08 Kasım 2014 03:39

Orhan Kemal’de insan sevgisi ve kardeşlik

Orhan Kemal’n anlattığı 1930, 1940, 1950’lerin Adana’sı tam bir halk kardeşliği coğrafyasıdır. Aynı mahallede; işçi mahallesinde,Türkler, Arabuşakları (Fellah), ekmek peşinde koşan Kürtler, Balkan göçmenleri, Boşnaklar, Giritlisi, Ermenisi, iç içe kardeşçe yaşar.

Paylaş

Tahir ŞİLKAN

“... Ben Fellah, sen Boşnak. Nasıl evleneceğiz diyeceksin. Deme. Ne olursan ol. Çingene ol, Gavur ol istersen. Seviyorum seni, zorla mı?”
“..Ben ne Fellah tanırım, ne Türk, Ne de Alaman. Hepsi de insan...”

Orhan Kemal yazdığı öykü, oyun ve romanlarında; tanıdığı, sevinç ve korkularını, özlemlerini, beklentilerini, kaygılarını çok iyi bildiği insanları anlatmıştır. Fabrika işçileri, çırçır, patoz, tarım işçileri, ırgatlar, sokak satıcıları, sokak çocukları, sinema emekçileri, küçük esnaf ve zanaatkarlar, onların çalışma koşulları, yaşadıkları çevre, gittikleri kahve, kebapçı, genelev, şu bu ...
Orhan Kemal sonsuz bir sevgiyle ülkesine ve insanlarına bağlı bir yazardır. Onun sevgisi sınırsız bir sevgidir. Ona göre, “...İnsanlar dünyamızın neresinde, hangi dil, din, renk ve ırktan olursa olsunlar, bitmez tükenmez bir ‘daha mutlu olma’ savaşı içindedirler....” Ve Orhan Kemal bu “savaşı” yazdıklarıyla destekleyen bir yazardır.
“...Ben saf halk çocuklarının nasıl sömürüldüklerini gördüm. Yurdunu seven bir insan, yazar olarak; yurdumun kalkınmasının gerekleri üzerine düşündüm, yazdıklarımla eyleme katıldım. Karınca kararınca tabii... Hikayelerimde, romanlarımda şunları belirttim: Halkım sömürülüyor, eziliyor. Bu koşulların ortadan kaldırılması gerekiyor...”
Orhan Kemal, emekçi olmanın kıvancını duyan, insanları ayrımsız seven bir yazardır. Hikaye, oyun ve romanlarında kaba propaganda yapmaktan özenle kaçınmıştır. Eserlerinde kendi düşüncelerini roman kahramanlarına söyletmiştir: Arkadaş Islıkları romanındaki İlyas Usta, Hanımın Çiftliği üçlemesindeki Muhsin Usta, Bereketli Topraklar Üstünde romanındaki Laz Kılıç Usta’sı gibi. Laz Kılıç Usta şu sözü roman boyunca tekrarlar; Ya ver canını insan için, ya da etme kalabalık dünyamıza.
Orhan Kemal otobiyografik romanlarında Babaevi, Avare Yıllar, Cemile, Dünya Evi, Arkadaş Islıkları anlattığı Çukurova’yı sonraki romanlarında ayrıntılandırarak anlatacaktır. Çukurova’daki tarım ve fabrika emekçilerini anlattığı romanları en görkemli romanlarıdır: Bereketli Topraklar Üstünde, Kanlı Topraklar, Eskici ve Oğulları, Hanımın Çiftliği üçlemesi, Murtaza.

‘NE TÜRK, NE DE ALAMAN. HEPSİ DE İNSAN...’

Orhan Kemal’n anlattığı 1930, 1940, 1950’lerin Adana’sı tam bir insan coğrafyası, tam bir halk kardeşliği coğrafyasıdır. Aynı mahallede; işçi mahallesinde,Türkler, Arabuşakları (Fellah), ekmek peşinde koşan Kürtler, Balkan göçmenleri, Boşnaklar, Giritlisi, Ermenisi, iç içe kardeşçe yaşar. Şüphesiz birbirleri hakkında onlarca yıldan gelen ön yargıları vardır ama Orhan Kemal kendi yaşamından örneklerle ayrımsız kardeşliği ve büyük insanlığı anlatmış ve savunmuştur.
Orhan Kemal’in “Babaevi” romanındaki ‘Küçük adamın’ Beyrut’taki çocukluk sevgilisi Rum kızı Eleni’dir.
Evlendiği Cemile( Nuriye) Boşnak kızıdır. Babasına benzettiği ‘Eskici’nin sanat öğreticisi Bogos Usta ve arkadaşı Nişan Ermenidir. Bereketli Topraklar Üzerinde romanındaki; Çemşir, Berber Reşit, Zeynel Kürt; Güllü Boşnak, sevgilisi Kemal Araptır.
Orhan Kemal, ‘Vukuat Var’ romanında birbirlerini büyük bir sevgiyle seven Güllü ve Kemal’in aşkına karşı öne sürülen engeli, Güllü’ye söylettiği sözlerle karşılayacaktır: “... Ben Fellah, sen Boşnak. Nasıl evleneceğiz diyeceksin. Deme. Ne olursan ol. Çingene ol, Gavur ol istersen. Seviyorum seni, zorla mı?”
Güllü, Kemal’le aşkının imkansızlığını dile getiren annesine ise şöyle cevap verecektir: “...Kızım sen benim başımı da kendi başını da belaya sokacaksın; Oğlan Fellah kızım, Arabuşağı!
Olsun!
Olsun mu? Tabi olsun. Fellahlar Allah’ın kulu değil mi?
Bilmem dedi annesi.
Madem Allah’ın kulu değiller, babam analığımı niye nikahlamış, o da Fellah... Ben ne Fellah tanırım, ne Türk, Ne de Alaman. Hepsi de insan...”
Evet hepsi de insan hem de gerçek insanlar...

GERÇEKLERİN YAZARI

Orhan Kemal’in anlattığı olaylar ve insanlar gerçektir. Yaşayan insanlardır hikayeleri anlatılanlar, kentin sokaklarında, fabrikalarda, tarlalarda, kenar mahallelerde, yoksulluğu gizlenemeyen evlerde yaşamaktadırlar. Elçi Çemşir, Berber Reşit, Kabak Hafız, Habib, Güllü, Kemal, Pakize, Filiz, Topal Eskici, Cemile, Murtaza, Kudret Yanardağ, Pehlivan Ali, İflahsızın Yusuf, Bobi Niyazi, Berbat, Cevdet ve diğerleri hepsi bu toplumun insanlarıdır.
Ve Orhan Kemal onların hayatını anlatmıştır:
Ülkemizin katı gerçeklerini, toprak kavgasını, emekçilerin alın terini çalanları, yorgunluktan bacağını patoza kaptıranları, sıtmalı çocukları, işsizliği, açlığı, yoksulluğu belleklerden silinmeyecek güzellikte yazmıştır.
Orhan Kemal emekçilerin yazarıdır. Orhan Kemal; işçilerin, kır emekçilerinin, ezilen, hor görülen büyük insanlığın sınırsız ve sınıfsız bir topluma ulaşma mücadelesini savunan bir düşüncenin insanıdır. Diyalektik materyalist bir düşünce biçiminin, bilimsel sosyalizmin savunucusudur. Orhan Kemal öykülerinde ve romanlarında, senaryolarında bu düşüncenin izlerini ortaya koyan, sezdiren, işçileri, emekçileri kendileri için mücadele etmeleri gerektiğini hissettiren bir yazardır. Orhan Kemal, kendisini hayatı üreten ve yaratan, değiştiren-dönüştüren işçi sınıfının parçası saymıştır.
Safını çok açık ve tartışmasız biçimde ortaya koymuştur:
“...Adana istasyonu bir yırtık pırtık insan pazarıdır. Binlerce insan gece gündüz, toprak gibi, o gün o düzlükte on beş yirmi köy kalabalığı hasta, sayrı, sıtmalı kaynaşır dururdu. İnsanlıktan çıkmış, üstleri başları paramparça binlerce insan. Hayvan hayatından daha aşağı durumda. Bir içimlik suya muhtaç insanlar. Orta Anadolu’dan dimdik gelmiş, Çukurova’da hastalanmış, sıtmadan zangır zangır titreyen insanlar... Arkadaş! Bunlardan yana mıyız? Yoksa Temir Ağa’dan yana mı?.. (Temir Ağa Çukurova’da yüz binlerce dönüm toprağın sahibi) Ben, bunlardan yanayım...”

ÖNCEKİ HABER

Resmin baş yapıtlarına yolculuk

SONRAKİ HABER

Ne çok Nemeçsek’imiz var!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...