02 Mart 2017 01:01

Futbol iklimimiz ve makbul taraftarlar…

Futbol iklimimiz ve makbul taraftarlar…

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Futbol iklimi” kavramını futbol literatürümüze Aykut Kocaman kazandırmıştı. Memleket coğrafyasında nadir bulunan, sürekli okuyan, bilgisini geliştirmeye çalışan, düşünen teknik adamlardan biri olan Aykut Kocaman, 2012’de Mönchengladbach ve Beşiktaş galibiyetlerinin ardından düzenlenen bir basın toplantısında kullanmıştı bu kavramı.

Bir gazetecinin Fenerbahçe’nin yakaladığı ivmeyi vurgulayarak “Fenerbahçe artık bir sistem takımı, bir antrenör takımı oldu mu?” sorusuna yanıt olarak Türkiye’deki futbol iklimi bu şekilde sürdüğü müddetçe böyle bir şeyin olması mümkün değil demişti.

Aykut Kocaman haklı olarak, medya ve yöneticiler sürekli olarak alanlarını genişlettikçe, kalıcı bir başarının olamayacağının altını çiziyordu. Aradan 5 yıl geçti. O gün Aykut Kocaman’ın sisteme, esasa yönelik dikkat çektiği sorunlar düzelmek yerine derinleşerek, katlanarak devam ediyor.

Demirören Federasyonunun sistemi düzeltiyoruz dediği her adım, bırakın düzeltmeyi yepyeni sorunları beraberinde getirdi.

İşte, profesyonel hakemlik uygulaması! İki sezondur, hata kisvesiyle adeta lig dizayn ediliyor. Federasyonun Riva tesislerinde nelerin olup bittiği, futbol ile haşır neşir olan herkesin kulağına dedikodular vasıtasıyla geliyor. Hakem eskileri, televizyonlarda, köşelerinde bilinen dedikoduları üstü kapalı ama futbolu takip edenlerin anlayacağı biçimde ima ediyorlar. Hemen hemen bütün kulüpler var olan durumdan şikayetçi, bir tek Federasyon durumdan memnun.

İşte, passolig uygulaması. Neymiş, bu uygulamayla şiddetten, taraftarların neden olduğu kötü tezahürat ve saha olaylarından futbolumuz kurtulacakmış. Sonuç, Almanya, İngiltere amatör liglerinin bile gerisinde kalan seyirci ortalamaları, yeni yapılmış statlarda bomboş tribünler önünde oynanan maçlar.

Ne demişti Demirören, aslında tribünlere gelmeyenler “bizim istemediğimiz” taraftarlar. Dolayısıyla Federasyona göre sorun yoktu. Peki, Federasyona göre passoligli “makbul” taraftarlar ne yapıyor?

Daha geçen haftalarda yazdık, Beşiktaş-Fenerbahçe maçında sahaya elini kolunu sallaya sallaya giren taraftar için kulübe verilen bir maç ceza, bundan sonra olacakların habercisidir diye. Nitekim çok beklemedik, Bursa-Fenerbahçe maçında daha maç başlamadan dakikalarca sahaya atılan yabancı maddeler, ardından maç devam ederken yine sahaya elini kolu sallaya sallaya girip, Volkan Şen’in boğazına sarılan passsoligli Bursa taraftarı.

Eh, Federasyon nasıl olsa içtihadı oluşturmuştu. Bursaspor’da bir maç cezayla yırttı.

Daha vahimi Bursasporlu, üstelik hukukçu bir yönetici, övünerek sahaya giden taraftarı gece karakoldan çıkarttığını anlattı ekranlarda.

Peki, bu hafta ne oldu?

Kasımpaşa’ya 4-0 yenilen Bursaspor takımının otobüsünü deplasman dönüşü çeviren taraftarlar, başta Kaleci Harun olmak üzere bazı futbolcuları tartakladı.

Makbul taraftar, Bursaspor yöneticisinin mesajını almıştı doğal olarak.

Üst liglerde bunlar olur da alt ligler durur mu?

Geçtiğimiz senelerde süper lige kadar çıkan Bucaspor, bu sene 2. Ligde mücadele ediyor.

Bucaspor takımının futbolcuları uzun zamandır maaşlarını alamıyorlar. Demirören Federasyonu büyük işlerle meşgul olduğu için alt liglerde maaşlarını alamayan futbolcularla doğal olarak ilgilenemiyor. Futbolcular da ne yapsın, dokuz gün idmana çıkmayarak, yönetimin maaşlarını ödememesini protesto ediyorlar.

Sonra ne mi oluyor?

Bucaspor deplasmanda Sivas Belediyespor’a yeniliyor ve makbul taraftarlar havaalanında karşıladığı takıma silah çekiyor.

Yerimiz doldu, o zaman dönelim başa bu “futbol iklimi” böyle sürdüğü sürece bırakın kalıcı başarıyı yakalamayı, ne zaman tam çöküş yaşayacağımızı düşünelim bence…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa