31 Ekim 2018 00:50

Karşı devrimci

Karşı devrimci

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Geçen gün Tele 1 isimli TV kanalında sabah haberlerini okuyup, yorumlayan Can Ataklı Evrensel Gazetesi’ne kızdı ve okunmaya değer bulmayarak bir kenara fırlattı.

Ataklı’nın Evrensel’e kızma nedeni Cumhuriyet’in 95. yıldönümünü birinci sayfada büyük puntolar ve fotoğraflarla görmemesiydi. Evrensel’i Türkiye Gazetesi’ne benzetti, ‘O da karşı devrimci bu da karşı devrimci’ dedi. ‘Bugün benim Cumhuriyet Bayramım, kutlayacaksın, buna saygı göstereceksin, kutlamayacaksan yerin yok’ dedi.

Can Ataklı’nın bu terslenmelerini seyrederken gözümün önünden Kenan Evren, Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan geçti. Onlar da hoşlanmadıkları düşünceler karşısında böyle tepkiler verdi, veriyor.

Can Ataklı eskiden böyle değildi. Hemşehrimdir. Yaşıtız. Şimdi Sözcü’de yazıyor, Tele 1’de program yapıyor. Sıkı ulusalcı. Sanırsınız ki, Atatürk devrimlerinin yılmaz savunucusu. Başsavcısı. Üzerindeki ismini silip eski yazdıklarını gösterseniz kendine de çok kızardı herhalde. Dün dündür, bugün de bugün. Sabah’ta başka yazarsın, Sözcü’de başka.

Bugünkü Can Ataklı ulusalcı asker-sivil bürokratların on yıllardır zorla uygulattıkları ritüellerle bütün yurttaşları Atatürkçü, milliyetçi yapacağını sanıyor. Her gün sabahları ilkokul çocuklarına Andımız’ı okutursan, her 29 Ekim ve 23 Nisan günü evinin penceresine bayrak asarsan, her futbol karşılaşmasından önce İstiklal Marşı okursan Atatürkçü ve milliyetçi olursun. Hatta, 12 Eylül zindanlarında, bunları işkence ve dayakla yaptırarak sonuç alacağını sananlar da vardı.

Ama olmadı işte. Zorla Can Ataklı’nın hayalindeki “devrimci” yaratılamıyor. Gerçi o “devrimci” nin kim olduğu da epey tartışmalı. 12 Eylül’de bu “devrimci” Kenan Evren’di. En sıkı Kemalistler dahi onun “devrimci”liğine tahammül edemedi. Nadir Nadi “Ben Atatürkçü değilim” dedi. İlhan Selçuk “Atatürkçülük muz mudur?” diye sordu. 

On altı yıldır iktidarda olan AKP’ye kızıyorsun ama onların da senden farkı yok. Onlar da her gün televizyonlarda Erdoğan konuştuğunda, Ramazanlar’da her akşam Nihat Hatipoğlu’nu dinlediklerinde herkesin AKP’li olacağını sanıyor. Olmuyor.

Bazıları bu “Tımarhane”den kaçıp kurtulmaya çalışıyor.  Bazıları yıllarca kendine yapılan işkencelere karşı fikirlerinden vazgeçmiyor. Bazıları da güçlüye ayak uydurup, “Sağcıyla sağcı, solcuyla solcu” oluyor.

Bu konuda zor başarılı olsaydı. Hâla dünyanın düz, güneşin her gün onun doğusundan görünüp, batısından kaybolduğuna inanırdık.

Can Ataklı, Evrensel Gazetesi karşı devrimci değildir. Bunu sen de bilirsin. O an öyle söyledin. Şimdi belki yüz yüze konuşsak karşı devrimci sözünü geri alacaksın. Ama söyledin. O an öfkeni kontrol edemedin. Çünkü, fikri olarak zayıfsın.  Onun için bağırarak konuşuyorsun. Onun için çabuk öfkeleniyorsun. Onun için dün başka, bugün başka şeyler söylüyorsun.

Bizim bildiğimiz devrimcilik senin söylediğinden farklıdır. İşçi sınıfı devrimciliğidir. İşçi sınıfı devrimcisi, halkın iktidarının, işçi sınıfı iktidarının kurulması için mücadele eder. Fikirlerini, hedeflerini gizlemeden açık açık anlatır, yazar, çizer. Laiklik anlayışı senin, Evren’in, Bahçeli’nin laiklik anlayışı gibi değildir. Dinle devlet işlerinin ayrılmasını, devletin dini faaliyetlere para vermemesini, zorla din eğitimi yapılmamasını, Diyanet İşleri Başkanlığının kapatılmasını savunur. Bağımsızlık anlayışı senin, Evren’in, Bahçeli’nin bağımsızlık anlayışı gibi değildir. NATO’dan çıkılmasını, AB’ye girilmemesini, her türlü emperyalist devlet ve kuruluşa bağımlılığın bitirilmesini savunur. Demokrasi anlayışı da seninkinden, Evren’inkinden, Bahçeli’ninkinden farklıdır. Göstermelik, sahte demokrasi oyunlarına prim vermez. Halkın kendi kendini yöneteceği aşağıdan yukarı halk meclislerinin olduğu gerçek demokrasiyi, halk demokrasisini savunur.

Evrensel senin gibi devrimci değildir.

Sen devrimciysen biz devrimci değiliz.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...