Referandum dolayısıyla ÖDP...
Fotoğraf: Envato
Türkiye ile ilgili son Amerikan kararına değinmek şart. Diplomatlarına varıncaya kadar vizeleri durduran ABD, -çuval hadisesiyle birlikte- bugüne dek Türkiye’ye karşı en sert tutumlarından birini aldı. Rus S-400’lerinin ardından, Türkiye’nin ABD karşısındaki iki somut tutumuyla bağlantılı olmalı: 1) Yılların CIA çevirmeninin “FETÖ” ve “casusluk” iddiasıyla tutuklanması ve 2) Rusya’yla ortak İdlip Harekatı çerçevesinde Türkiye’nin yeniden Suriye’ye asker sokması. “Çıkarlarıma aykırı davranırsan sen bilirsin” diyor ABD!
*
ÖDP Sözcüsü Alper Taş kardeşimiz medyascope’ta IKBY referandumuyla ilgili konuştu. Twitter hesabındaki Lenin’in Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı kitabıyla ilgili görüntüsü epey tepki almıştı. Oradan başlandı. Kitap ve kitapla bağlantı kurarak referandum üzerine söyledikleri tepkileri artırıcı oldu.
Sevgili Taş, önce “Devrim perspektifini çıkarın, proletaryanın sınıf kavgasını çıkarın Lenin’in UKKT ilkesi liberal bir ilkedir” diyor ki, olacak şey değildir. Devrimsiz Lenin olmaz? Şüphesizdir; Lenin’i tanımlamaya devrim ve sınıf mücadelesi bile yetmez, sınıf mücadelesinin zorunlu olarak götüreceği ve komünizme geçişten başka bir şey olmayan proletarya diktatörlüğünün kabulü gerekirken, “Lenin’den devrimle sınıf mücadelesini çıkarın” ne demektir? Ortada Lenin kalmaz! Ve tabii ki, UKKTH’den Lenin’i ya da devrim ve sınıf mücadelesini çıkarırsanız, liberalizme, hatta Wilson’un ilkeleriyle emperyalizme varır, solculuk taslarsanız Kautsky türünden emperyalizm yardakçısı olursunuz.
Alper kardeşimiz bunları Lenin’in kitabının bugün geçersizleştiğini ileri sürerken söylüyor. (Bu, bizzat Lenin’in de geçersizleşme ilanıdır, çünkü Lenin kitabında bugün desteklenip yarın desteklenmeyebilecek konjonktürel gelişmeler değil ama bugünden yarına değişmeyecek “hak” ilkesi üzerinde durmuştur.) Ancak devrimden ve sınıf mücadelesinden koparılamayacağı gerçeğinden UKKTH’nin artık geçersizleştiği sonucu çıkmaz!
Önce TKP ileri sürmüş ama savunamamıştı, şimdi “çağımızda UKKTH ilkesinin geçersizleştiği” görüşünü sevgili Taş savunmaya çalışıyor.
Taş, özetle Lenin döneminin günümüzden farklı olduğunu düşünmektedir. Kardeşimiz, “Lenin’in geliştirdiği tezlerden hareketle, bugün 21. yy.da bütünüyle emperyalizmin hegemonyasını inşa ettiği bir çağda ve emperyalistler arası çatışmaların ana gündemi belirlediği bir konjonktürde Irak Kürdistanı referandumuna bakmanın doğru olmadığı”nı, “21. yy.da, emperyalist küreselleşme sürecinde, emperyalistlerin paylaşım mücadelelerini, özellikle Ortadoğu’da petrol kavgalarını kimlikler üzerinden inşa etmesini” Lenin dönemiyle karıştırmamak gerektiği üzerinde duruyor. Ama “devrim”den söz edilerek, “çağ farklılığı” iddiasıyla hak yok sayılıp önerilen “bu dönemde birlik”, sermaye ve devletin tutumuyla örtüşüyor!
Asıl dünle bugün arasında ilkenin ele alınışını değiştirecek farklılıklar aramak doğru değil. Şu “21. yy.”, temelli bir farklılık göstergesi ima edilerek neden tekrarlanıp durulur? Tabii ki değişenler vardır, öncesi bir yana Ekim Devrimi’nden bu yana 100 yıl geçmiştir ve her şey gelişmektedir. Ama yuvarlanıp geçilmeyecekse, başta işçi sınıfı olmak üzere, sınıfların mı niteliği değişmiştir, yoksa emperyalizm ve kapitalizmin mi? “Emperyalist kapitalist küreselleşme” denen şeyin bizzat emperyalizmden ne farkı vardır? Emperyalizm zaten, eğer yerküreden söz edilecekse, “küresel”, yani uluslararasıdır. Emperyalistler arasında çelişki ve çatışmalar da yeni başlamamıştır ve Lenin UKKTH’yi formüle ederken dünya bu çelişmelerden kaynaklanarak bir emperyalist dünya savaşına gitmekteydi. Ve Lenin, Ekim’le birlikte ulusal sorunun -Taş’ın hâlâ öyle olduğunu ileri sürdüğü- pazar sorunu olmaktan çıkıp emperyalizmden kurtuluş sorununa dönüştüğünü açıklamıştı. Çatışmalarıyla emperyalizm ve devrim ilkeyi geçersizleştirmemiş, sadece emperyalizmden kurtuluş sorununa dönüştürmüştür.
Ve sevgili Taş, Irak Kürdistanı’nda bağımsız bir devlet kurulmasını desteklemeyebilirsin, ama Lenin’den bu yana zaman değişti, tezler geçersizleşti deyip, ezilen ulusların devlet kurma hakkını yok sayamazsın; liberalizm bu olur!
- Kapitalist kriz ve Türkiye… 23 Nisan 2024 05:41
- İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak? 19 Nisan 2024 14:00
- Ortadoğu’da ve dünyada savaşa hayır! 16 Nisan 2024 05:42
- ‘Kazanacak aday’ meselesi… 09 Nisan 2024 05:53
- Dış basında ‘Erdoğan yenilgisi’ 03 Nisan 2024 04:07
- Erdoğan-AKP sonunun başlangıcı 02 Nisan 2024 04:55
- Rusya: Siyasallaşmış din budur!.. 26 Mart 2024 07:37
- Bahçeli ve MHP vakası!.. 19 Mart 2024 11:59
- Şimşek'in ‘rasyonel’ ekonomi politikası… 12 Mart 2024 04:50
- İşçiler... Emekliler... ve Erdoğan… 05 Mart 2024 07:27
- "İşveren"!.. 27 Şubat 2024 08:45
- Seçim ve geçim... 20 Şubat 2024 05:22