23 Temmuz 2018 00:39

Sendikalarda denetim

Sendikalarda denetim

Fotoğraf: Envato

Paylaş

2017 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) inceleme, araştırma ve denetim görevine “idari soruşturma” da eklenmişti. 5 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca ise Kurul, denetimler esnasında görevden uzaklaştırma tedbiri de uygulayabilecek.

Buna göre herhangi bir kademedeki sendika üye veya yöneticisinin DDK tarafından açığa alınması mümkün.

Bununla beraber sendikaların mücadele potansiyelini ve baskı gücü olma niteliğini tümüyle ortadan kaldıran bu düzenlemelerin sakıncası sadece “görevden uzaklaştırma” tedbiriyle de sınırlı değil.

Şöyle ki; sendika özgürlüğünün başlıca unsurlarından olan ‘sendika saflığı’ ilkesi, sendikaları işveren veya devlet otoritesinin müdahalesine karşı korumanın da güvencesidir. Öte yandan Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 87 No’lu sözleşmesi de sendika hakkını, kamu gücünü kullananlardan gelebilecek engelleme, yasaklama ve müdahalelere karşı korumayı amaçlar. Kamu makamlarının, sendikaların faaliyetlerini özgürce yürütmesine engel olacak her türlü kısıtlamadan kaçınmaları gerektiğine sözleşmede açıkça yer verilmiştir.

Türkiye, 87 Sayılı Sözleşmeyi 1993 yılında kabul etmiştir. Dolayısıyla sendikaların DDK tarafından denetlenebilir olması bile sendika özgürlüğüne ve tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeye aykırıyken, bu aykırılığa idari soruşturma yetkisi ve görevden uzaklaştırma tedbiri de eklenmiştir.

Unutmamak gerekir ki ILO; sendika yönetim kuruluna işten el çektirme yaptırımının harekete geçirilmesinde kamu makamının yargıya başvurabilmesini bile hak ihlali sayıyor. Genel Kurulun toplanma zamanı ve koşullarına ilişkin yasal hükümlerin yerine getirilmemesi halinde, yargı sürecini başlatma hakkının sadece üyelerle sınırlı tutulması gerektiğini savunuyor ve bu hak Çalışma Bakanlığı tarafından da kullanılabildiği için Türkiye’yi eleştiriyor.*

Kaldı ki; sendikaların denetimi meselesi sendika bağımsızlığı bakımından başlıbaşına bir tartışma konusu. Çünkü dış denetime ilişkin hükümler geliştirildiği ölçüde sendika hak ve özgürlükleri demokratik özünü kaybediyor.

Bu bağlamda, değil idari denetim, sadece yeminli mali müşavirler tarafından yapılan mali denetimi dış denetim konusu olarak düzenleyen yasa maddesi (6356/ m. 29- 2,3,5. fıkra) demokratik meşruiyet sorunu sayılmış ve iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmuştur. İptal isteminde düzenlemenin sendikal bağımsızlık ve demokratik toplum düzenine aykırı olduğu belirtilmiş, “aşırı ve ölçüsüz bir sınırlama” olarak nitelendirilmiş ve sendikaların baskı grubu olma özelliğini sindireceğine dikkat çekilmiştir.

İptal istemi Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmiştir.

Ancak ILO’nun bu konudaki görüşleri aynı ölçüde net değildir. Şöyle ki; ILO’nun Sendika Özgürlükleri Komitesi mali denetimin, istismarı önlemek ve fonların kötü yönetilmesini engellemek bakımından yararlı olabileceğini ancak bunun bazı durumlarda örgütlenme özgürlüğüne müdahale etme sonucuna da yol açabileceğini belirtiyor. Bu çerçevede denetim mekanizmasının kamu makamlarından kesinlikle bağımsız olarak işletilmesi gerektiğine dikkat çekerken bunun belli ölçüde güvence olabileceği görüşünü dile getiriyor.

Hal böyleyken yeni kararname çerçevesinde ise sendikalar üzerinde doğrudan kamu makamları tarafından sürdürülecek olan denetim mekanizmaları genişletiliyor ve hayata geçiriliyor.      

* Prof. Dr. Toker Dereli(2004): “Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Normları Açısından Türkiye’de Sendika Özgürlükleri ve Yeni Yasa Taslağının Değerlendirilmesi”  http://dergipark.gov.tr/download/article-file/9309

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...