14 Temmuz 2014 06:00

\'İktidar sarhoşluğu ile kararlar alınıyor\'

Çağrı SARI
İstanbul


Son zamanlarda aldığı kararlar, kestiği cezalar nedeniyle oldukça tartışılan bir kurum oldu Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK).

Dizilerdeki öpüşme sahneleri, bir programdaki diyalog, Recep Tayyip Erdoğan’a yapılan eleştirinin ‘hakaret’ sayılması, kliplerde bikinili kadınların dans etmesi... Her biri RTÜK tarafından ceza nedeni sayılabiliyor. İster istemez de bir oto kontrol başlıyor televizyon kanallarında. Kliplerde bikini yerine pantolon tercih ediliyor, sevişme sahneleri bir bir kesiliyor ve daha pek çoğu...

Önceden hiçbir şekilde ceza verilmeyen kanallara da cezalar verildiğini görmeye başladık. Muhalefet yapan kanallar pür dikkat takip ediliyor. TRT ise onlarca kez eşitlik ilkesini ihlal etse de, kanala hiçbir yaptırım uygulanmıyor. CHP kontenjanından RTÜK üyesi olan Ali Öztunç kararların çoğunun iktidar partisi üyeleri ile alındığını ifade ediyor ve “İnanın hiç tahammülleri yok. Aykırı sese, farklı görüş açısına, demokrasiye hiç ama hiç tahammülleri yok” diyor.  

Ali Öztunç ile tarafsızlığını çoktan yitiren bir RTÜK’ten, kararların nasıl alındığına kadar, bir çok konuyu konuştuk.

RTÜK, son zamanlarda bir sansür kurumu gibi işliyor. Sürekli cezalar veriliyor çeşitli televizyon kanallarına. Nasıl bu hale geldi?
RTÜK özellikle Gezi direnişi ve 17 Aralık operasyonundan sonra verdiği cezalar ile gündeme geldi. Gezi direnişini yayınlanan kanallara gözünün üstünde kaş var mantıksızlığıyla cezalar kesildi. 17 Aralık sonrası belli bir gruba yakınlığıyla bilinen kanallara da aynı şekilde çok ağır cezalar verildi. Üstelik 1 yıl önce bu kanallara dokunulmuyordu. Bu kanallar el üstünde tutuluyordu. Ama sonrasında en ince ayrıntısına kadar incelemeye alındılar. Daha önce bir uzman ile takip ettirilen kanallar, daha sonra en az iki uzman tarafından izlemeye alındı. Tüm bunlar gösteriyor ki RTÜK bağımsız olması gerekirken hükümetin kontrolünde görev yapıyor. RTÜK’ün AKP kontenjanından seçilen üyeleri maalesef siyasi konjonktüre göre kararlar alıyorlar.

‘HÜKÜMETE YAKIN KANALLARA RAPOR HAZIRLANMIYOR’

RTÜK gibi bir kuruma gerçekten ihtiyaç var mı? Dünyada bu kurumlar nasıl işliyor? Diğer ülkelerde de benzer durumlar yaşanıyor mu?
Tabii ki ihtiyaç var. Dünyanın tüm ülkelerinde de RTÜK gibi denetleyici ve düzenleyici kurumlar var. Ancak bu kurumun tarafsız ve bağımsız olması gerekir. Kağıt üstünde baktığımızda bu özellikler var görünüyor. Ama uygulamada asla yok. Yayıncı kuruluşlar Siyasi pozisyona göre ayrıştırılıyor. Hükümete yakın kanallar ile ilgili hiç rapor hazırlanmazken, hafiften muhalefet yapan kanalların ensesine biniliyor. Hatta bazı diziler var. Eğer bu diziler bırakın muhalefeti ortada yayın yapan bir kanalda yayınlanırken ceza üstüne ceza alıyor ama hükümete yakın bir kanala geçince bir tane bile rapor hazırlanmıyor.

Peki nasıl olmalı denetleyici kurum?
Herkese eşit mesafede olmalı. Tek görevi cezalar ile kanallara darbe vurup onları ıslah etmek olmamalı. Tam tersine sektörün daha da gelişmesine, basın özgürlüğünün sağlanmasına, kaliteli yayıncılığın yapılmasına hizmet etmeli. Görevi bu olmalı. Ama bugün RTÜK için bunu söylemek imkansız.

‘BUNU NASIL BİR RUH HALİ YAZDI’

TRT tartışmalı kararlar alıyor. Son olarak RTÜK Calvin Harris’in Summer klibini yayınlayan Kral Pop TV’ye “müstehcenlik” gerekçesiyle ceza kesti. Daha önce de Shakira ve Rihanna’nın klibi nedeniyle cezalar verilmişti. Üstelik tüyler ürpertici gerekçeler* açıklanıyor...

RTÜK’ün son dönemlerde yabancı kliplerle ilgili aldığı kararlar tüm dünya tarafından gülünç karşılanıyor. Milyonların İnternet’ten izlediği, dünyada neredeyse tüm televizyonlarda yayınlanan kliplere ceza veriliyor. AKP kontenjanından seçilen üyeler kliplerde kadın görüntüsüne dahi tahammül edemiyorlar. İsteniyor ki kadınlar kliplerde oynamasın. Uzmanların raporlarına gelince içler acısı. İnanılır gibi değil. Raporları okuyunca bazen “Bunu nasıl bir ruh hali yazmıştır” diye düşünüyorum. Yatak, yatak odası ve küveti cinsel dürtüleri artırıcı olarak gören ve bunu raporunda yazan bir anlayışı anlama imkanımız yok. Bu görüşlerimizi her zaman dile getiriyoruz ama AKP kontenjanından seçilen üyeler bir blok olarak harekete ediyor ve tek bir bakış açısıyla oylarını kullanıyorlar. Bu duruma biz de itiraz ediyoruz. Çünkü doğal olanı bu. Bir yandan “AB” diyeceksiniz, “çağdaşlık ileri demokrasi” diyeceksiniz, öbür yandan “Bikinili kadın görüntüsü var” diye ceza vereceksiniz.”Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu”

En çok hangi konular RTÜK üyelerinin karşısına geliyor ve hangi konularda hassasiyet gösteriyorsunuz?
RTÜK’ün affetmediği en önemli, konu bitkisel ürün adı altında verilen reklamlar. İnsanların sağlığı ile oynanıyor. Bir bitkisel ürün ilaç gibi gösteriliyor ve neredeyse bu ilaç tüm hastalıklara deva gibi lanse ediliyor. İnsanların umutları ile oynanıyor. Bizim buna müsaade etmemiz beklenemez. Biz görevimizi yapıyoruz. Devletin diğer kurumlarının da bu konuda görevlerini tam yapması gerekiyor.

‘AYKIRI SESE TAHAMMÜLLERİ YOK’

RTÜK’ün kararları genel itibariyle hükümet partisinin oyları ile alınıyor bu tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Evet. Kabul etmek gerekir ki bu kararlar muhafazakarlaşan bir Türkiye’nin göstergesi oluyor. İnanın hiç tahammülleri yok. Aykırı sese, farklı görüş açısına, demokrasiye hiç ama hiç tahammülleri yok. Dün kendilerinden olanlar eğer bugün kendilerine itiraz ederse onlara da bindiriyorlar. Asıl dünyaları iktidar hırsı. İktidarın verdiği sarhoşlukla insafsızca acımasızca uygulamalar yapıyorlar. Bizim tek isteğimiz var.  Herkese eşit olunsun, tarafsız olunsun ama onlar bunu kabul etmiyor ve önce bizden olunsun diyorlar.

RTÜK TRT’NİN YANDAŞLIĞINA GÖZ YUMUYOR

TRT’nin cumhurbaşkanı adaylarının haberlerini verme, onları ekrana çıkarma konusunda eşitsiz davrandığına dair tepkiler var. RTÜK “TRT konusunda harekete geçmeli” diye çağrılar yapıldı. Son toplantınız da tartışmalı geçti sanırım.
TRT Kamu yayıncısıdır. Toplumun tüm kesimlerinden alınan vergilerle yayıncılık yapmaktadır. Dolayısıyla herkese eşit olmak zorundadır. Her kesime hitap etmek zorundadır. Geçen yerel seçimlerde TRT bu tarafsızlığını yerine getirmedi. YSK, tarafsızlık ve fırsat eşitliğinin ihlal edildiği gerekçesiyle TRT’ye yayın durdurma cezaları verdi. Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise TRT Aynı TRT. Maalesef tek adayın yayıncısı konumunda. Oysa üç cumhurbaşkanı adayı var. Her üç adaya da eşit sürede yer verilmek zorundadır. Bizim itirazımız da bu noktada oldu. Dört muhalif üyenin hazırladığı bir başvuruya karşılık önümüze getirilen rapor gerçekten bizlere hakaret niteliğindeydi. 4 TRT kanal ile ilgili rapor isteniyor ama tek kanal ile ilgili rapor geliyor. Üstelik her şey net iken ceza istenmiyor. Uzman raporu ise evlere şenlik. Bir aday popüler olduğu için ona fazla yer verilebilir mantığında hazırlanmış. Buna isyan ettik. TRT bir yandan yandaşlık yapıyor. RTÜK ise TRT’nin bu yandaşlığına göz yumuyor hatta sırt sıvazlıyor. RTÜK herkese eşit olması gerekirken maalesef sayın Erdoğan’ın yandaşlığında en önde koşuyor.

RTÜK’ÜN VERDİĞİ CEZALARDAN BAZILARI:

* Show TV’de yayınlanan ‘Makina Kafa’ programında kaba, küfürlü ve cinsel içerikli konuştuğunu tespit ettiği Okan Bayülgen ile Kanal D’de ‘Arkadaşım Hoş geldin’ programında 45 kez kaba ifadeler kullandığı belirlenen ‘yönetmen’ için iki kanala da idari para cezası verilmesini kararlaştırdı.
* Show Radyo’da “Nihat’la Muhabbet” programında, bir dinleyiciden gelen “Elektrikleri kedinin kestiğine inandım da Twitter ve Youtube’u hangi hayvan kesti diye düşünüyorum” mesajına ‘Hamster’ diyen Nihat Sırdar’ın programı nedeniyle  Show Radyo’ya ceza verildi.
* Hürriyet Gazetesi Yazarı Yılmaz Özdil’in Soma’da ölen işçilerle ilgili “müstahak” sözüne insan onuruna saygılı olma ilkesini ihlalden Halk TV’ye 11 bin TL idari para cezası kesildi.
Seda Sayan’ın ‘Kaynana Gelin Seda’ya Gelin’ programına, ailede özel sayılan durumların açıklandığı belirterek ceza kesildi
* RTÜK henüz yayınlanmayan bir filmin (Mina Kunis ve Justin Timberlake’in oynadığı Arkadaştan Öte) , 50 saniyelik tanıtım videosunu müstehcen buldu ve TV 2 kanalına 20 bin lira para cezası verdi.
* Bugün TV’de yayınlanan Bugün Spor isimli programda, Brezilya-Sırbistan mücadelesinin gösteriminin Kanaltürk’te olacağının duyurulması sebebiyle kanalın, “Yayınlarda gizli ticari iletişime izin verilemez.” şeklindeki yayın ilkesini ihlal ettiğine karar verildi. Kanala, 12 bin 353 TL’lik para cezası uygulandı.

*RTÜK,  Shakira- Rihanna’nın “Can’t Remember to Forget You” klibi için; “Shakira, bir yatağın içerisinde ellerini sık sık bacaklarının arasına götürmekte, iki kadın sanatçı aynı yatağın içerisinde, vücutlarının yarısı açık biçimde, son derece açık saçık giysilerle ve ritmik hareketlerle kıvrılmaktadırlar. Zaman zaman biri diğerinin sırtına yapışmış durumda özel bir yakınlık sergilemektedirler” dedi. Calvin Harris’in “ Summer” klibi içinse  “Sırf kadın bedeninin çıplaklığının cinsellik dürtüleri uyandıracak biçimde, yatak, küvet ve yatak odası gibi cinsellik algısı uyandırabilecek mekanlarda cinsel dürtülere hitap edici kıyafet ve figürlerle sergilemektedir” dedi.

Evrensel'i Takip Et