Teknik arıza
Fotoğraf: Envato
Marmaray yönetimi işçi ölümleri konusunda önemli bir eşiği aşmış durumda. Göz göre göre gelen bu ölümleri “iş kazası” olarak değerlendirmiyor.
Ancak bu yeni yaklaşımın, öngörülebilen ölümlerin “kaza” sayılamayacağı gerçeğiyle ya da emek hareketinin yürüttüğü ‘kaza değil cinayet’ mücadelesiyle ilgisi yok. Zira işçi ölümleri artık “teknik arıza”.
Görüldüğü gibi bu yeni durum, iş cinayetlerini kavramak konusunda işletme için herhangi bir aydınlanma haline işaret etmiyor. Ama kamuoyu açısından ise bir o kadar aydınlatıcı. Emek gücünü metalaştırmanın sonuçlarını ve bu sonuçların ulaştığı boyutları tüm çıplaklığıyla gösteriyor. Dolayısıyla meseleyi Marmaray’ın “vicdan”ı ya da “insaniyeti”ne sıkıştırmaksızın kapitalizmin insanlık dışılığı çerçevesinde değerlendirmek önemli.
Sömürü düzeninin işleyiş kurallarından, bu çerçevede her geçen gün daha güvencesiz ve eğreti hale gelen istihdam koşullarından kaynaklanan iş cinayetlerini engellemek için “vicdan”dan medet ummak, ölümleri durdurmadığı gibi failin gizlenmesine hizmet ediyor. Kapitalizmin yarattığı toplumsal eşitsizliğin nedenlerini patronun kârı yerine “vicdansızlığında” aramak; sistematik bir sorunun sanki “münferit”miş gibi algılanmasını, kalıcı hale gelmesini ve derinleşmesini sağlıyor.
Tıpkı yoksullukla mücadele konusunda yardım ve hayırseverlikten medet ummanın, sorunu çözmek bir yana resmi istatistiklerde bile gizlenemez hale getirmesi gibi.
Bununla beraber iş cinayetinin açığa çıkmış olmasının ardından ve gelen onca tepkiye rağmen Marmaray’ın twitter hesabındaki “teknik arıza” paylaşımını 3 gündür muhafaza ediyor olması ise ibret verici. Seferlerin aksamış olmasından dolayı anlayış bekleyen bu “teknik arıza” açıklamasının, gece yarısı hayatını kaybeden Taşeron İşçi Fatih Uysal’ın ölümünden saatlerce sonra yapıldığını da not edelim.
Zira iş cinayetlerinin sınıfsal temellerini değilse de, işletmenin benimsediği insani değerleri kavrayabilmemiz bakımından oldukça açıklayıcı.
Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’ın başsağlığı mesajında gerekli tüm önlemlerin alınmış olduğu vurgusu var. Oysa Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası, tünel ve tüplerin yapımında hatalar olduğunu, tünellerin 3 yıldır su sızdırdığını ve bu konudaki eksik ve yanlışlar konusunda ikazlarda bulunmuş olduklarını belirtiyor.
Yani bir kez daha öngörülen ancak engellenmeyen bir işçi ölümüyle yüz yüzeyiz. Üstelik işletmeye sorarsanız bu defa “kaza” bile değil. “Teknik arıza”.
- Ekonomik kriz ve piyasa ideolojisi 25 Ağustos 2019 23:30
- Anayasa Mahkemesinin barış bildirisi kararı 05 Ağustos 2019 00:20
- Kamuda TİS süreci 21 Temmuz 2019 23:56
- Sömürünün en derinine, ayrımcılığın her türüne maruz kalmak: Mülteci işçiler 01 Temmuz 2019 00:09
- Kıdem tazminatı fonu 10 Haziran 2019 00:50
- Kale Kayış işçileri 19 Mayıs 2019 20:07
- Cinsel şiddet 28 Nisan 2019 19:58
- Seçim sonrası 07 Nisan 2019 20:55
- İşçilerin can güvenliği 24 Mart 2019 20:37
- Kadın emeği 03 Mart 2019 20:40
- Tanzim muhalefeti 17 Şubat 2019 23:30
- Sendikalaşma oranları 04 Şubat 2019 00:50