Genç bir mahkumun direnişi
Nikos Romanos 21 yaşında genç bir mahkum. Atina yakınlarında bulunan genç mahkumların yattığı Avlona cezaevinde kalıyor. 1 mart 2014'te Kozan ilinde bir bankanın şubesinin soyulması suçlamasıyla yakalanmış ve 15 yıl 10 ay mahkumiyet cezasına çarptırılmış.

Seyit ALDOĞAN
Nikos Romanos 21 yaşında genç bir mahkum. Atina yakınlarında bulunan genç mahkumların yattığı Avlona cezaevinde kalıyor. 1 mart 2014'te Kozan ilinde bir bankanın şubesinin soyulması suçlamasıyla yakalanmış ve 15 yıl 10 ay mahkumiyet cezasına çarptırılmış.
Nikos Romanos dün ölüm yıl dönümü olan Alexis Grigoropulos’un arkadaşı. Alexis son nefesini Nikos’un kucağında vermişti. Aleksis’in katilleriyle aynı salonda yer almayacağını söyleyen Nikos mahkemeye bile gitmeyerek olaydan direkt Yunan devletini ve polisini suçlamış...
Banka soygunu sonrası yakalanan Nikos’un işkence gördüğünü kanıtlayan fotoğrafları basında geniş yer bulmuş ve kamuoyunda tepkilere yol açmıştı.
Nikos, Avlona cezaevinde geçen yıl üniversite sınavını kazanan 4 öğrenciden biri olarak tüm yasal hak ve sınırları zorlayarak eğitim hakkının olduğunu ve kazandığı okula gitmesi için serbest bırakılması gerektiğini savundu. Bu yönde girişimlerde de bulundu. Hatta cezaevinde sınavları kazandıkları gerekçesiyle Adalet Bakanı, 4 mahkum için tören düzenlettirdi ve ödüllendirmek için cezaevine gitti. Nikos ideolojik nedenlerden dolayı bu törene katılmayacağını ve ödülü kabul etmeyeceğini açıklayarak bakanla yan yana gelmedi.
Sınavlara girmeyi hak olarak gören ceza sistemi, Nikos’un tahliyesini engellemekle de tam bir çelişkinin altına imza atmış oldu. Nikos “sınavı kazandım, okula gitmek hakkım” biçiminde formüle ettiği talebinin dikkate alınmaması nedeniyle bundan 25 gün önce süresiz açlık grevine başladı. Açlık grevinin ilk günlerinde “üç maymunu” oynayan yetkililer Nikos’un kararlılığı ve kamuoyunda sürekli büyüyen destek ve tepkiler karşısında mektup ve görüntülü eğitim hakkı tanınacağını açıkladılar. Bu açıklama Nikos tarafından reddedildi. Aynı günlerde Eğitim Bakanı “madem sınava girme izni verildi okula gitme izni de verilsin” açıklamasını yaptı. Savcılık ise bu açıklamadan 2 gün sonra, Nikos’un mahkumiyeti nedeniyle okula gitmesinin mümkün olmadığını açıkladı.
Bu arada sağlık durumu giderek kötüleşen ve hastaneye kaldırılan Nikos “Açlık grevim ölümle sonuçlanana kadar devam edecektir. Eğitim hakkımdan taviz vermeyeceğim. Ölümümden devlet ve yargı sorumlu olacak ve bu yükün altından kalkamayacaklardır” açıklamasını gönderdi kamuoyuna. Nikos’un yatmakta olduğu hastane emekçileri, sendika olarak bir açıklama yaparak Nikos’un zorla beslenmesi için kendilerine baskı yapıldığını ve hastanede terör estirildiğini duyurdular. Nikos’un direnişini desteklediklerini söylediler.
21 yaşındaki Nikos’un açlık grevi hükümeti de yargıyı da zor durumda bırakmış görünüyor. Yetkililer topu birbirlerine atarak sorumluluktan kurtulmaya çalışıyorlar. Bir yandan da tepkiler ve destek büyüyor. Hemen her gün eylem düzenleniyor, açıklamalar yapılıyor. Hükümet Alexis olayında olduğu gibi bir genel direnişin gündeme gelmesinden korkuyor. Ana muhalefet partisi, siyasi parti ve örgütler, aydınlar, sendikalar, eğitim emekçileri, gençlik örgütleri Nikos’un direnişiyle dayanışma içinde olduklarını açıklamış bulunuyorlar. Atina’nın ve diğer şehirlerin yangın yerine dönüşmesi korkutuyor hükümeti.
Ancak sonuç ne olursa olsun Nikos’un bu direnişi daha şimdiden bir kazanıma dönüşmüş durumda. Yasaların ve yöneticilerin paradoksları ortaya çıkmış, yargı ve yürütmenin iki yüzlülüğünü teşhir etmiş ve sistemi tüm kurum ve kuruluşlarıyla tartışmaya açmıştır.
Kısacası 21 yaşındaki Nikos’un kararlılığı ve eğitim hakkı talebi bir tokat gibi patlamıştır, İMF, AB hükümetinin suratında. En önemlisi de bu direniş Nikos’un direnişi olmaktan çıkmış on binlerce Nikos’u harekete geçirerek sistemle hesaplaşmaya, bir başka haklı talep ve direniş biçimi altında kitleleri buluşturmaya dönüşmüştür...
Evrensel'i Takip Et