07 Nisan 2017 01:00

Kralların sonu

Kralların sonu

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Açılış törenindeki çeviri meselesi, festivalin ilk tartışması oldu. 36. İstanbul Film Festivali’nin onur ödülü verdiği Ian McKellen konuşmasında kendisini “açık bir gey” ve “enternasyonalist”olarak tanımladığını söyledi ama bu cümle çeviride gürültüye gitti. Festival teknik hata diye açıklama yaptı, kasıt olması da bir tuhaf zaten, dediği gibi “apaçık” olan McKellen’ı kürsüye çıkardıktan sonra. Ama inanmak istemeyen çok, çünkü kimsenin ifade özgürlüğüne bir engele, bir sansüre daha tahammülü yok. Nasıl olsun? 

Yıllarca Shakespeare oynasa, başka yüzlerce karaktere hayat verse de, en popüler ve en sakallı Yüzüklerin Efendisi rolüyle tanınması, adetten. Festival kapsamında bu akşam ve yarın McKellen’ın katılımıyla gösterilecek olan filmi ise, Richard III. “Filmde Harry Potter’dan da falanca var” diye de haberi yapılır belki. 

III. Richard’ı Shakespeare’den uyarlamayı yönetmenle birlikte üstlenen McKellen, aynı zamanda başrol oyuncusu. Shakespeare’in oyunu, York hanedanının son kralı, 15. yüzyıl İngilteresi’nin iktidar savaşlarının yıldızı “Kral III. Richard’ın Yaşamı ve Ölümü” diyedir. 1995 yapımı, Richard Loncraine’in yönettiği bu uyarlama, olayları 20. yüzyılda bir dünya savaşı manzarasına oturtur. Hırslı Gloucester dükü Richard, kardeşi Kral Edward da dahil olmak üzere kraliyet ailesini bir bir ortadan kaldırır. Tabii bu arada yoluna çıkanları, kullanıp kurtulmak istediklerini, başka birçoklarını. Adım adım taca doğru yolunu yapmaya çalışırken, kalabalıklara coşkulu nutuklar atar. Entrika savaşını kazanıp çıktığı tahtta fazla kalmayacak, kaybedeceği savaşlar da olacaktır. 

Richard’ın saçının perçemi, konuşması, üniforması Hitler’i doğrudan akla getiriyor zaten. Ama Nazi benzetmesini tamamlayan sahne, dört bir yanı bayraklarla donatılmış salonda, askeri nizamla dizilmiş kalabalıklara nutuk atışı olsa gerek. Festivalde eski filmler arasında gösterilecek bir başkasının, 1984’ün meşhur sahnesi geliyor akla. Ocak’ta hayatını kaybeden başrol oyuncusu John Hurt anısına gösterilecek Orwell uyarlaması, bir süredir yeniden izlenecek filmlerden sayılıyor, dünyanın başka yerlerinde de. 

Richard III tam anlamıyla modern bir uyarlama. Shakespeare’in dilindeki etkili tiratlara, dinamik temposu, hızla bağlanan kısa sahneler eşlik ediyor. McKellen başta olmak üzere oyunculuk genel olarak çarpıcı. Sürekli entrikalar çeviren, acımasız, güvenilmez, herkesten korkan bir yöneticinin, nasıl inisiyatif sahibi olabildiği, ne biçim bir cazibesi olduğu üzerine düşündürtecek kadar. “Beni sınamaya kalkma”dan, “Etrafımız düşmanlarla çevrili”ye yüzlerce yıl öncesinin iktidar hırsıyla söylenen cümleler havada uçuşurken. Richard, krallığın kimin hakkıyla ona geçmesini savunan başbakanı “Beni öldürmeye çalıştı” diyerek öldürtünce tam oluyor! Kameraya dönüp konuşmasının yabancılaştırması yetmezmiş gibi, nasıl demeli, kendisine darbe yapılacağı gerekçesiyle darbe yapan kral var bir de. Hem izlemesi kolay, büyük sabır istemeyen, hem de manidar bir Shakespeare kralı filmi, Richard III. 

Dünya Festivallerinden bölümündeki 14. Louis’nin Ölümü, bu ikisi gibi eskilerden değil, Albert Serra’nın son filmi. “Devlet benim” sloganıyla 72 yıl Fransa’yı yönetmiş büyük kralın son günlerini konu alıyor. Gösterişli kostümleri, zayıf ışığı ve durgunluğu, Rönesans tabloları gibi. Filmi biraz o hazırlıkla, müze gezer gibi izlemeyi beklemeli. Neredeyse iki saat boyunca kralın son nefeslerini alıp verişinin sesini dinletirken, seyirciyi kibrin, iktidarın, devletin sahibinin en zayıf, en muhtaç haliyle baş başa bırakıyor. En büyük aksiyon, kangreni önleyemeyen doktorların aralarındaki tartışmalar. Bir iksirle kralı iyileştirmeyi vadeden şarlatanın, saray ve fakülte hekimlerinin de istediği gibi, ölüm döşeğindeki kralın emriyle cezalandırılması, sonuna gelmiş bu mutlak gücün simgesi. Bu filmde kameraya konuşan, kralın hekimi “Beyler bir dahaki sefere daha iyisini yapalım” diyor, artık ne daha iyi yapılacaksa.

Festival, 15 Nisan’a kadar sürecek. 

Richard III, Ian McKellen’ın katılımıyla bu akşam 19.00’da Atlas, yarın 16.00’da Rexx’te. 

1984, Pazar 19.00’da Rexx’te. 

14. Louis’nin Ölümü Pazar 11.00 City’s, 14’ü Cuma 19.00’da Rexx’te. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...