19 Ekim 2018 00:31

Suriye'yi bekleyen yeni savaş

Suriye'yi bekleyen yeni savaş

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Suriye’de 2011 yılında başlayan ve vekalet savaşına dönüşen kanlı süreç büyük ölçüde sona erdi.

İdlip ve Kürt güçlerin kontrolündeki yerlerin dışında kalan bölgelerin neredeyse tamamı Suriye ordusunun kontrolüne geçti. İdlip’teki radikal unsurların belirlenmesi ve çözülmesi amacıyla yapılan anlaşma aksamalara rağmen hâlâ geçerliliğini koruyor. Her ne kadar kentteki El Kaide uzantılı gruplar anlaşmaya uymayacaklarını duyurmuş olsalar da bu durum Türkiye’nin de taraf olduğu Soçi anlaşmasının rafa kaldırılmasına yol açmadı henüz.

Yine Türkiye ve dünya gündeminde geniş yer tutan İdlip’in Suriye iç gündemini aynı ölçüde işgal etmediği söylenebilir. İdlip’in Halep gibi ticaret merkezi olma özelliği veya Humus gibi konumu nedeniyle stratejik önemi yok. İdlip, son birkaç yıldır Suriye ordusu ve silahlı gruplar arasında yapılan anlaşmalarla silahlı grupların nakledildiği ve toplandığı bir kent. Türkiye sınırındaki İdlip, Türkiye’nin Suriye içindeki hamleleri ve hedefleri açısından Suriye’den çok Türkiye’nin sorunu olarak değerlendiriliyor.

Kürtlerin kontrolündeki bölgeler için ise, başından beri Şam’dan ve Kürtlerden siyasi zeminde çözüm bulunması niyetinde olduklarını belirten açıklamalar geldi. Taraflar arasında zaman zaman karşılıklı açıklamalarla tansiyon yükselse de hâlâ görüşmeler devam ediyor. 

Yine Hama, Humus ve Irak sınırındaki Deyr Ez Zor kırsalarında IŞİD dahil çeşitli silahlı grupların kontrolünde küçük yerleşim birimleri ve noktalar bulunuyor. Ancak bunun ülkedeki gidişatın seyrini değiştirecek çapta bir durum olmadığı gibi ülke içindeki çatışmaların da önceki yıllara göre neredeyse bittiğini söylemek mümkün.

Suriye bir süredir yıllar süren sıcak savaşın ardından hasar tespit ve toparlanma aşamasına geçti. 

Alt ve üst yapının ağır hasarlı olduğu ülkede milyonlarca konut, iş yeri, atölye, tesis ve okul ve hastane gibi resmi kurum binaları da kullanılmayacak derecede harap oldu. Çatışmaların bittiği ve diğer bölgelere göre nispeten güvenliğin sağlandığı bölgelerde imar ve inşa çalışmaları birkaç yıl önce başlamıştı. Ekonomi açısından önemli olan Halep gibi yerler ise imar-inşa süreçlerinde öncelikli. Rusya, Çin, İran gibi ülkelerin öne çıktığı çok büyük bir inşa hamlesi başlamış gibi görünüyor.

Ancak Suriye’nin ve Suriyelilerin önündeki en büyük sorun ne İdlip’deki gidişat ne de belki de birkaç yıla yayılacak olan inşa süreçleri... 

Suriye’yi ekonominin düzeltilmesi ve imar çalışmalarının yanı sıra toplumsal ve siyasi açıdan yeniden yapılanma zorunluluğu da bekliyor.

Acil çözüm gerektiren sorunların başında ise, farklı ülkelere dağılan Suriyelilerin geri dönüş süreci var.

Buna göre;
* 2011 yılının başından itibaren milyonlarca insan Türkiye, Lübnan ve Ürdün başta olmak üzere çeşitli ülkelere göç etti. Bu ülkelerde doğan yüz binlerce çocuk da var. Bu kitlenin bir kısmının Suriye’ye dönmesi bekleniyor. Ancak savaş boyunca ülke içinde kalanlarla ülke dışına çıkanların tecrübeleri ve bakış açıları arasındaki makas oldukça açıldı. Bu farklılıkların Suriye’ye dönüşler başladığında halk arasında sorunlara sebep olması muhtemel ve taraflar arasında uyumun nasıl sağlanacağı henüz bilinmiyor.

* Savaş döneminde Suriye içinde kalanların ülke dışında olan ve muhalifler safında yer alanlara yönelik bakışı oldukça sert. Yine bu muhalifler arasında Suriye içinde adam kaçırma, yağma, tecavüz gibi suçlara karışmış olanlar da var. Suriye’ye geri dönüşler başladığında intikam ve savaş dönemindeki duruş farklılığı gibi sebeplerle gerginliklerin yaşanması da olasılıklar arasında.

* Yine savaş döneminde Suriye’den ayrılmayanlar arasında kendilerini “ülkeyi koruyan, herşeye rağmen terk etmeyen kesim” olarak görenlerin olduğunu söylemek mümkün. Bu kesimin geri dönüşler başladığında gösterecekleri tepkileri şimdiden kestirmek pek mümkün değil. 

* Ülke dışına çıkanların yanısıra Suriye içinde 8 milyondan fazla insan da en az bir kez yer değiştirdi. Mesela, Şam ve Lazkiye gibi kentler Halep başta olmak üzere Rakka, İdlip ve Hama gibi kentlerden yoğun göç aldı. İç göçmenlerin bir kısmı göç ettikleri bölgelerde ev ve iş yeri alıp yeniden hayat kurdular. Bu durum ülke içindeki 2011 öncesi nüfus dengesini ve dağılımını oldukça değiştirdi. Şam, Lazkiye gibi kentlerin nüfusları en az iki katına çıkarken bazı bölgelerde insan nüfusu seyrekleşti. İç göçmenlerin büyük kısmının 2011 öncesinde yaşadıkları yerlere dönmemeleri halinde göç ettikleri yerlerde alt ve üst yapının ihtiyaca göre yeniden düzenlenmesi başta olmak üzere köklü adımlar atılması gerekiyor.

* İç ve dış göç ülke içindeki tarımsal üretim, ekonomik denge, nitelikli veya eğitimli insan gücü ihtiyacı-dağılımı gibi unsurları da doğrudan etkiliyor. Önümüzdeki günlerde iç göçmenlerin ne kadarının geri döneceği henüz bilinmiyor ancak tarımsal üretimden okul ve sağlık personeli dağılımına kadar birçok kamu hizmetinin nüfusa göre belirlendiği göz önüne alındığında nüfus hareketlerindeki belirsizlik önemli bir sorun olarak ortaya çıkıyor.

* Savaş dönemi çok sayıda dul ve yetim bıraktı geride. Yine onbinlerce insan çeşitli derecelerde engelli durumunda. Bu kesimlere yönelik hayat boyu maaş veya bakım ihtiyaçları gibi hizmetlerin sağlanması bekleniyor. 

* 2011 öncesinde rüşvet ve adam kayırma gibi yozlaşmalar Suriye’de oldukça yaygındı. Savaş dönemindeki şartlar bunun köklenmesini sağlarken haksız kazançla kendi zenginlerini de yarattı. Ülkede bir taraftan alt ve üst yapı inşası sürerken diğer taraftan da yolsuzlukla mücadele beklentisi var ancak böyle bir mücadelenin yapılacağına dair henüz sinyal yok.

* Tek partili sistemin on yıllarca hüküm sürdüğü Suriye’de basın ve ifade özgürlüğü, insan hakları gibi alanlarda köklü düzenlemeler yapılması gerekiyor. Ayaklanma sonrası dönemde halkın beklentilerinden biri de çok partili hayatın başlaması. Her ne kadar bu konularda çeşitli yasal değişiklikler yapılsa da pratikte uygulamaya geçirilmesi hâlâ oldukça zor. 

Önümüzdeki yıllarda Suriye’yi konutlardan topluma, siyasetten sivil topluma kadar topyekün bir inşa süreci bekliyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...