma Derneğinin kurucu başkanı ve Emek Partisi’nin de il başkanlığını yapmış, mücadeleci kimliği ile tanınan bir kadın Sarıoğlu.

Şimdi bağımsız bir kadın aday olarak hem AKP’nin ve muhafazakarlığın “başkentliği” konusunda Konya ile yarışan bir kent olan Kayseri’de işçilerin, emekçilerin sömürüsüz ve sınıfsız bir insanlık dünyası mücadelesinin hem de kadınların “eşit hak” mücadelesinin sözcüsü olarak yerel seçim kürsüsünü kullanıyor.

Evet, Kayseri AKP’nin ve ”muhafazakarlığın” merkezidir ama sadece bu kadar da değil, Kayseri aynı zamanda ticaretle zenginleşmenin de bir simgesidir. Bu yüzden Kayseri, kadınların “eşit hak” , halkların demokrasi, barış ve işçilerin, emekçilerin sömürüye karşı mücadelesinin en önünde yer alan bir kadın belediye başkanı adayı için “çok zor bir kent” olarak görülebilir.

SARIOĞLU, KAYSERİLİLER İÇİN BİR SEÇENEKTİR! 

Ancak, evet Kayseri’nin geleneksel özelliklerinin zorlukları vardır; bunlar önemli zorluklardır. Kayseri’den gelen haberlerden ve Sarıoğlu’nun röportajında söylediklerinden de anlıyoruz ki, Kayseri aynı zamanda, bölgenin en önemli sanayi kenti, aynı anlama gelmek üzere bir işçi kenti, genç işçilerin uyanış içinde olduğu, kadınların da muhafazakarlığın kendilerine nasıl bir hayat dayattığını anlamaya başladıkları bir kenttir. Yani, yeninin eski Kayseri ile mücadele ettiği, yeni Kayseri’nin dayanaklarının da çok güçlü ve giderek hızla büyüdüğü bir kent.

Bu elbette, her yaştan ve her cinsiyetten yüz binlerce emekçi ve muhafazakarlığın hayatını cehenneme çevirdiği kadınlar için Eylem Sarıoğlu Aslandoğan’ı birbirine benzeyen sermaye partilerinin adayları karşısında, belki “henüz küçük ama gerçek bir seçenek” yapmaktadır. Ki burada, “Kayseri’nin geleneksel koşulları” dikkate alındığında, Sarıoğlu; hem bir kadın olarak cesaretiyle, hem de halkçı belediyecilik ilkelerini savunarak, rantçı belediyecilikten ve AKP sultasında gına gelmiş Kayserililer için de somut bir seçenek olarak öne çıkmaktadır.

Bu aynı zamanda seçim sonrasında da bütün haşmetiyle sürecek olan emek ve demokrasi mücadelesi için de son derce önemli bir durumdur.

Hele de Kayserililer, Kayseri’yi yıllarca yönetmiş Mehmet Özhaseki’nin Ankara adayı olarak söyledikleriyle karşılaştırdıklarında, Eylem Sarıoğlu’nun farkını daha iyi göreceklerdir.

‘BİZ’İN DALGA DALGA BÜYÜMESİ İÇİN!

Bu yazının son sözünü Eylem Sarıoğlu Aslandoğan’a bırakıyorum.

Hilal Tok’a verdiği röportajda şunları söylüyor Sarıoğlu: “Kadınların eşitlik mücadelesi, işçi ve emekçilerin hak alma mücadelesi, demokrasi ve barış mücadelesi bizi her kültürden, inançtan ve siyasi görüşten insanla yan yana getiriyordu zaten. Şimdi bu yan yana gelmelerin sonucu olarak çok farklı kesimlerden destek görüyorum. ‘Sandığa gitmeyecektim kadın aday olduğu için gideceğim’ diyen çok insan var. Daha önce farklı partilere oy vermiş ama şimdi bizi, belediyecilik anlayışımızı destekleyen onlarca yüzlerce kadın, genç, işçi, emekçi şimdi seçim çalışmamızın önemli parçaları. Mali olanaklarımız diğer partiler gibi güçlü değil ama onlardan çok daha güçlü bir şeye sahibiz; halkçı bir yönetim anlayışına ve bu platformu kabul eden, bunu anlatan, tartışan ‘biz’e sahibiz!”

Doğru fikirler, cesaretle ve kararlılıkla savunulursa “biz”in dalga dalga büyümesi için koşullar yeterince uygundur!

Yıldırım yukarıda sözünü ettiğimiz, “İtaat et rahat et” çağrısını bir kadın toplantısında yapmışsa da; bir yerel seçimden geçildiği de dikkate alındığında, gerçekte Yıldırım, “beka” cephesinin tehditlerine pabuç bırakmayan herkese bu çağrıyı yaptı!

Bu yüzden bugün seçimde de kadınların “eşit hak” mücadelesinde de asıl olan “İtaat et rahat et” diyenlere karşı “Mücadele et rahat et” diyenlerin mücadelesidir.

Eylem Sarıoğlu Aslandoğan da “Mücadele et rahat et” diyenlerin Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan adayıdır.