06 Haziran 2015 00:52

Böylesi de var

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Nail Güreli

Tüm yazıları

Gazeteciliği ve politikacılığı bildiğimiz bileli tanık olduğumuz bir gerçek var.

Sadece politikacılar değil, siyasetçiler ve devlet insanları bile bu gerçeğin dışında kalamıyor. Beşeri, insansıl bir zaaf her halde; insancıl mı demeli, bilemiyorum. Size nasıl geliyorsa, öyle olsun.
Yalnızca ülke çapında değil, uluslararası alanlarda da bu gerçeğe tanık olunuyor.

Herhangi bir toplantının başında ya da sonunda bir “hatıra fotoğrafı” çekilirken, fotoğraf karesinin merkezinde yer alan ünlü kişilerin yanında ya da arkasında görünmek için, öndeki iki kişinin omuz arasını ayarlayıp, kafasını uzatanları bilirsiniz. İlla ki, o önemli kişilerle bilirlikte görülecekler. Artık bu fotoğrafla ilgili anılar anlatılırken zamana ve mekana uygun atış serbesttir. O fotoğrafın hikayesini bilip de ortaya hınzırcasına atılan biri çıkmazsa sorun yok. Hınzırın biri çıksa da yine mesele değil; çünkü reklamın kötüsü olmaz!

Turgay’ın göz yaşları

Kulüpler üstü bir mertebeye yükselen, ulusal futbol takımının efsane kalecisi Turgay Şeren
Futbol takımının şampiyonluk kupasını almak için düzenlenen toplantıya katılıyor ve televizyon diliyle söylersek, toplantıya damgasını vuruyor.

Bizim üzerinde durmak istediğimiz başka bir nokta daha var.

Galatasaray’ın görkemli stadyumunda yapılan kutlama törenine yöneticiler de katılıyor. Bu da yılların alışkanlığı ile doğaldır. Yöneticiler de sahaya iner, futbolcularla hatıra fotoğrafı çektirir. Orada da başkanın yanında görünmek isteyen futbolcuların bulunması da doğal sayılır.

Bütün bu doğal sayılagelen alışkanlıkları rafa kaldıran bir davranış biçimi dikkatimizi çekti.

Başkan Dursun Özbek’in isteği doğrultusunda, Galatasaraylı yöneticiler sahaya inmiyor. Burada, Başkanın şu sözleri dikkatimizi çekiyor:

Şampiyonluğu teknik heyet ve futbolcular kazandı. Biz onların rolünü çalmayacağız. Tribünden izleyip alkışlayacağız. (…) Bu teknik heyete ve futbolculara ne kadar teşekkür etsek azdır.”

Bazı konularda, örneğin futbolda da siyaset örnek gösterilir. Biz şimdi, futbolu örnek göstereceğiz; tabii anlayana. (O kendini bilir, anlamasına anlar da anlamazlıktan gelir, siyaset böyledir.)

Ya sizinki ne düşünüyor, neler planlıyor?

Varsa yoksa başkanlık sistemi! Öyle yarı başkanlık filan olmaz. Olursa tam başkanlık.

Erdoğan’ın planlarını suya düşürecek bir muhalefet var mı? Muhalefet var da onun düşürüleceği su yok diyorlar. Vay benim köse sakalım!

Delikanlı, babasına sesleniyor: “Baba hırsız tuttum.?

“Tut getir oğlum.”

“Gelmiyor.”

“Bırak gitsin.

"Gitmiyor.”

O misal; düğüm çözülmüyor. Çözecek bir İskender vardı ya, o da tarih oldu.

Aklınızı çelmesinler, İskender asker değildir, kılıç da silah değildir. Şimdi korkudan bayram maytabını bile silah sayıyorlar.

Çözüm sandıktadır, sandık da üzüm çuvalı değildir; şırası olmaz, bozası olur

Bakalım şırayı kim içecek, bozayı kim? Şu haziran bir geçse de görsek kelin perçemini!
Bir şiir

Fransız Louis Aragon’un (1897- 1982) “Bırakılmış” başlıklı şiirinden:

“Gitme sakın bir tanem hayatım benim / Yitirir renklerini gökyüzü sensiz / Tarlalar ıssızdır bahçeler çiçeksiz / Sakın gitme / Gitme sakın yelin gittiği yere / Bütün kuşlar sensiz uçup gider / Ve çılgındır bütün geceler / Sakın gitme”

YAZARIN DİĞER YAZILARI