Orkide ve Kaktüs
Fotoğraf: Envato
Oktay Ağabeyin deyişiyle “Önce ekmekler bozuldu”. Ama birkaç yıl içinde ekmekler düzeldi, buna karşı politikacılar bozuldu.
Önce, profesörlere “kara cübbeliler” diyenler çıktı. Arkası da geldi doğal olarak.
Sonunda da günümüzün Recep Tayyip Erdoğan’ı.
Önce umudu olanlar hemen yanına koştular. Sonra yandaşlar çıktı ortaya.
Bundan yıllarca önce biri, bir kitap yayınladı. “Erdoğan’ın Harfleri” adı altında. Orada Recep beyi herşeyi bilen, her şeyi dirilten, herşeye hayat veren ve bilgin olarak niteliyordu.
AKP’lilerin Başbakanı da bir insan olduğu için sanırım, bunlara inandı.
Arkası geldi yalakalıkların. “Padişah” dediler, hatta adamın biri “Halife” bile dedi. Hatta seçim mitingleri sırasında “Son Peygamber” yazılı afişler bile asıldı.
En sonunda F. Aralan adında bir AKP’li vekil çıkmış son noktayı koymuş. Meraklısı araştırır, öğrenir.
Coştukça coştu Recep Bey. Ülke dışında, ülke içinde aklına ne geldiyse yaptı. Ama önce Uzak Batı Amerika’da dışlandı, sonra Yakın Batı, yani Avrupa’da...
O da Yakın Doğu’ya, Ortadoğu’ya yöneldi. Orada da dışlanınca “Ver elini Uzak Doğu” dedi ve son aylık olağan dış gezisini Japonya’ya yaptı.
Bu arada, Türkiye içinde işler çok iyi gittiği için Singapur’a da uğradı, Botanik Bahçesi’ni gezdi. Orada kendisine “Recep Tayyip ve Emine Erdoğan” adını verdikleri bir orkide verdiler...
Ben, bundan 7-8 yıl önce bahçeme kaktüs ekmiştim. Yayıldı çevreye. Dikenleri acıtıyordu. Ben de ona ad verdim: “Recep Bey Kaktüsü” diye...
Gerçekten de Recep Beyin dikenleri herkesi acıtıyordu. Bilmem anımsar mısınız, ilk dikeni kendi koruma polisineydi, “Senden bir cacık bile olmaz”...
Sonra herkese, her yere dikenlerini yolladı. “Ananı da al git” dedi, “Çapulcular” dedi, “Kız mı kadın mı olduğu belli olmayan” dedi bir genç kıza. Yani özetle kendisine yan gözle bakan herkese dikenlerini yolladı.
“Baki kalan kubbe de hoş bir sada” diyen Recep Bey, neden dikenlerini herkese saplıyordu?
Bunun yanıtını o kitaptan çözdüm. Recep Bey, 1954’ün şubat ayının 26’sında doğmuş, 60 yaşına girdiğinde çok dikkatli olması gerekiyormuş. 26 Şubat 2014 ve sonraki günler... Recep Beyin sinirliliği ve bu dayanılmaz saldırganlığı her halde bundan ötürü...
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Bulgaristan'da çocuklar /1944, Türkiye'de çocuklar / 2014 15 Nisan 2014 00:05
- Balkon sefaları 08 Nisan 2014 00:04
- "Türkiye varsa, sıkılmak yok" 01 Nisan 2014 00:06
- Bilal’in Babasından ‘Daima Millet/Daima Hizmet’ masalları 25 Mart 2014 00:21
- Süslümanların çakma Allahı'nın SS'leri 18 Mart 2014 00:30
- Zübükspor’dan Çapultura’ya 11 Mart 2014 00:09
- Yabancı damadın önünde yine rezil oldum 04 Mart 2014 00:10
- Müslüman Türklerden 'tık' yok 25 Şubat 2014 00:37
- ‘Günler Dilsiz’ ‘Günlerin Kıyısından’ 18 Şubat 2014 00:07
- Önce mezarlıklar sonra camiler 11 Şubat 2014 00:17
- Bu düzen çürümüştür. Seyretme! birleş, hesap sor! 04 Şubat 2014 00:06
- S. Emek ve T. Uçarol 28 Ocak 2014 00:11
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
