31 Mayıs 2018 00:52

Hak arayan kadınlar

Hak arayan kadınlar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kadınlara biçilen toplumsal roller, onları çalışma yaşamı gibi sendikal mücadelenin de dışına itmeyi öngörüyor.

Yani Flormar’da çalışan ve direnen işçileri birbirinden ayırmak için çekilen dikenli telin kadınlar için daha bütünlüklü bir anlamı var. Çok daha geniş bir engellemeyi sembolize ediyor.  

Kadınların maruz kaldığı çok boyutlu eşitsizlik, mücadelelerine de çok boyutlu bir nitelik kazandırıyor. Patrona karşı yapılan hak arama mücadelesi, buna engel olmaya çalışan eş ve aileye karşı da bir direnişe dönüşüyor.

Çalışma yaşamındaki ayrımcılığın bir sorun olmaktan çıkıp “Kabul görmüş bir norm” halini alması dahası sürdürülen esneklik politikalarıyla beraber resmi strateji haline dönüştürülmesi, kadınların sendikal örgütlülüğe olan ihtiyacını arttırırken mücadeleyi ise zorlaştırıyor.

Kadın ağırlıklı mücadelelere veya kadın katılımının görünür olduğu eylemlere yöneltilen şiddet çoğu zaman doğrudan kadının cinsiyetine yönelik olabiliyor. Öte yandan kadınların işe alınma ve işten çıkartılma konusunda yaşadıkları ayrımcılık, örgütlenme konusunda duydukları kaygıları arttırıyor. Esnek, geçici ve güvencesiz çalışma biçimlerinin “kadın işi” sayılması ise sendikal örgütlenme olanaklarını kadınlar açısından daha da daraltıyor.

Dolayısıyla çalışma yaşamını kadınlar açısından daha da zorlaştıran ekonomik ve toplumsal koşulların tümü sendikal örgütlenme ve mücadele açısından da geçerli.

Geçtiğimiz hafta sonu Milas’ta toplanan Tüm Bel-Sen Kadın Meclisinin gündeminde de kadın emeği vardı. Toplantıda kadınların çalışma yaşamındaki konumu ve kadın emekçilerin sendikal örgütlülüğü tartışıldı. Örgütlenmenin önündeki engellerin nasıl aşılabileceği konusunda çözüm önerileri ortaya koyuldu.

En önemlisi de yapılan değerlendirmeler gösterdi ki; ekonomik ve toplumsal nedenlerin yanında sendikalardan kaynaklanan bir dizi neden de kadınların sendikal mücadeleye katılımını zorlaştırıyor.

Erkek yöneticilerin kadın sendikacılara yönelik olumsuz tavrı, kimi şubelerde kadın sekreterinin bile erkek olması ve eğitim konusundaki yetersizlikler sıkça dile getirilen sorunlar arasında yer alıyor.

Bir başka önemli sorun alanı ise işyeri çalışmalarındaki yetersizlik. Bu durumda kadınların sendika yönetiminden beklentileri belirlenemiyor ve taleplerinin görünür hale gelip sendika politikalarını etkileyebilmesi sağlanamıyor.

Öte yandan dile getirilen bu sorunlar Tüm Bel-Sen’e özgü de değil.

Sendikacılığın esasen “erkek işi” olarak algılanmasını, kadınların özgün talep ve ihtiyaçlarının sendikal politikaların merkezine alınmayışını, eğitim programlarından kadın üyelerin daha az yararlanıyor oluşunu ya da işyeri çalışmalarındaki yetersizlikleri birçok sendika için genelleştirmek mümkün.  

Dolayısıyla kadın emekçiler için sendikal temsil, kadınların sendikalardaki varlığının bile gerisinde.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...