13 Kasım 2014 13:16

Daha yapacaklarımız var

HÜKÇAT sayesinde, toplum düzeninin karşısında yalnız olmadığını ve kendisi gibi eşitlik isteyen birçok bireyin bir araya gelerek sesini daha gür duyurabildiğinin farkına varmış

Paylaş

Hacettepe Üniversitesi
Elif Bengüsu Arık
Hilal Kılıç

Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu’yla (HÜKÇAT) 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü kapsamında neler yapabileceğimizi konuştuğumuz bir okul toplantısının ertesi günü, çay sohbetinde yapabileceklerimiz hakkında konuşmaya başladık. Sonra aramızdan birkaç kişiyle kendimizi röportajvari bir sohbetin içinde bulduk, çok da güzel oldu.

Geçen seneden beri toplulukta aktif olan ikinci sınıf öğrencisi Zeynep Hazal Tuzluca, topluluğa nasıl katıldığını anlattı. Bir kadın ve üniversite öğrencisi olarak kadına yönelik tahakküm ve şiddetin her alanda olduğunun farkında. Farkındalık, doğalında bir soruyu ve arayışı da beraberinde getirmiş. “Ama böyle bir ortamda tek başıma ne yapabilirim?” diye sormuş kendine ve cevabı da yine kendi vermiş. “Kafamda benimle aynı soruları taşıyan arkadaşlarımla bir araya gelirsem aslında hiç de yalnız olmam ve toplumda sesimi duyurabilirim.”

ARTIK YALNIZCA HAYAL ETMİYORUM

Topluluğun geçen sene yaptığı etkinlikleri hatırlatıyor bize Zeynep. Feryal Öney ve Oya Baydar ile 25 Kasım’da yapılan etkinlik, yine 25 Kasım’da öğrenciler ve hocalarla okulun merkezine ördükleri mor duvar vb. Onu topluluğa asıl bağlayan etkinlik ise 8 Mart öncesinde yapılan etkinlik olmuş. Kampüs içerisinde oldukça kalabalık bir yürüyüş ve şenlik yapmışlar. Sonrasında ise 8 Mart için alanlara çağrı yapmışlar. HÜKÇAT sayesinde, toplum düzeninin karşısında yalnız olmadığını ve kendisi gibi eşitlik isteyen birçok bireyin bir araya gelerek sesini daha gür duyurabildiğinin farkına varmış. Artık toplumsal cinsiyet eşitliğinin var olduğu bir dünyayı hayal etmiyor, bu dünya için mücadele ediyor, daha umutlu.

KAZANIMLARIMIZ DA OLUYOR

Sohbet devam ederken elinde bir poşet oyuncakla Hilal geliyor masaya doğru ve Bengüsu’nun doğum gününü kutluyoruz. Bizler HÜKÇAT’la birlikte bir araya gelmiş ve hayatı paylaşmaya başlamış kadınlar olarak şimdi upuzun ve güzel bir geleceği birlikte inşa ediyoruz ve mücadelemize emeğimizi, sevgimizi, dostluğumuzu katıyoruz.

Bugün HÜKÇAT olarak, medyaya yansımayan ya da yanlış yansıyan Ortadoğu’daki savaşın kampüs içerisinde güçlü teşhirine ihtiyacımız var. Taciz, tecavüz, intihara zorlama, cihad evlilikleri, kadın pazarları tüm gerçekliğiyle yanı başımızda. Bugün Ortadoğu’da olanları tüm bunlara rağmen sadece bir mağduriyet üzerinden okumamalıyız çünkü orada güçlü kadın iradesinin kazanımları üzerinden okunacak olaylar da yaşanıyor. Devrimin öznesi haline gelmiş kadına hoyratça yapılan nesneleştirme politikalarının afişe edilmesine ihtiyacımız var. Kamusal ve özel alanlarda kadınların maruz kaldığı şiddet, kadını esir pazarlarında satmasa bile ev içi işlerde ‘köleliğine’ ses çıkarmayan dünya tahayyülü son bulmalı.

Kampüste, sokakta, akademik hayatta, evde uğradığı şiddetin normalleştirilmesine izin vermemek için tüm samimiyetimizle ve inancımızla çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz.


BİR MESAJ DA SEN İLET

Gıda Mühendisliği 1.sınıf öğrencisi Deniz Pehlivan’ın HÜKÇAT’la tanışması, ders arasında yemekhaneye doğru yürürken o gün bildiri dağıtan Hilal’le konuşmasıyla olmuş. Deniz’i tanışma toplantısına davet etmişler. Kafeteryada çay eşliğinde yaptıkları dönemin ilk tanışma toplantısında; dönem içerisinde görünürlüğü arttırmak ve kafalarda soru işaretleri bırakmak adına yapabilecek film gösterimleri, okuma günleri, kermesler, söyleşiler, söyleşi için isimler tartışılmış. Kampüs içerisindeki taciz vakaları, akademideki fırsat eşitsizliği, kadınlar üzerinden yürütülen muhafazakar politikalar üzerine tartışma yürütülmüş. Gündemden hareketle savaştaki kadınlar ve mülteci kadınlar hakkında neler yapabileceklerini sorgularken bir kampanya fikri doğmuş. Başlatılan ‘Savaştaki Kadınlara Bir Mesaj da Sen İlet’ kampanyasıyla standa uğrayanlardan küçük kağıtlara mesajlar yazmalarını istemişler. Bir hafta sonrasında aldıkları diğer toplantıda yazılanları hep beraber okuyup duygulanmışlar. HÜKÇAT kadınlarıyla arasındaki bağları sağlamlaştıran bu kampanya olmuş. Çünkü daha önceleri kulağıma sadece öylesine bir söylem olarak gelen ‘Kadın dayanışması’nın değiştirip dönüştürme gücüne hep beraber şahit olmuş.

ÖNCEKİ HABER

Üstüne 3 tonluk kazan düşen işçi hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

Kobanê nere?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...