Metalde grev
Fotoğraf: Envato
Süresi en az 3 ay daha uzatılmış olan OHAL’i metal işçileri grevle karşılıyor.
İşveren sendikası EMİS ile Birleşik Metal-İş arasında Eylül ayında başlayan ve 2200 işçiyi kapsayan toplusözleşme görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanmasının ardından, resmi arabulucu sürecinde de anlaşma sağlanamadığından metal işçileri 20 Ocak’ta greve gidiyor.
EMİS (Elektromekanik Metal İşverenleri Sendikası), metal işkolunda örgütlenmiş ikinci bir işveren sendikası. Bakanlar Kurulu tarafından engellenen 2015 grevi sürecinde, MESS’ten ayrılarak münferit sözleşme imzalamayı kabul eden patronlardan oluşuyor. Ancak bu sürecin sonuçlarının, önümüzdeki dönemde MESS’le yürütülecek pazarlığı da doğrudan etkileyeceği çok açık. Dolayısıyla 20 Ocak grevi sonuçları itibarıyla greve çıkacak işçilerin yanı sıra metal işçilerinin bütünü açısından çok önemli.
2015 grevinde geri adım atarak MESS’ten ayrılan EMİS patronları (ki; bu durumun işçiler tarafından gündemde tutulmasından oldukça rahatsızlar), bu dönem OHAL koşullarından aldıkları güçle oldukça uzlaşmaz bir tutum sergiliyor. Buna karşılık işçi sendikasının bu tespitinin “…hangi verilere dayandığını izah etmek mümkün değildir” diyorlar. Aslında son derece mümkün!
Birleşik Metal-İş’in toplusözleşme süreciyle ilgili olarak düzenlemek istediği etkinliklerin iptal edilmesinin, işçi eylemlerinin çevik kuvvet ve TOMA’larla engellenmesinin patronları cesaretlendirdiğine kuşku yok.
Dahası 2015 yılında, Bakanlar Kurulu’nun toplanmasına dahi gerek duyulmaksızın, engellenen metal grevinin içinde bulunduğumuz OHAL koşullarında yaptırılmayacağına kesin gözüyle bakıldığından patronlar, parasal konular yanında idari maddelerde de yürürlükteki sözleşmenin gerisinde koşullar dayatabiliyor.
Ancak tüm olumsuz koşullara rağmen bu sürecin işçiler açısından kazanımla sonuçlanması mümkündür.
Patronların kapsam dışı personele baskı yaparak bir engelleme aracına dönüştürmeye çalıştığı grev oylamasından sendikanın zaferle çıkmış olması, işçilerin beyaz yaka- mavi yaka ayrımı yapmaksızın sınıfsal bir tutumla grevi sahiplenmeleri bu bakımdan çok önemli.
Ayrıca 2016 yılına damga vuran metal direnişinden ders çıkartmak, bu direnişinin birikimlerini değerlendirmek de bu sürecin başarısı bakımından oldukça önemli.
Unutulmamalıdır ki; o dönem kararlılıkla sürdürülen meşru fiili mücadele veri koşullarda ve hukuk sisteminde bile işe iade davalarının kazanılmasıyla sonuçlanıyor ve işçiler sendikal tazminata hak kazanıyorlar.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Ekonomik kriz ve piyasa ideolojisi 25 Ağustos 2019 23:30
- Anayasa Mahkemesinin barış bildirisi kararı 05 Ağustos 2019 00:20
- Kamuda TİS süreci 21 Temmuz 2019 23:56
- Sömürünün en derinine, ayrımcılığın her türüne maruz kalmak: Mülteci işçiler 01 Temmuz 2019 00:09
- Kıdem tazminatı fonu 10 Haziran 2019 00:50
- Kale Kayış işçileri 19 Mayıs 2019 20:07
- Cinsel şiddet 28 Nisan 2019 19:58
- Seçim sonrası 07 Nisan 2019 20:55
- İşçilerin can güvenliği 24 Mart 2019 20:37
- Kadın emeği 03 Mart 2019 20:40
- Tanzim muhalefeti 17 Şubat 2019 23:30
- Sendikalaşma oranları 04 Şubat 2019 00:50
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
