27 Mart 2016 01:00

Razı olmamak

Razı olmamak

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Rıza ekonomisi diye bir şey var: Birinin ötekinden razı olmasının avantaj gibi algılanması ve ona göre bir pozisyon alınması. Ben razıyım, o razı, seni ne ilgilendirir, deniyor. Doğrudur ama etik ve politik bir kamyon dertle beraber hücum ediyor bu ekonomi. Hatta daha çok sevdiğim kelimeyle söylersem, rıza iktisadı. Bir de kavramın kendisinin aşındığı bir hal var: “Allah rızası için sadaka” isteyen dilencinin kulaklardaki sesi. Allah’ın rızasının, tekrarlana tekrarlana ve duyula duyula neredeyse sadaka ile beraber hatırlanması aşınması.

1300’lerin ilk yarısında, Âşık Paşa’nın Garib-name’sinde rastlanmış; Nişanyan alıntılamış: “dost riıâsında olan anı bulur”. Buradaki, “anı” şimdiki “onu” olarak okunuyor. Arapçadan geçmiş Türkçeye; razı olma durumu, memnuniyet manasına geliyor. Kubbealtı Sözlüğü, Şinasi alıntısı yapmış: “Rızâ-yıkabâhatayn-ı kabâhattir, sen de onun gibi cezâya müstahaksın” yani “kabahate razı gelmek, kabahati tekrar etmektedir, ta kendisidir. Kabahati işleyen gibi, sen de cezayı hak ettin” diyor Şinasi. Dinî, tasavvufi manasını da vurguluyor Kubbealtı: a) Allah’ın kulun hali ve yaptıkları karşısında duyduğu hoşnutluk b) Kulun Allah’tan gelen her şeyi itiraz etmeden, sızlanmadan karşılaması, kabul etmesi durumu. Pirimiz Abdal’dan, Pir Sultan Abdal’dan bir örnek veriyor: “Güzel âşık cevrimizi çekemezsin demedim mi / Bu bir rızâ lokmasıdır yiyemezsin demedim mi”.

Rıza Çalımbay var bir de, soyadıyla müsemma. Bu soyismi taşıyan birinin futbolcu olması kader gibi. Metin-Ali-Feyyaz üçlüsü kadar popüler olamamış, kendi halinde, efendi Beşiktaşlı topçu. Sonradan, babasının kapıcı olması rakip taraftarlarca alay konusu edilecek Rıza Çalımbay. O zaman bile izanını asla yitirmeyen, muhtemelen bu “tahkir”e gülüp geçen iyi futbolcu. Ve belli ki iyi insan.

Rıza Oylum var, okul arkadaşım. Edebiyat okuyup bitirmekle yetinmedi, sinemayla uğraşmaya başladı. Sinemayı yazmakla. Seyyah Kitap’tan taze basılmış kitapları var, Dünya Yönetmenlerinden Sinema Dersleri kitabı alanının başvuru kitaplarından biri olmaya aday şimdiden. Uzakdoğu Sineması, Alman Sineması, Rus Sineması kitapları da cabası.

Rıza Tevfik Bölükbaşı var, Serab-ı Ömrüm diye tek kitaplık şiir macerası olan şair. Wikipedia’da hakkında “Tıp eğitimi gören Rıza Tevfik, Osmanlı döneminde milletvekilliği, Milli Eğitim Bakanlığı da yapan çok yönlü bir kişilikti. Politikadaki tutarsızlıkları ve ateşli kişilik yapısı nedeniyle olaylarla dolu bir ömür sürdü. Sevr Antlaşması’nı imzalayan Osmanlı delegesi olarak Yüzellilikler arasında yer aldığı için uzun yıllar sürgünde yaşadı; gurbet acısını, şiirlerinde dile getirdi,” bilgileri var. “Uçun Kuşlar Uçun”u biliniyor en çok.

Yusuf Hayaloğlu şiiri var, “Ah Ulan Rıza” diye biliniyor daha çok. Kendi sesinden epey dinlenilmiş, sevilen, uzunca bir şiir. “Bana Bornova düştü, ona Gelibolu” kısmını hassaten unutmadım. Kimseye Bornova düşmedi ama bana Gelibolu düştü askerlikte. Pek sevimli andığım söylenemez o dönemi.

Tayfun Pirselimoğlu’nun filmi var bu isimde, 2007 yapımı. Başrollerini Rıza Akın ile Nurcan Eren paylaşmış. Tanıtımında Adana-İstanbul arasında kamyon şoförlüğü yapan Rıza’nın hikâyesinin anlatıldığı söylenmiş.“Hayattaki en değerli varlığı ipotekli kamyonu İstanbul’da bozulan Rıza tamir için para aramaya başlar. Bu arada da kendisi gibi hayattan beklentileri olan farklı çevre ve yaşlardan insanlarla birlikte bir otelde kalır. Hikâyeye giren bu kişiler ve kesişen yaşam öyküleriyle zenginleşen film, Rıza’nın bir suça bulaşmasıyla yön değiştirir. Rıza, işlediği suçtan sonra iç dünyasına dönerek, vicdan muhasebesi yapmaya başlar.”

Bir de, aynı gün doğduğumuz Rıza var bir tane. Sarraflık mesleği soyadı olmuş. Farisî. Şu sıra Amerika Birleşik Devletleri’nde tutuklu. Hükümet edenler ne kadar tanımıyorsa, o kadar tanımıyorum. Bir şey biliyorum ama: Televizyona çıktığında ardında duran bayrak ile Ogün Samast’ın karakolda polislerle çektirdiği fotoğrafın arkasında duran bayrak aynı bayrak. Rızanın razısı da var. Ben razı değilim. Olmayan epey insan daha tanıyorum. Arz ederim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...