26 Ağustos 2018 23:05

Saros'ta mücadele sürüyor

Saros'ta mücadele sürüyor

Fotoğraf: Envato

Paylaş

‘Doğa harikası’ olarak nitelenen Saros Körfezi, dünyada kendi kendini temizleyen sayılı denizlerden biri. Ancak ayırdedici özellikleri bununla sınırlı değil. Deniz kıyısına kadar uzanan ormanların zengin bir bitki örtüsü var. Göl ve orman ekosistemleri yüzlerce bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapıyor.

Köklü bir tarihi geçmişe sahip olan İbrice Limanı’nda mercan rezervleri ve yoğun bir balık sirkülasyonu var.

Nitekim Körfez kıyısındaki ormanlık alanın Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi ilan edilmesinin ardından (2006), Saroz Körfezi 2010 yılında ise Özel Çerçeve Koruma Bölgesi ilan edildi.

Tüm bu özel tedbir ve politikalara karşılık açılan taş ve kalker ocakları koruma altındaki ormanlık alanı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya getirdi. Bu süreçte Bakanlığın “ÇED raporu gereksizdir” yaklaşımına karşı mahkeme gerekli olduğuna hükmetti.

Dava sürecinde hazırlanan bilirkişi raporunda ormanlara değer biçilemeyeceği vurgusu dikkat çekiyor. Raporda, “... Ormanın insan ve diğer canlıların temel yaşam kaynakları olan başta oksijen ve temiz su kaynağı olması, erozyonu önleme, karbon yutak alanı olması, ılıman bir iklim sağlayarak tarımsal faaliyetlere destek olması, bölgedeki hayvancılığa katkı sağlaması, birçok canlıya yaşam alanı oluşturması ve rekreasyonel fonksiyonları göz önüne alındığında hesap edilemeyecek ölçüde bir değer ortaya çıkmaktadır” ifadelerine yer verilmiş. Bölgede faaliyet gösteren taş ocaklarının uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu ve körfeze büyük zarar verdiği belirtiliyor.

Ormanların yanında deniz de bu tahribattan nasibini almış durumda. Taş ocakları patlatma yapmaya başladığından beri deniz altındaki yaşam yok oluyor. 157 çeşit balık türünün 60- 70’e düştüğü söyleniyor.

Öte yandan Danıştay 6. Dairesinin verdiği karar da Enez Dalyan Gölünden Evreşe Ovasına kadar uzanan Kuzey Saros kıyı kuşağının doğal yapısı ve içerdiği ekolojik çeşitliliğin korunması gerektiği vurgulanıyor.

Hal böyleyken, bölge halkı yeni bir doğa ve yaşam tahribatıyla yüz yüze.

Zira bu kez de körfeze FSRU gemilerinin yanaşacağı bir liman yapılması gündemde. Üstelik projenin bir an evvel hayata geçirilebilmesi için kamulaştırma kararı hızla Resmi Gazetede yayımlandı.

FSRU gemileri, sıvı halde taşınan doğal gazı tekrar gaz haline getiren ve doğal gazı depolayan gemiler. Döşenecek boru hatları ise orman ve verimli tarım alanlarından geçiriliyor.

Ayrıca proje birinci derece deprem bölgesinde ve aktif fay hattı üzerinde.

Mesele sadece bu ana hatlarıyla bile doğa ve yaşam alanları bakımından ciddi tehlikeler taşıyor.

Bölge halkı ise gerek imza kampanyaları gerekse farklı eylemlerle seslerini duyurmaya çalışıyor. Tüm çevre ve yaşam savunucularından destek bekliyorlar.

Biz de bu çağrıya karşılık Keşan Kent Konseyi tarafından hazırlanan bildiriyi paylaşıyoruz.

Çünkü onlar, çocuklarına ve torunlarına kendi yaşadıkları gibi tertemiz bir Saros bırakmak istiyorlar...

SAROS KÖRFEZİ BOTAŞ KÖRFEZİ OLMASIN

Saros Körfezi’nin Sazlıdere ve Gökçetepe arasındaki bölüme FRSU gemilerinin yanaşacağı bir liman yapılacağını duydunuz mu?

FSRU gemileri, sıvı halde taşınan dogal gazı tekrar gaz haline getiren ve doğal gazı depolayan gemilerdir. 

Liman işte bu sıvılaştırılmış ürünü tekrar gaz haline getirmek amacıyla kurulacak yapıdır. Ayrıca döşenecek boru hatlarıyla beyaz ürünler (benzin, motorin, yağ) orman ve verimli tarım alanlarımızdan geçirilecektir. 

Doğal gaz taşıyan tankerler bildiğimiz kuru yük gemileri gibi değil; 350-400 metre boyunda 100 bin dwt tonluk devasa gemilerdir. Bu devasa tankerler en başta körfezde bir tanker trafiği yaratacaklardır. Bu devama gemilerin manevrası bile adeta havuz olan Saros Körfezi’ni alt üst etmeye yeter de artar bile. 

Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişmiş Bölgesi ilen edilen Körfez’de tankerlerin cirit atması ile turizm kavramını bağdaştıramıyoruz. Yayla Sahili’ne yapılan küçük balıkçı barınağının bile coğrafyayı nasıl değiştirdiğinin hepimiz canlı şahidiyiz. 

İskele yapılacak alanın 1. derece deprem kuşağında olduğunu da unutmayalım. 

Ama ben Erikli’deyim, ben Yayla’dayım, ben Vakıf’tayım, ben Gülçavuş’tayım, ben Enez’deyim; Sazlıdere’deki tankerlerden bize ne diyemeyiz. Körfez ufak, tankerler ve iskele büyüktür. Altında kalırız!

Bugün bir iskele yapılır, yarın yanına başka bir eklemenin kapısı aralanır. 3-5 yıl sonra bir bakmışsın Saros Körfezi, İzmit Körfezi BOTAŞ İstasyonu gibi olmuş.

Bize o sihirli “İŞ” SÖZCÜĞÜYLE GELECEKLERDİR. Bil ki projeye göre istihdam sayısı 10 kişidir. 

BİZE ÇEVREYE VE DOĞAYA HİÇBİR ZARARI YOK DİYE GELECEKLERDİR. 

Bütün projeler kağıt üstünde ve başlangıçta temizdir. 

Limanın bölge halkına hiçbir kültürel, sosyal, ekonomik getirisi olmayacaktır. Uluslararası şirketler tankerlerle taşıyacakları doğal gaz için eşsiz güzellikteki bahçemizi kullanacaklardır. 

Ormanları tahrip edilmiş, tanker trafiği ile altı üstüne gelmiş, tarım alanları yok olmuş, balıkçılık yapılamaz hale gelmiş, petrol türevlerine yataklık yapan bir körfezin bize sağlayacağı hiçbir fayda yoktur. 

Bölgemizin en büyük hazinesi; tertemiz  ve berrak suyu olan hiçbir sanayi atığının karışmadığı bu Körfez’dir. 

Ve şimdi bu Körfez’i tankerlere yataklık yapması için elimizden almak istiyorlar. Ne karşılığında? Tankerler daha rahat ve kolay gidip gelebilsin diye. 

Konuya duyarsız kalmanın en basit örneğini Yayla Balıkçılık Barınağı’nda görebilirsiniz. O gün “Aman bölgemize yatlar gelecek, bölgenin değeri artacak” diye duyarsız kalanlar ve destekleyenler bugün altından kalkılamayacak bir sorunla boğuşmaktadırlar. Göz göre göre Yayla elimizden gitmiştir.

Yayla Sahili’ni kaybettik, bugün de aynı şekilde duyarsız kalırsak korkulur ki tüm Saros elimizden gidecektir. Yayla’da yalnız kaldık, bugün yalnız değiliz. 

Çocuklarımıza, torunlarımıza yaşadığımız gibi TERTEMİZ BİR SAROS bırakmak istiyorsak, sesimize ses, gücümüze güç katalım.  

www.change.org/p/saros-körfezi-sanayileşmeye-açılmasın-sarosumadokunma
Kent, Çevre ve Ekoloji Çalışma Grubu

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa