01 Kasım 2014 09:49

Bologna çok uzakta deği

Sermayedarlar üniversitelerin sermaye tarafından bir şirket haline getirilmesini hedeflemiyor zaten onların onlarca hatta yüzlerce şirketleri var. Asıl amaç üniversitelerin sermayenin önceliklerine cevap verecek kurumlar haline getirilmesidir

Paylaş

Rojhat YEŞİLÇINAR
Şırnak Üniversitesi

1970’li yıllarda, kapitalizmin bir dizi krizinin yaşandığı ve yeni krizlerin beklendiği dönemlerde; sistemi bu durumdan kurtarmak, düşük kar oranlarını artırmak için neoliberal politikalar seçildi. Bu politikalar Sovyetler Birliği’nin çökmesi ile birlikte daha da hız kazanmış ve sosyal devlet politikaları terk edilmeye başlanmıştır.

Bu durumdan etkilenen kurumların başında üniversiteler gelmektedir. Üniversitelerdeki etkilenme; araştırma ve eğitim gündemini ekonomiye bağımlı kılan, devlete daha çok hesap verilmesini talep eden üniversiteleri yaratmaya sebep olmuştur. Bununla birlikte üniversitelerin özerkliği tartışılır duruma gelmiştir.

PİYASAYA ALTERNETİF OLMASIN

Üniversiteler sadece Türkiye’de değil dünyanın değişik coğrafyalarında da neoliberal politikalar doğrultusunda şekillenmeye konulmuştur. Devletlerin ekonomik programları ve planları ile yükseköğretimi bütünleştirmek hedeflenmiştir. Üniversiteler piyasalardan ayrı bir mantalite ile işlerse hem üretim şekli hem de ideolojik anlamda piyasaya alternatif bir güç olarak ortaya çıkacağı algılanmakta dolayısıyla kontrol edilmesi, en azından piyasa mekanizması ile uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir. Üniversitelerde bu politikalarını hayata geçirmek için ilk olarak 29 Avrupa ülkesi bir araya gelerek  Avrupa Yükseköğretim Alanı (Bologna Süreci) oluşturmuşlardır.

SERMAYENİN ÖNCELİKLERİ

Bologna Süreci ile hedeflenen asıl mesele sermaye ile birçok yönüyle uzlaşmayan üniversiteleri sermayenin öncelikleri ve ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde dizayn edilmesidir. Bu nasıl mı olacak: Öncelikle üniversiteler üzerinde bir denetim mekanizması kurulması hedeflenmekte, bunu da Bologna Süreci üzerinden yapacaklarını hedeflemekteler. Dönem olarak küresel olan teknoloji ve bilginin tümden sermayenin tekeline konulmasıdır.  Sermayedarlar üniversitelerin sermaye tarafından bir şirket haline getirilmesini hedeflemiyor zaten onların onlarca hatta yüzlerce şirketleri var. Asıl amaç üniversitelerin sermayenin önceliklerine cevap verecek kurumlar haline getirilmesidir. Bu süreçler temel haklarımızdan biri olan eğitimin metalaşması yani tamamen paralı hale gelmesi, eğitimin para ile alınıp satılması temel sosyal haklarımızın elimizden alınması anlamına gelmektedir.

İCRAATLAR AYNI

Bologna Sürecinin sosyal boyut hedefleri ile beraber Türkiye’de açılan onlarca yeni üniversiteden birisi de Şırnak Üniversitesi’dir. Üniversite yönetimi ve YÖK kurulduğu 2008 yılından itibaren Şırnak şehir merkezine dağılan binalarda ve yetersiz öğretim elamanı kadrosu ile eğtim veren üniversitemizde eğitim şartlarını ve kalitesini yükseltmek ve biz öğrencilerin talep ve ihtiyaçlarına karşılamak yerine, sermayedarların taleplerini karşılamak amacıyla bu eğitim öğretim yılının başında Bologna Sürecine geçmiştir.

Üniversite yönetimi ve senatosu aldığı her kararda olduğu gibi Bologna Sürecine geçişte de biz öğrencilere sormadan bu kararı almıştır. Üniversite yönetiminin aldığı bu karar bize anlattıkları daha kaliteli bir eğitimi değil, biz öğrencilere bilimsellikten uzak bir akademik eğitim ile, beyaz yakalı birer işçi olmayı vaat etmektedir. Üniversite yönetimi Bologna Sürecinin hemen hemen birçok üniversitedeki ilk icraatı olarak daha önce 40 kredilik ders alma hakkımızı elimizden alarak 30 krediye düşürmüştür. Üniversite bu icraatını teknolojinin ilerlemesi ve kalifiye elemanların yetiştirilmesi olarak yutturmaya çalışıyor. Ancak bizler bu durumun böyle olmadığını çok iyi biliyoruz ve Bologna Sürecinin geri çekilmesi ve üniversitede alınacak kararlarda öğrencilerin de yer alamabilmesi için bir hafta boyunca dersleri boykot ediyoruz. Bilimsel, demokratik eğitim ve özerk üniversite için Türkiye ve Kürdistan üniversitelerinin bileşenlerini mücadelemize destek vermeye çağıyoruz.


2005’TEN BU YANA

Bologna süreci ile beraber ülkemizde sermayenin ihtiyacını karşılamadığı iddia edilen birçok fakülte YÖK tarafından ya kapandı ya da artık öğrenci almayarak işlevsiz hale getirilmeye çalışıldı. Bu fakülteler yerine sermayenin ucuz işgücü ihtiyacını karşılayacak olan teknoloji fakülteleri ve teknokentler kurulmaya başlandı. Bologna Sürecini bir sosyal boyut altında nitelendirmeye çalışanlar süreç ile beraber 2005’ten bu yana sosyal boyut altında; giriş koşullarının kolaylaştırılması, yeni, kolay ve özel yükseköğretim kurumları ve şubeleri açılması, uzaktan ve açıktan eğitim, bankalara borçlandırma, yüsek öğretimleri yaygınlaştırarak öğrenci müşterilerinin tabanının genişletimesi ve küreselleşmeyi hedeflemişlerdir.

ÖNCEKİ HABER

YPG ve peşmergeden 'ulusal ordu' mesajı

SONRAKİ HABER

Eksik, Haziran'sız, hareketsiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...