23 Ocak 2014 00:06

Kaostan kurtulmanın tek yolu çoğulcu demokrasidir

Kaostan kurtulmanın tek yolu çoğulcu demokrasidir

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Siyasi iktidar AKP ile Cemaat arasındaki kavga tüm hızıyla devam ediyor. Her gün beklenmedik bir Cemaat atağıyla karşı karşıya kalıyor, her defasında çok şaşırmaya devam ediyoruz. Çünkü Cemaat ile siyasi iktidarın kavgası birbirini iyi tanıyan, birbirinin yumuşak karnını iyi bilen ve birbirine neyin, nasıl derin yaralar açacağını iyi hesaplayan, adeta iki eski sevgilinin karşılıklı aldatılmış olma inancıyla yaşanan ayrılık sonrası kavgasını andırıyor. Öyle ki, açılan yaralar kalıcı izler bırakacak, acısı asla unutulmayacak bir kavgayı gösteriyor.
Ancak bu iki tarafın kavgasının asıl sorunlu yanı tüm toplumu iki taraftan birini seçmeye zorlamaya çalışmasıdır. 17 Aralık büyük operasyonuna yolsuzluk ve rüşvet operasyonu diyorsanız aynı zamanda bunun bir Cemaat operasyonu olduğunu söyleyemiyorsunuz! Halbuki bu operasyon Cemaatin siyasi iktidara bir operasyonu olduğu gibi herkesin bildiği üzere operasyonda ortada çok ciddi yolsuzluk ve rüşvetlerin döndüğünün açık emareleri var. Ayakkabı kutularındaki paralar, bakanların çocuklarının yatak odalarındaki para kasaları ve para sayma makinelerini başka nasıl açıklayabiliriz? Ancak şu söylenebilir, bu kavga olmasaydı bu rüşvet ve yolsuzluklar ortaya çıkmaz, rezillikler ortaya saçılmazdı. Bu durum, ortada dönen yolsuzluk ve rüşvetin varlığını yok etmeyecektir. Orta yerde büyük rezilliklerin varlığı alenidir, herkes bunu çıplak gözle görmektedir. Aleni bir başka nokta daha var ki, o da cemaatin daha önce beraber olduğu, paralel değil sarmaş dolaş olduğu yapının artık tüm pisliklerini, aldatılmış olduğu inancının öcünü almak üzere siyasi iktidara her türlü darbeyi vurmaya adeta yemin etmiş gibi görünmesidir.
Cemaat, tüm operasyonlarında siyasi iktidarı adeta suçüstü yakalamaktadır. Asıl hırpalanan siyasi iktidar olmaktadır. Çünkü bu sarmal yapıda sorumluluk siyasi iktidardadır. Doğru deyişle davul siyasi iktidarın boynundayken tokmağı çalan şimdiye kadar hep Cemaat olmuştur. Tabii ki, iki tarafın kavgasında kamuoyu nezdinde sorumluluk siyasi iktidarda olduğu için iktidar paniklemekte ve can havliyle karşı hamle geliştirme yoluna gitmektedir. Bu da siyasi iktidarın otoriterleşmesine, demokratik teamül ve yasaları ihlal etmesine sebebiyet vermektedir. Emniyette yaşanan yer değiştirme, görevden alma operasyonları, HSYK’nin yapısını değiştirme çabaları, yargıdaki müdahale siyasi iktidarın tüm yetkiyi kendine bağlama çabası olarak otoriterleşmenin en açık göstergesidir. Kamuoyunda bu çabalar siyasi iktidarın suçlarını örtbas etmenin çabası olarak algılanmasına sebebiyet vermektedir. Diğer taraftan Cemaatten boşalan sarmal devlet yapısı çoğulculaşmak, herkesin kendi yetenek ve liyakatine göre görev alması yerine yine siyasi iktidara yakın başka cemaatlerce doldurulmaktadır. Bunun gelecek kavgaların potansiyelini şimdiden oluşturacağı görülmelidir.
Artık siyasi iktidar gerek şimdiki Cemaat operasyonuna karşı ve gerekse gelecekte yaşanabilecek potansiyel çatışmaların panzehirinin, kendisini tarafsız yargının denetimine açmak, şeffaflaşmak ve çoğulculaşmaktan kısaca demokratik, hukuk devleti düzenini hakim kılmaktan geçtiğini görmek zorundadır. Siyasi iktidar kendisini devam ettirmek ve mevcut kaotik durumdan çıkmak istiyorsa demokratik çoğulculuğu egemen kılmak, ülkede başta Kürtler olmak üzere tüm toplumsal kesimlere düşmanlık temelinde yürüttüğü politikalardan vazgeçmek ve kendini uluslararası arenada yalnızlaştıran siyasetini gözden geçirmekten başka şansı yoktur. Kaostan kurtulmanın tek yolunun çoğulcu bir demokrasi olduğu açıktır. Ancak siyasi iktidarın mevcut tarzı bizleri umut var etmekten oldukça uzaktır. Bu da şimdiye kadar yaşayarak öğrendiğimiz bir başka gerçekliktir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...