22 Aralık 2013 07:07

Sonat: Kompozitörün ve dinleyicinin arenası -1

Sonat: Kompozitörün ve dinleyicinin arenası -1

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Sonat türü ve bu türe bağlı olarak gelişen sonat formu klasik müzik için en önemli türlerden biridir. Bunun yanı sıra sonat klasik dönemden itibaren dinleyici ve kompozitörler tarafından en çok önemsenen türlerden biridir. Bunun nedeni büyük olasılıkla hem senfoni, konçerto gibi türlerin (genre’ların) gelişiminde sonatın temeldeki A-B-A formuyla yer alıyor olması hem de zevklerini geliştiren dinleyici için ‘müzikle başbaşa kalma pratiğini’ daha doğrudan sağlıyor olmasıdır. Gerçekten de hem kompozitör hem de dinleyici için sonat, senfoni ya da konçertoya kıyasla müzik hilelerinin ve temelde bulunmayan yan müzikal parametrelerin çok daha az kullanıldığı bir çeşit ön-türdür. Bu açıdan kompozitörün ve dinleyicinin gerçek arenasıdır. Klasik dönemdeki bir kompozitörü senfonilerine değil de sonatlarına odaklanarak tanımaya çalışmak dinleyiciye hem onun besteleme tekniği hem de sese ve zamana ilişkin yaklaşımları hakkında çok daha yalın ve doğrudan bir anlama olanağı sunar. Sonatlar tüm müzik tarihi içinde ya bir tuşlu enstrüman –geç barok dönem örnekleri dışında çoğunlukla piyano- için ya da bu enstrümana eşlik eden-etmeyen bir keman ya da bir viyolonsel için yazılmıştır. Bu sıralamada piyano için yazılan sonatların sayıca ilk sırada, keman için yazılanların ikinci sırada ve viyolonsel için yazılanların üçüncü sırada olduğunu söyleyebiliriz.  (Viyolonsel için yazılan sontalar için Boccherrini önemli bir örnek olabilir.) Dolayısıyla klasik dönemde formunu bulmuş olan sonatlar;karşıtlıklar ve cevaplar üzerine kurulu olan ve daha geniş müzik toplulukları ve orkestralar için yazılan türlerden hem hacimsel küçüklüğü ile hem de buna ilişkin bir çok şaşırtmaca ve hile üslubunu barındırmayışı ile müzik dinleyicisi için önemli ve sofistike bir repertuvar imkanı sunar.
Oda toplulukları ve orkestralarını gereksemeden bir solo enstürmanı öne çıkarmak için yazılan sonatlar özellikle de eşlik gerektirmeyen piyano sonatları klasik müzik literatürü içinde, özellikle de klasik dönem kompozitörlerinin eserleri söz konusu olduğunda türün ve formun kendisi ayrı bir önem kazanmaktadır. Çünkü sonat barok dönemdeki gelişimi ve romantik dönemdeki sürekliliği gözardı edilmese de aslında ayrı bir tür olarak klasik dönemin ürünüdür.  O döneme aittir.  Anlamını, değerini, yapısını bu dönem içinde bulmuştur. Mannheim Okulu sonrası klasik dönem kompozitörlerinin, özellikle de Haydn, Mozart ve Beethoven’dan oluşan Viyana okulunun (1. Viyana Okulu) müzik karakterlerini anlayabilmek için müzikologların öncelikle referans aldıkları türün sonat olması da bu yüzden hiç şaşırtıcı değildir.
Örneğin Beethoven’ın müzikal yönelimlerinin birbirinden farklılaştığı üç büyük dönemi kendisini tüm sadeleği ile sonatlarda gösterir. Beethoven’ın en azından tekil yönleriyle anlayabildiğimiz sonatları bize onun ilk döneminin Haydn etkisini taşıyan ve tonal açıdan disiplinli müzikal yönelimini gösterir. Bu dönemi Moonlight, Appasionata ve Sonata Pathetique’de kendini gösterecek olan yalınlık ve akılda kalıcı ezgileri de içeren özgün bir ustalıkla kendi kartakterini tamamen ortaya çıkardığı bir ikinci dönem izler. Beethoven’ın sonatları bize onun en son döneminde ise kendi döneminden önceki müziği,  Johann Sebastian Bach’ın müziğini inceleyip anlamaya ve yer yer kullanmaya çalıştığı bir dönemi gösterir.  
Hans Von Bülow Beethoven’ın müziğini “yeni ahit müziği” olarak tarif eder. “Eski ahit müziği” ise Bülow’un Bach’ın The Well Tempered Clavier’deki prelüd ve fügleri için kullandığı tanımlamadır. Bülow’un “yeni ahit müziği” olarak betimlediği durum gerçekte artık bambaşka bir formun öncelik kazanıyor olması ve barok dönem müziğinin formlarının yerini daha düz ama ezgisel çizgilerle oluşan yepyeni formlara bırakıyor oluşudur.Gerçekten de klasik müzik dinleyicisinin kulağı barok dönem müziğini  dinleyebilmenin ayrı ve daha büyük bir mertebe gibi algılandığı bir müzik dinleme alışklanlığı da ortaya çıkarmıştır. Bunun nedeni barok dönem müziğinin müzikal yapıları ve türleriyle, klasik dönem müziğinin tüm çizgileri ve ezgisel yapısıyla çok fazla haşır neşir  olan klasik müzik dinleyicisinin müzik dinleme alışkanlıklarını değiştirmeye gerek duyuyor olmasıdır.
Haftaya: Sonat Formu-Sonat Biçimi

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...