İşçi sürgününü durduracaklar

Genel-İş Sendikasının çağrısıyla Türkiye'nin dört bir yanında alanlara çıkan belediye işçileri, 1 Ağustostan itibaren yürürlüğe girecek zorunlu sürgünü protesto etti. Torba yasada yer alan ve 51 bin işçinin başka il ve kamu kurumlarına gönderilmesini içeren düzenlemenin geri çekilmesini isteyen belediye işçileri, sürgünün durdurulması için işkollarında örgütlü tüm sendikaları ortak mücadeleye çağırdı.

Ankara’da Çankaya ve Yenimahalle Belediyesi çalışanları öğle paydosunda Sakarya Meydanı’nda buluşarak, yeni Meclis’e seslendi. “Köle değil emekçiyiz, işçiyi köleleştiren torba yasanın 166. maddesi iptal edilsin” pankartını açan işçiler, “AKP yasanı al başına çal”, “Sürgün yasası geri çekilsin” sloganları attı.

YENİ MECLİS GÜNDEME GETİRSİN

Genel-İş Genel Başkanı Erol Ekici, belediyelerde çalışan 51 bin kamu işçisinin sürgün edilmek istendiğine dikkat çekti. “Sosyal haklar düşünülmeden, bu insanların aileleri, onların yaşamları hesaba katılmadan emekçiler sürgüne tabi tutuluyor” diyen Ekici, yeni yasama dönemi başlarken Meclisin torba yasayı tekrar görüşmesini ve emekçilerin lehine düzenlemeler yapılmasını talep etti. Torba yasanın eğer önlenmediği takdirde tarihin en büyük işçi sürgününe neden olacağını ifade eden Ekici, yeni seçilen milletvekillerinin işçilerin taleplerini yeniden gündeme getirmelerini istedi.

BUNUN ADI SÜRGÜN

“Bu kanun, yerel yönetimlerde çalışan binlerce işçinin gözünde bir sürgün yasasıdır. Seçimler nedeniyle uygulaması 1 Ağustosa ertelenen kanuna dayanarak, erteleme kararına kadar da çok sayıda işlem yapılmış ve kanun gereği yapılan işlemler sonucunda birçok yerel yönetimde işçiler çeşitli kurumlara gönderilmişlerdir” diyen Ekici, torba yasanın binlerce işçinin ücret ve sosyal hak kaybına uğramasına neden olacağını bildirdi.

Torba yasanın yerel yönetim işçilerinin sürgününü düzenleyen 166. maddesi tümüyle ortadan kaldırılmasını talep eden Ekici, “İşçiler bugüne kadar çalıştıkları iş yerlerinde çalışmaya devam etmelidirler. Bugüne kadar kanuna dayanarak başka kurumlara gönderilen işçilerden eski kurumlarına dönmek isteyenlere de bu hak tanınmalı, dileyen işçi eski kurumuna dönebilmelidir” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)

Genel-İş Adana şubeleri torba yasaya karşı ortak mücadele çağrısı yaptı. 

Genel-İş 2 No’lu Şube binasında yapılan basın toplantısına çok sayıda belediye işçisi katıldı. DİSK Bölge temsilcisi ve 2 No’lu Şube Başkanı Kemal Aslan, tarihin en büyük işçi sürgünü olarak kabul ettikleri bu uygulama için valilikler bünyesinde kurulan komisyonlara katılmadıklarını ifade etti.

Uygulama ile binlerce belediye işçisinin sürgün edileceğini söyleyen Aslan, işçilerin en son çalıştıkları iş yerlerindeki sözleşmeleri sona erdikten sonra hak kayıplarına uğrayacaklarını dile getirdi. 12 Haziran genel seçimlerinde milletvekili seçilenlere bu yasayı tekrar gündeme getirmeleri yönünde çağrı yaptıklarını aktaran Aslan, yasanın binlerce işçiyi aileleri ile birlikte derinden etkileyeceğini söyledi. İş kolundaki diğer sendikalara da çağrıda bulunan Aslan, “Bu konuda sergileyeceğimiz ortak tavır, önümüzdeki günlerde işçi sınıfının önüne gelecek olan esnekleştirilecek iş düzenlemeleri, kıdem tazminatının kaldırılması, bölgesel asgari ücret ve güvencesiz istihdam konularında ortak mücadeleyi örmemize katkı sağlayacaktır” dedi. (Adana/EVRENSEL)

İSTANBUL'DAN MECLİS'E 'TORBA YASAYI ÇEKİN' ÇAĞRISI

İstanbul’da Genel-İş üyeleri torba yasanın geri çekilmesi için Avrupa Bölge Başkanlığı önünden Saraçhane Parkı’na yürüdü. “Torba yasa geri çekilsin”, “Direne direne kazanacağız”, “Sürgün yasası geri çekilsin” sloganları ile yürüyen işçilere DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Genel Başkan Vekili İsmail Yurtseven de destek verdi.

Genel-İş Avrupa Yakası Bölge Başkanı Mehmet Karagöz yaptığı açıklamada, bütün itirazlarına rağmen torba yasasının 1 Ağustosta uygulamaya geçeceğini, bunun tarihin en büyük işçi sürgünü olacağını ifade etti.

50 bin belediye işçisinin isteğine bakılmaksızın Emniyet ve Milli Eğitim taşra teşkilatlarına gönderildiğine dikkat çeken Karagöz, yeni seçilen milletvekillerine “Sorunu yeniden gündeme alın” çağrısı yaptı.

Torba yasanın yerel yönetim işçilerinin sürgününü içeren 166. maddesinin tümüyle geri çekilmesini isteyen Karagöz, “TBMM’deki emekten yana bütün milletvekillerimizi bu konuda duyarlı olmaya ve söz konusu maddenin tümüyle kanundan çıkarılması için çaba göstermeye çağırıyoruz” diye konuştu.

Eyleme katılan DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, bu yasanın bu şekilde çıkmaması için çok çaba sarf ettiklerini ancak bütün itirazlarına rağmen çıktığını söyledi. Yasaya iki yüz geçirildiğini belirten Görgün, birincisinde herkesin kabul edeceği vergi, trafik gibi cezaların taksite bağlanması olduğunu diğerinde de on binlerce belediye işçisini ve memurunu güvencesizliğe, sürgüne gönderen bölümü olduğunu kaydetti.  

Görgün, “1 Ağustostan itibaren üç gün içinde kendisine gösterilen yere gitmeyen 50 bin belediye işçisi işten atılacaktır. Yani ya işten atma ya sürgünle karşı karşıyalar. Bu iş sadece 50 bin işçinin sürgünü ile de kalmayacak daha sonra da memurların iş güvencesini ortadan kaldıran hükümler yürürlüğe girecek” diye konuştu.

Yeni kurulan parlamentoya ve hükümete çağrıda bulunan Görgün, bu yasanın işçileri güvencesizliğe iten bölümünün uygulanmamasını ve yeniden tartışılmasını istedi.  

Yasaya karşı diğer konfederasyonlara da çağrı yapan Görgün, “Dün bu yasa çıkarken sessiz kaldınız, artık yürürlüğe girecek bu sessizliğinizi bozun. Sesimize ses katın. Birlikte eylem yapmak istemiyorsanız da, kendiniz bir şeyler yapın” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

KOMİSYONLARA TEMSİLCİ GÖNDERİLMEDİ

Belediye işçileri İzmir’de Konak Sümerbank önünde eylem yaptı. Genel-İş Genel Sekreteri Kani Beko tarihin en büyük işçi sürgünü olarak tanımladıkları kanunu meşru kabul etmek anlamına geleceği için Valilikler bünyesinde oluşturulan komisyonlara temsilci göndermediklerini belirtti.

İşçiyi, işçilikten doğan haklarını ve insani haklarını hiçe sayan torba yasanın uygulanmasının seçimler nedeniyle 1 Ağustos’a ertelendiğini belirten Beko, “Erteleme kararına kadar çok sayıda işlem yapılmış ve birçok yerel yönetimde işçiler çeşitli kurumlara gönderilmişlerdir” dedi. Beko, Torba yasanın 166. Maddesinin tümüyle ortadan kaldırılması ve işçilerin bugüne kadar çalıştıkları yerde çalışmaya devam etmesi gerektiğini belirtti. TBMM’deki emekten yana tüm milletvekillerini bu konuda duyarlı olmaya çağıran Beko, “Söz konusu maddenin tümüyle kanundan çıkarılması için çaba göstermeye çağırıyoruz” dedi.

Beko, AKP’nin dayatmasıyla çıkan bu yasaya karşı belediyelere de mevcut personelini başka kurumlara göndermeme çağrısında bulundu. Sendikaların da bu konuda ortak davranması gerektiğini ifade eden Beko, “Bu konuda sergileyeceğimiz ortak tavır, önümüzdeki dönem işçi sınıfının önüne gelecek olan iyice esnekleştirilecek iş düzenlemeleri, kıdem tazminatının kaldırılması, bölgesel asgari ücret ve güvencesiz istihdam konularında ortak mücadeleyi örmemizde katkı sağlayacaktır” dedi.

MİLLETİN İRADESİ NEREDE

Seçildikleri halde Meclis’te yerini alamayan milletvekillerine de değinen Beko, “Sendikamız, toplamda 2,5 milyon seçmenin iradesinin Meclis’e yansıtılmamasına yol açan gelişmeleri üzüntü içinde izlemektedir” dedi. Gelişmeler karşısında daha önce “milletimin iradesi” sözcüklerini dillerinden düşürmeyenlerin ortaya çıkan demokrasi dışı durumu savunmaya kalkmalarını esefle izlediklerini belirtti. (İzmir/EVRENSEL)

ANTEP'TE BASIN AÇIKLAMASI

Genel-İş Gaziantep şubeleri de sendikası binasında basın toplantısı düzenledi. Basın açıklamasını okuyan DİSK Bölge Temsilcisi Nihat Bencan, sendikalarının esnek çalıştırmaya karşı etkili bir mücadele yürüttüğünü, bu konuda uzlaşılacak ve görüşülecek bir boyutun olmadığını belirtti. Milletvekillerine bu sorunu yeniden gündeme getirmeleri çağrısı yapan Bencan, işçilerin bugüne kadar çalıştıkları işyerlerinde çalışmaya devam etmesini istediklerine dikkat çekti.