15 Eylül 2017 00:15

Futbol taktikleri tarihi

Futbol taktikleri tarihi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Şanslıyım ki futbolla tanışmam ve ona dair bir kitabı edinmem hemen hemen aynı tarihlere denk geliyor. 

 Küçük yaşta başlayan ilişkimiz, annemin Mersinlilerin yakından tanıyacağı Martı Kitabevi’nden aldığı -bir çocuk için ürkütücü kalınlıktaki- “Teknik ve taktik yönleriyle futbol ve tarihi” adlı kitapla hızlı bir seyre oturdu.

Öyle ki Vala Somalı’nın eseri beni, etkisini ömür boyu koruyacak bir teste tabi tutmaya başladı.

Seinfeld’de George Costanza’nın birlikte çıkılacak tatili çiçeği burnunda çiftler için “zaman sıkıştırıcı” olarak tanımlaması gibi… O yaşta futbol tarihini ve belli başlı teknik-taktik terimleri okumaya başlamanın hafife alınamayacak sonuçları olmalıydı!

Ya bu kitabın heybeti altında gözüm korkacak ve okuduklarımdan memnun kalmayarak futbola olan ilgimi yitirecektim ya da ‘futbol geek’liği’ konusunda geri dönülmez bir yola girecektim. 

Öyle de oldu. İkinci seçenekle yoluma devam ettim ve birlikte uyuduğum, her satırını ezberlediğim bu kitap çok şey öğretmekle birlikte beni futbola dair düşünmeye, futbolun tarihine ve sahada gördüğüm taktiklere daha fazla kafa patlatmaya yöneltti. 

İlerleyen yıllarda futbolcu ya da basketbolcu olma hayaliyle devam eden spor münasebetim, belli bir yaştan sonra “Sen buna dair anca yazarsın koçum” gerçeğiyle yüzleşti. Bu seçenek de çok fena değildi.

Üniversitede az çok spor üzerine yazıp çizilenlere erişmek daha kolay hale geldiğinde ve o insanlarla tanışmaya başladığımda beni şekillendiren bu yayıncılığın etkisinin sandığımdan daha geniş olduğunu gördüm.

Son 20-30 yılda spor kültürümüz, alışkanlıklarımız potansiyelimizin çok gerisinde olsa da önemli bir spor okur yazar kuşağı yetiştiğini düşünüyorum. Spor kitapları çıkaran yayınevleri beni yalanlayabilir ya da bu kuşağın kaliteli ama nüfusu düşük bir kuşak olduğu yönünde bir tashih yapılabilir ama genel itibariyle hissiyatım bu yönde…

JONATHAN WILSON’IN KLASİĞİ

Tam da bu duygular sebebiyle İthaki’nin Jonathan Wilson’ın “Inverting the pyramid: The history of football tactics” kitabını Türkçeye kazandırdığını öğrendiğimde - en az böyle bir kitabın var olduğunu öğrendiğimdeki kadar- çok sevindim.

Wilson’ın kitabının orijinali 2009 yılında kendi maaşımla aldığım ilk kitaptı ve bana epey pahalıya mal olmuştu. Ancak kitap, her kuruşuna ve çok daha fazlasına değmişti. Ondan çok yararlandım ve 2009’dan beri Evrensel’de sürdürdüğüm ‘köşe yazarlığı’ serüvenimde ona bol bol atıf yaptım.

Şimdi çok daha geniş bir okur yazar kitlesinin bu kitaba ulaşabileceğini bilmek sevindirici.

Kusura bakmayın kişisel tarihimle ilgili kısmı biraz uzun tuttum ama bağlamdan kopuk olduğunu düşünmüyorum.

ORİJİNAL BASKIYA ÖNEMLİ EKLEMELER VAR

Öncelikle benim gibi kitabın orijinal baskısını okumuşlar için de kitabı edinmenin bir zorunluluk olduğunu söyleyeyim çünkü her şeyden önce o tarihten bu yana deneyimlediğimiz bir Pep Guardiola, Barcelona ve topa sahip olma futbolu devrimi gerçekliği var. Bu devrimin, antitezleriyle birlikte gelişen ve antitezini de yeni bir evreye taşıyan özelliği kitapta kendisine yer buluyor. Kitapta ‘Top sürme’ oyunuyla pas oyununun “ezeli rekabetini” fark edince bu kısım daha da anlamlı gelecek.

Aslında kitabın güzel ve önemli yanlarından biri de bu. Sürekli güncellenmeye ihtiyaç duyan bir kaynak ancak bu önem onun gelecekle kurduğu bağla sınırlı değil. Nihayetinde bu bağı kurabilmek kitabın en başından itibaren vurgulandığı gibi bütünlüklü bir yapı olarak futbolun -Vala Somalı’nın dediği gibi- sadece teknik ve taktik yönleriyle değil bu içeriği şekillendiren ekonomik, kültürel, toplumsal gerçekler ve değişimlerle olan ilişkisiyle de alakalı.

Bu yüzden İthaki’nin adını “Futbol Taktikleri Tarihi: 1-2-7’den Tiki-Taka ve Ötesine” olarak çevirdiği kitap, basit bir rakamlar, dizilişler ve onların yıllar içerisinde nasıl değiştiğini anlatan bir eser olmakla sınırlı değil. 

FUTBOLUN KÜLTÜRLE, SİYASETLE, GELENEKLE ŞEKİLLENEN TAKTİKLERİ

Bu bir tarih kitabı. Futbolun nasıl ortaya çıktığından, nasıl geliştiğine ve yayıldığına gerekli tüm verilerle, hikayelerle, biyografilerle içli dışlı olan ve onların karşımıza futbol sahasındaki dizilişler ve taktikler olarak çıkan tezahürlerini mantıklı bir çerçevede okuyucuya öğreten bir kaynak.
Örneğin modern futbolun kökenini oluşturan Britanya’daki “şiddetli, azgın anarşik, yasa dışı” çete oyununun 19. yüzyılın ilk yarısının sonlarına doğru Cambridge gibi önde gelen, ayrıcalıklı İngiliz okullarında legalleşmesinin, teşvik edilir hale gelmesinin ve kurallarının yazılmasının siyasi/kültürel atmosferle yakından bir bağı var. Bu bağ, kapitalizmin neden olduğu toplumsal altüst oluşla, bu altüst oluşun yarattığı “ahlaki çöküntü”ye karşı koymayı hedefleyen ve buna çare olarak sporu bulan yöneticilerle, modern olimpiyatların doğuşuna da önayak olan ‘Adaleli Hristiyanlar’ düşüncesi ve topluluklarının yaygınlaşmasıyla yakından ilgili.

Yine futbolun İngiltere’deki ve İskoçya’daki ilk hallerinin ve zamanla geçirdikleri dönüşümün farklılıklarının rastgele olmadığını kitaptan öğreniyorsunuz. İngiltere’de oyun neden uzun süre top sürme ağırlıklıydı, pas oyunu İskoçya’da nasıl gelişti ve İngilizler bunu neden küçümsedi… Tüm bunların saha içinde olan bitenle tamamen alakasız kültürel arka planı Wilson tarafından aktarılıyor.

OYUNUN YAYILMA HARİTASI

Keza oyunun yayılma haritasının adresleri… Elbette İngiltere’de doğan oyunun İngiliz emperyalizminin üzerinde güneş batmayan imparatorluğu -gerçi o dönemlerde artık batmaya başlamıştı- aracılığıyla yayıldığını öğrenmek için bu kitabı okumaya gerek yok. 
Ancak İngilizlerin oyunu ulaştırdığı bölgeler arasında, ‘Anglofil’ Hollanda, Danimarka ve İsveç’te futbolun uzun süre İngiliz oynanış biçimlerinin ötesine geçemeyişi buna karşılık Güney Amerika’da İngiliz etkisinden daha bağımsız Uruguay, Arjantin ve sonra Brezilya ile Orta Avrupa’da Avusturya ve Macaristan’da futbolu İngiliz tahakkümünden çıkaran devrimlerin ortaya çıkabilmiş olması arasındaki ilişki kitapta anlatılıyor.
Eduardo Galeano’nun “Aynen tango gibi futbol da gecekondularda şekillendi” ifadesiyle, filizlenebilmek için Buenos Aires ve Montevideo’nun dar sokaklarına ihtiyaç duyan, İngilizlerin hayal dahi edemediği inceliklerin ve çalımların tarihsel bağlantısını kurabilmek az şey mi?

Ya da İngiliz sermayesinin Orta Avrupa’daki merkezi Viyana’da işçi sınıfı tarafından hızla benimsenen futbolun döneme damgasını vuran kafelerde entelektüellerce şekillendirilmesiyle, oyunun modern anlamda tartışma ve geliştirme yöntemlerini icat etmesi arasında inkar edilmez bir bağ var. 

Çağın ilk ‘Wunderteam’inin 20’lerin sonu ve 30’ların başında Avusturya’da ortaya çıkmasının, onu Macarların Arancysapat’ının izlemesinin, Sovyetler’de takım oyununa dayalı ‘organize düzensizliğin’ yaptığı atılımın saha içindeki matematikle açıklanamayacak arka planları var. Ve Wilson tüm bu “kronolojik” gelişmeler arasındaki nedenselliği cazibeli bir şekilde okura aktarıyor.

Her sayfasından, her bağlantısından birden çok köşe yazısı, araştırma konusu çıkacak bir kitabı anlatmanın zorluğunu yaşıyorum. Heyhat! Bu da bir gazete makalesi, sınırları var. Bu sınırlara hapsolmak istemeyen futbolseverler için okunmazsa olmayacak bir kitap.

Hele ki futbol üzerine düşünenler, yazanlar, kafa patlatanlar mutlaka okumalı. Siz okumasanız da bakarsınız çocuğunuz okur, hayatı değişir!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...