05 Aralık 2015 00:51

Tek renk ya da ‘gökkuşağının tüm renkleri’

Tek renk ya da ‘gökkuşağının tüm renkleri’

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“50 000’den fazla kitap, piyasadan 2015 yılı içerisinde imha edilmesi amacıyla toplatılmıştır. Halen geriye dönük olarak tüm kitapları ‘kültürel uygunluk ve yerlilik testi’nden geçirmekteyiz. 700 adet kitabın 362’si bu test sürecinden geçmiştir. Takdir edersiniz ki 1993 yılından beri yayınlanan 700 kitabın tek tek incelenmesi zaman almaktadır. Benzer durumlarla karşılaştığımız için yayınlarımızın satış ve dağıtımının durdurulmasına ilişkin mevzuat 2015 yılı içinde oluşturulmuştur ve hali hazırda kitaplar tespit edildikçe toplama işlemi yürütülmektedir. Sizin de dikkat çekmiş olduğunuz kitabı da aynı sürece dahil etmiş bulunmaktayız.”

Yukarıdaki cümleler, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. A. Arif Ergin’in bir gazetenin köşe yazarına yazdığı teşekkür mektubundan. Ne için teşekkür etmiş TÜBİTAK  başkanı? Yazar, TÜBİTAK ’ın 2011’de yayınladığı Gökkuşağının Tüm Renkleri adlı kitapta siyonist propaganda yapıldığını duyurduğu için... Sonrası, köşe yazarı için mutlu son: “TÜBİTAK, o kitapları toplattı!” 

TÜBİTAK başkanı mektubunda, kurumun yayımladığı bütün kitapların incelerek ‘Kültürel Uygunluk ve Yerelleştirme’ testinden geçirilme sürecinin sürdüğünü yazmış. Ki bu da, önümüzdeki süreçte daha pek çok kitabın İMHA EDİLMEK için toplatılacağının ifadesidir. 

Din, dil, ırk ve cinsiyet farklılıklarına dair olumlu iletiler barındıran ve kültürel çeşitliliğin zenginlik olduğunu duyumsatan Gökkuşağının Tüm Renkleri adlı kitap şu cümlelerle başlıyor: “Gökkuşağında birçok renk vardır ve her bir renk diğerinden farklıdır. Her renk tek başına da eşsiz ve özeldir, ama yan yana geldiklerinde en güzel, harika bir manzarayı, yani bir gökkuşağını oluştururlar. Tıpkı gökkuşağındaki renkler gibi insanların her biri de eşsizdir. Dünyanın her yerinden insanlar bir araya geldiğinde, gökkuşağı kadar sevimli bir manzara oluştururlar.” Kitabın tam metnine burada yer verme olanağı yok. İnançların ve buna uygun yaşayışların farklılığından söz edilen paragrafa bakalım yalnızca: “Hepimiz aileleri ve arkadaşları bir araya getiren özel günleri kutlamayı severiz. Özel bir gün belki doğum günü, yılbaşı, Ramazan Bayramı, ya da Işıklar Bayramı olabilir. Her ne olursa olsun, özel günler yaşamlarımıza anlam ve birliktelik getirir. Haydi kutlayalım!”

Köşe yazarı, bu paragraftaki Işıklar Bayramı sözünün ve yanındaki resmin çocuklara siyonist propaganda yaptığına karar verip köşesinde yazmış. Yazar, bu onun kişisel tercihi. Ama TÜBİTAK  (Açılımı; Türkiye Bilim Teknik Araştırma Kurumu) gibi bir kurumun bilimsel ölçütler yerine, kişisel tercihlerden yola çıkan bir eleştiriden etkilenerek kitap toplatıp imha etmesi ülkemizin getirildiği durumun da bir göstergesi. Çocuk kitabı deyip geçmeyin. Daha bebeklikten başlayarak simgelerle, renklerle, ayrımcı sözcüklerle çocukların duygu ve düşünce dünyasını oluşturmada son derece etkilidir çocuk kitapları. Yıllardır öykü kitaplarından romanlara, ders kitaplarından çizgi romanlara, çizgi filmlerden televizyon dizilerine kadar bütün iletişim kanallarında vurgulanan ayrımcılığın sonucu değil midir insanların farklılıkları nedeniyle ötekileştirilip şiddet görmesini doğal karşılayan kuşakların yetişmesi? Bunun sonucu değil midir; Ankara Katliamı’nda ölenlere saygı duruşunun yuhalanması; İstanbul’da Hrant Dink’in, Diyarbakır’da Tahir Elçi’nin tek kurşunla katline ferman verilmesine sevinilmesi? 

Ülkemizi yönetenler; nicedir gökkuşağının tüm renkleri yerine tek rengi, karanlığın karasını ya da kanın kırmızı rengini tercih ediyor; ırk olarak yalnızca Türklüğe, din olarak Sünni İslam’a yaşama hakkı tanıdığını açıkça ortaya koyuyor. Yaşamın her alanında böyle bu. Tıpkı bu yazıda konu ettiğimiz gibi; yoksa, iktidarın görüşlerine yatkınlığı nedeniyle başına getirildiği bilim kurumunu nesnel ve bilimsel ölçütler yerine öznel tercihlerle yöneterek geriye doğru dönüştüren TÜBİTAK  başkanının, farklılıkların zenginlik olduğunu ifade eden kitabı İMHA EDİLMEK üzere toplatması başka nasıl açıklanabilir? 

Yakın tarihimiz, yalnızca kitapların imha edilmediğinin örnekleriyle dolu. Egemenlerle iş birliği içindeki tek rengi seven karanlık güçlerin pek çok kıyımın yanı sıra Sivas Katliamı’ndaki gibi kitapları yazan yazarları, ozanları; Ankara Katliamı’ndaki gibi barışı, Tahir Elçi’nin öldürümündeki gibi farklılıkları savunanları da yok etmek istediğini biliyoruz. Tahir Elçi’nin barış, demokrasi, özgürlük mücadelesiyle geçen onurlu yaşamını saygıyla selamlıyorum. Bu yazıyı; tek renkliliği, tek sesi, tek kişinin iktidarını isteyenlere karşı, yaşamın bütün renklerini savunan insanlar adına, Gökkuşağının Tüm Renkleri adlı kitabın son cümleleriyle tamamlamak istiyorum:

“Haydi, farklılıklarımızı kutlayalım!

Haydi, eşsiz oluşumuzun değerini bilelim!

Haydi, bir araya gelelim ve gökkuşağını oluşturalım!”

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...