Yoksul çocuklar büyümüyor
Fotoğraf: Envato
Sermayenin sınıfsal ihtiyaçlarını ve bunları karşılayacak politikaları “bilimsel bilgi” haline dönüştürme ve topluma benimsetme gücü vardır. Böylece belli bir sınıfın çıkarları toplumun “mutlak” çıkarlarıymış gibi yansıtılırken, bunların “kesin”, “kapsayıcı” ve “alternatifsiz” olduğu yolunda bir algı oluşturulur.
Örneğin işsizlik fonunda biriken paranın patron maliyetlerini hafifletmek için kullanılması gerektiği, kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldıran düzenlemelerin aslında işçilerin hayrına olduğu ya da güvencesiz çalışma koşullarını istihdam stratejisi haline dönüştürmekten başka çıkar yolumuz bulunmadığı gibi yaklaşımlar “bilimsel bilgi” dağarcığımıza hep bu çerçevede eklendi.
Dolayısıyla da, işçi sınıfı karşısında sermayenin sınıfsal çıkarlarını savunmak “bilim”, sermayeye karşı işçilerin sınıfsal haklarını savunmak ise “ideolojik dogma” olarak tescillendi.
Bu durumun çarpıcı örneklerinden biri de, sosyal politika alanında yükselen değer haline getirilen “refah karması” yaklaşımı.
Buna göre devletin sosyal işlevi bütünüyle ortadan kaldırılırken bunun için ayrılan kaynağın özel sermayeye aktarılması, ortaya çıkan boşluğun ise özel sektör, yardım dernekleri ve tarikatlar tarafından doldurulması öngörülüyor.
Sermayenin kâr alanını genişletip, kamu kaynaklarına erişimini kolaylaştıran bu politikaların “kalkınmanın vazgeçilmezi” olduğuna inanmamız, toplumsal hizmetlerin kamusal niteliğini ve hak olama özelliğini kaybetmesindeki mucizevi kamu yararını(!) keşfetmemiz bekleniyor.
Payımıza düşen ise daha fazla ölüm!
Babaları iş cinayetlerinde alan ölüm okul çağındaki yavrularını da ahşap çatılı, sentetik halılı derme çatma tarikat yurtlarında yakalıyor. Okulu olmadığı gibi yolu bile olmayan köylere taşınıyor minicik tabutlar.
Ancak ne laiklik talebini din düşmanlığı sayanların tutumu değişiyor, ne de sermaye kârını merkeze alanların.
Sadece yoksul çocuklar büyümüyor!
- Ekonomik kriz ve piyasa ideolojisi 25 Ağustos 2019 23:30
- Anayasa Mahkemesinin barış bildirisi kararı 05 Ağustos 2019 00:20
- Kamuda TİS süreci 21 Temmuz 2019 23:56
- Sömürünün en derinine, ayrımcılığın her türüne maruz kalmak: Mülteci işçiler 01 Temmuz 2019 00:09
- Kıdem tazminatı fonu 10 Haziran 2019 00:50
- Kale Kayış işçileri 19 Mayıs 2019 20:07
- Cinsel şiddet 28 Nisan 2019 19:58
- Seçim sonrası 07 Nisan 2019 20:55
- İşçilerin can güvenliği 24 Mart 2019 20:37
- Kadın emeği 03 Mart 2019 20:40
- Tanzim muhalefeti 17 Şubat 2019 23:30
- Sendikalaşma oranları 04 Şubat 2019 00:50