04 Ekim 2014 06:00

Macaristan’da futbol ve taraftar grupları

Macaristan’da futbol anlayışı Başbakan Viktor Orban ile farklı bir kimlik kazandı. 1998 - 2002 yıllarında da Başbakanlık görevini yürüten Viktor Orban, 2010 yılında tekrar seçilmesi ile birlikte futbolda yeni yapılanmaya gitti.

Macaristan’da futbol ve taraftar grupları
Paylaş

Efe KURDAŞ

Macaristan’da futbol anlayışı Başbakan Viktor Orban ile farklı bir kimlik kazandı. 1998 - 2002 yıllarında da Başbakanlık görevini yürüten Viktor Orban, 2010 yılında tekrar seçilmesi ile birlikte futbolda yeni yapılanmaya gitti.  Viktor Orban televizyon kanallarını, radyoları ve gazeteleri satın aldı ve siyasi propaganda ile birlikte,  ultras taraftar gruplarına karşı  bir kutup oluşturmayı hedefledi.
Geçtiğimiz sezon Macaristan 1. Ligi’nde maç başına ortalama 2600 - 2800 (Ferencvaros 9100 seyirci ile 1. sırada) seyirci maçları izledi. Bu ortalamanın yatırımcıların ilgisini çekmeyeceği düşünülse de milyarlar Macaristan futboluna harcanmaya devam ediyor. Harcanan paranın hiç bir şekilde başarıyı getirmemesi (2013 yılı Ağustos ayında Macaristan takımları uluslararası kupalardan elendi) durumu daha da karamsar hale getiriyor. Kuşkusuz ki Ferencvaros ve Debrecen gibi takımların yeni stadyumlara ihtiyacı var. Ancak dış borçları olan ve milyonlarca fakir insanın yaşadığı bir ülkede önceliklerin farklı olduğu yadsınamaz.

POLİTİKA VE FUTBOL İÇ İÇE

Dünyaca ünlü futbolcu Ferenc Puskás’ın (1927-2006) da oynadığı  Kispest takımında 1991 yılında Macar futbolundaki ilk ultras “Ultras Kispest” kuruldu. Ultras Kispest’in en büyük sloganı “Puskas, Kispest, Macaristan”dı. Başbakan Orban, Puskas ismini toplum üzerindeki etkisinden yararlanmak adına ismini köyüne yaptırdığı stada verdi. Real Madrid’de Puskas’ın oynadığı dönemlerde takma ismi “Pancho” idi. Viktor Orban köyüne yaptırdığı yeni stadyumun adını “Pancho Arena” koydu. Köyde toplam 1800 kişi yaşamasına rağmen 3800 kişi kapasiteli stadyum yapıldı.
Ülke genelinde karayollarında uygulanan ve online olarak çalışan yeni sistem ile birlikte tüm araçların hızları ve plakaları kayıt altına alınmaya başlandı. Bu durum deplasman maçına giden taraftar grupları için de büyük bir güvensizlik oluşturdu. Örnek olarak; Rijeka taraftarlarının Macaristan’a geleceği bir maçta Hırvat plakalı tüm araçların kontrolü ve kayıt altına alınabilmesi sağlanabilir duruma geldi. Bu durum genel olarak taraftarın hiç bir maça “izlenmeden” girilemeyeceği algısı yarattı. Hükümette görev alan Lajos Kosa, oluşturulmaya çalışılan sistemin rahatsızlık verici olduğunu belirtti.

FUTBOLU İŞADAMLARI YÖNETİYOR

Macar takımları kar yapmamalarına rağmen yatırımcıların takımlara destek vermesinin en büyük sebebi politikacıların, işadamlarını zorlamasından ve verdikleri destekleri iş hayatlarında farklı şekillerde kullanabilmelerinden kaynaklanmaktadır. Örnek olarak Debrecen kulübünün sahibi  takıma verdiği desteklerden sonra ülkede tek Gazino’yu açan kişi oldu. Macaristan Futbol Federasyon Başkanı’nın önceki hayatında Banker olduğunu düşünürsek futbolun tamamı ile ilişkilerin kurulduğu, iş adamlarının hükümet ile birlikte güçlerini test ettiği ve toplumun gönlünü kazandığı bir mecra olarak düşünebiliriz. İşadamlarının ve hükümetin futbola dahil olmasındaki en büyük sebeplerinden biri de UEFA ve FIFA ile kurulan ilişkilerdir. FIFA tüm bu yaşanılanları görmeyerek aksine Victor Orban’ı ödül için aday göstermişti.
Ferencvaros, Macaristan’ın en popüler takımı. 1956 yılında Macaristan’daki olayların başrollerinden birisinin de Ferencvaros taraftarları olduğu düşünüldüğünde futbolun sadece futbol olmadığını, sistemin ipleri elinde tutmasını istemesinden daha doğal bir durum olamayacağı ortadadır. Şu an kulübün 1.5 milyon sempatizanı var. Bir çok taraftar iç saha maçlarına Macaristan’ın her yerinden, Slovakya’dan, Romanya’dan ve Sırbistan’dan gelmektedir. Ferencvaros başkanı Kubatov Gabor Fidesz, parti direktörlüğü ile birlikte 2006 yılından beri insan hakları, azınlık hakları ve diyanet işleri komitelerinde görev almaktadır. 2010 ve 2012 yıllarında ortaya çıkan kayıtlarda futbol içi ve dışı hukuksuzlukları ortaya çıkmıştır. Bu kayıtlarda üyesi olduğu derneklerin kampanyalarını yavaşlatmak için çabaladığı görülmektedir. Gabor sistemin ve mevcut hükümetin iyi bir askeridir.

BAŞKAN, ULTRALARA KARŞI

Gabor, Ferencvaros ultraları ve fanatiklerine karşı duruşunu sürdürmeye devam etmektedir. Bu tutumuna verilecek örneklerden biri; “FrediBusz” organizasyonunun iptal edilmesi gösterilebilir. FrediBusz, genç bir Ferencvaros taraftarı tarafından bir kaç otobüs firması ile görüşülerek organize edilen Ferencvaros’un kendi sahasında veya deplasmanda oynadığı  maçlara taraftar taşıyan bir sistemdi. Kulüp için yararı hali hazırda yeterli olmayan taraftarın artmasına ek olarak takıma ait bir çok ürün için de ek satış sağlamasıydı. Bu sistem aynı zamanda ultras grubunun büyümesine ve böylelikle usulsüzlüklere karşı başkaldırışın güçlenmesi anlamına gelmekteydi. Gabor bu çalışmanın durdurulmasını ve taraftarlar arası etkileşimin sağlanmasını engelledi. Usulsüzlükler bununla da kısıtlı değildi. Kayıtsız sponsor paraları, İlginç kontratlar, hükümet tarafından ödenen kulüp borçları...
Taraftarlara karşı baskı bununla da kısıtlı değil tabii ki. Gabor’un oluşturduğu ve maçlarda “güvenlikten” sorumlu Fradi Güvenlik ekibi taraftarlar üzerinde büyük bir baskı yaratmaya başladı.

FRADİ GÜVENLİK TERÖRÜ

Fradi Güvenlik mensupları genellikle suçlulardan, eski holiganlardan, eski polislerden seçilmektedir. Kulüp başkanı veya hükümete karşı herhangi bir hoşnutsuz olay yaşandığında bu gizemli güvenlik görevlileri devreye girmekte ve ilgili taraftarları farklı yollar ile zorlamaktadır.  
Başka bir olayda ise; Bir gün genç bir aktivist hükümetin merkez binasını işgal etti. Binanın içersine girdi ve gitmek istemedi. Herhangi bir şiddet içermeyen bir protesto idi aslında. Orban polis yollamak yerine arkadaşını arayarak Fradi Güvenlik ekibinin gelmesini rica etti. Fradi Güvenlik, görevini yaptı ve merkez binasını genç aktivistten kurtardı! Hükümet ve Ferencvaros yönetiminin ilişkisi ise bu olay ile tescillenmiş oldu.  Fradi Güvenlik sadece Macaristan sınırlarında değil. Başka ülkelerde de görevini yerine getiriyordu. Ferencvaros’un maç yapmak üzere Malta’ya gittiği bir maçta Fradi Güvenlik birimleri de Malta’ya gelerek taraftarlarda bulunan karşı pankartların hepsi kaldırıldı.

MACARİSTAN’IN E-BİLET’İNE KARŞI BOYKOT

Stadyumlarda Vein Scanner adı altında yeni bir sistem kuruldu. 1 saniye içersinde kimlik doğrulama yapabilen bu sistem ile birlikte kişiye özel datalar Fredi Güvenlik merkezinde toplanıyor. Avuç içi okuyarak oluşturulan bu sistem ile birlikte kişinin izlenmesi ve istenilen zamanda yakalanması daha kolay hale geliyor. UEFA ve FIFA’da dahi uygulanmayan  en son teknolojik kart sistemine karşı Macaristan’daki tüm ultra taraftar grupları boykota çağırıyor. Mücadelelerinin ne Fradi Güvenlik ile ne de Kubatov’a karşı bitmeyeceğini söylüyorlar.

ÖNCEKİ HABER

Banka soygunu: Enflasyon+yüzde 20

SONRAKİ HABER

Ulusal Gitar Yarışması’ndan notlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa