15 Nisan 2016 01:00

CHP bu mantıkla başkanlık sistemine de 'Evet' der!

CHP bu mantıkla başkanlık sistemine de 'Evet' der!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Dokunulmazlık” konusu, CHP’nin de gayretleriyle AKP’nin eline bir “Demokles Kılıcı” verilmesine dönüştü.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, AKP’li vekillerin tümünün imzasıyla Meclise sunulan Anayasa değişikliğine destek vereceklerini açıklayarak, Davutoğlu’nun “yalancı pehlivan” üslubuyla yaptığı “Hodri Meydan” blöfünden kaçarak, “ana muhalefet” sıfatı üstündeki gölgeyi daha da koyulaştırdı.

Oysa “Hodri meydan” diyerek Davutoğlu kendi zaaflarını saklıyordu. Ama CHP adım adım AKP’nin avucuna düşeceğini gösteren adımlar attıkça da Davutoğlu ve AKP sözcüleri, “Korkmak”, “cezaevine girmekten çekinmek”, “HDP’lilere perde olmak” gibi gayriciddi, politik bir mücadelede ancak kahve politikacılarının kullanacağı suçlamalarla amaçlarına yürüdüler.

CHP, AKP’NİN ‘ANAYASAYA AYKIRI’, ‘HALKI ALDATMA AMAÇLI’ TEKLİFİNE EVET DİYECEKMİŞ!

Önceki akşam CNN Türk’te yayımlanan Tarafsız Bölge programında, “Siyasetçilerin bedel ödemesi gerektiğini ve bedel ödemekten ‘korkmadıklarını” söyleyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Bağımsız olmayan yargı, yazarı hapse atıyor; biz de atılmayı göze aldık. Biz dokunulmazlık zırhının ardına asla saklanmak istemiyoruz. Bakanların da dokunulmazlıkları kalksın, mevcut ya da eski bakanlar hangisi olursa. Hiç kimsenin olmayacak. Başbakan dahil. Eğer bunlar yürekliyse, bakanların da dokunulmazlığını kaldırıyoruz derler” diye konuştu.

Sadece bu kadar da değil, AKP’nin dokunulmazlıklarla ilgili teklifinin Anayasa’ya aykırı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, bütün bunlara rağmen AKP’nin Meclise sunduğu anayasa değişikliği teklifine destek vereceklerini açıkça ilan etti!

“Anayasaya aykırı, halkı kandırmaya yönelik bir düzenleme geliyor. Dokunulmazlık kalktıktan sonra bizi hapse atacaklarsa atsınlar. Gerçek demokrasiyi bu ülkeye getirmek için, gereken tüm bedeli ödemeye hazırız. Ciddi bir karar almalı ve her şeyi göze almalıyız. HDP de ‘evet’ demeli.”

Hem “Halkı kandırmaya yönelik”, hem “Anayasa’ya aykırı”, ama CHP yine de evet diyecek!

‘HDP DE EVET DEMELİ’YMİŞ!

Üstelik suç ortağı ararcasına ve bütün bu tartışmaların HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve HDP’nin Meclis dışına itilmesi amaçlı olduğunu bilmiyormuş gibi, “HDP de evet demeli” diyor!

İlginçtir; bugüne kadar barış, demokrasi, özgürlükler, Kürtler üstündeki ağır baskılara, katliamlara karşı mücadele gibi konularda HDP’yle bir arada görünmemek için kırk dereden su getiren CHP, konu Hükümete destek vermeye gelince “HDP de bizimle birlikte davransın” diyor!

“Biz cehenneme gidiyoruz, HDP de gelirse el ele tutuşur birbirimizden cesaret alır gideriz” dercesine!

CHP İÇİN CİDDİ ‘İNTİHAR’ TEŞEBBÜSÜ!

Ülkenin ve bölgenin içinden geçtiği koşullar, karşıt güçlerin mevzilenmesi de dikkate alındığında bu tutum, politika dilinde çokça kullanıldığı biçimde, “CHP’nin kendi ayağına kurşun sıkması” değil, kendisini bitirmesi, “Ciddi bir intihar girişimi”dir!
Bu, tutum, CHP’nin “Erdoğan-Davtuoğlu’nun politikasına teslim olması demektir!

Bu yüzden de CHP’nin bu tutumu, sömürü ve zulüm düzeninin huzur ve sükun içinde sürmesinden yana olanlardan, bu arada yandaş basından büyük alkış alacaktır.

Büyük bir olasılıkla Başbakan Davutoğlu, “Terörle mücadeleye destek verdiği” için Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimine kürsülerden teşekkür edecek, bu olumlu muhalefet çizgisinin devamını isteyip başarılar dileyecektir!

Kim bilir; belki Erdoğan bile Kılıçdaroğlu’yu affedip yeniden adını anmaya başlar!

Çünkü böyle bir çizgiye düşmüş CHP ancak bunların işine yarar.

Ama CHP’ye gönül vermiş milyonlarca ilerici, demokrat, laik bir yaşam talebiyle ve AKP’nin “tek parti tek lider” despotizmine, faşizm heveslerine  bir barikat oluşturuyor düşüncesiyle CHP’ye oy verenler ise bu karar karşısında hüsrana uğrayacaklardır.

AKP’NİN ‘TERÖRLE MÜCADELE KONSEPTİNE’ BAĞLANINCA…

Çünkü CHP’nin bu kararı, bir muhalefet partisinin, hele de bir ana muhalefet partisinin, yukarıda belirtildiği gibi, kendisini siyasi olarak inkar edecek bir noktaya gelmesidir.

CHP’nin, ülkenin içinden geçtiği bu kritik koşullarda, yöneticilerin şu zaafı, bu yanlışı dışında böyle bir badireye sürüklenmesinde birbirine bağlı iki nedenden söz edebiliriz:

1- CHP’nin, AKP’nin “terörle mücadele konsepti” dediği ve merkezine Kürt güçlerini ezerek teslim almayı koyduğu ama “tek parti tek lider” rejimini oluşturma stratejisinin koç başı yaptığı konsepte bağlanmış olmasıdır. Ki, bu da; CHP’nin Kürt sorununun barışçıl çözümü, terörizm, kim terörist kim değil, AKP’nin Kürt güçlerine savaş açarak tutmak isteği mevzi, HDP’yi Meclis dışına iterek elde etmek istedikleri…konusunda tam bir kafa karışıklığına sürüklenmiş olmasıyla da bağlantılıdır.

2- CHP’nin Kürt sorunu karşısındaki milliyetçi tutumu, genlerinin onun yeni politikalar geliştirmesine engel olması, ona muhalefeti Erdoğan-Davutoğlu yönetimiyle laf yarışına indirgeyerek politik bakımdan da açamazlara sürüklenmesine yol açmaktadır.

BU KAFAYLA ‘AKP ANAYASASINA DA EVET’ DİYEBİLİRLER!

Bunlar bölge ve Türkiye’deki gelişmelerle de birleştiğinde CHP’yi, “Lafazanlık yapan ama tavır geliştiremeyen bir parti” durumuna düşürmüştür.

Şimdi, kendisini bu sıkıntılı köşeden kurtarmak için savrulan CHP, “Terörle mücadele” adına AKP’nin dümen suyuna düşmüş, onun “Halkı aldatma amaçlı ve Anayasa’ya aykırı” Anayasa değişikliğine evet diyeceği bir çizgiye kadar sürüklenmiştir. Ki, AKP’nin dokunulmazlıkların kaldırılmasını HDP’yi Meclis dışına iterek Kürt siyasetçileri Meclis dışına itmesini destekleyerek, Erdoğan’ın “milli ve yerli Meclisi”ne destek veren bir duruma düşmüştür.

Ancak Kılıçdaroğlu’dan yukarıda yaptığımız aktarmanın mantığına baktığımızda Kılıçdaroğlu’yu ve CHP’nin Meclise getirilecek AKP anayasası ve başkanlık sistemi için de; “Bunlar halkı aldatmaya yönelik, halkın çıkarlarını gözetmiyor. Çağdaş değerleri reddediyor. Yerli ve milli normlar bu anayasaya yön vermiş… Ama biz yine de halkın ve dünyanın AKP’nin nasıl bir anayasa istediğini görmesi için bu anayasaya evet oyu vereceğiz!” dememesi için hiçbir neden yoktur.

Derse de bu saatten sonra kimse şaşırmaz artık!

Demese ve “AKP anayasasına ve başkanlık sistemine hayır diyeceğiz” dese de inanılırlığını yitirdiği için “hayır”ından memleket için hayırlı bir sonuç çıkması da kolay olmayacaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...