Memleket error veriyor!?

Özge KURU

Gün geçmiyor ki memlekette “gün geçmiyor ki” denecek yeni bir gelişme olmasın. Bazılarını sosyal bilimlere sığınıp anlamlandırmaya çalışırken bazılarına şöyle okkalı bir “oha” demek için tek başımıza nefesimizin yetmeyeceğini düşünüyoruz. Hani İsviçre nasıl bilim insanlarıyla ünlüyse ya da Zürih laboratuarlarıyla akıllara kazınıyorsa bunlar da bizim şanımız şöhretimiz. Yazının devamında son bir haftada memlekettin haber kanallarına düşen olaylara yer vereceğiz. Bunlar sadece biri “dürüst, tarafsız, ahlaksız” habercilik yapan Zaytung’dan. Tek okuyuşta fake haberi bulup “ohaa selfielerini” bizlere gönderen okurlarımıza Evrensel Pazar gazetesinden zırnık yok, hatta yolda görsek selam vermeyiz.

HİPOKRAT YEMİNİ DEĞİŞTİ

Eli dudağında sus diyen hemşireden sonra sağlık dünyasına öyle bir katkı sunduk ki artık herkesler bizden bahsedecek. Sakallı’nın “değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” lafını düstur edinip, Hipokrat’ın yeminini hızımızı alamayıp bir haftada iki kere değiştirdik. Telif melif de yok ne de olsa. Esenler Kaymakamlığı Hukuk İşleri Şefliği, bir aile sağlık merkezinde çalışan hemşire ve doktorlar hakkında yürüttüğü soruşturmada, Hipokrat yeminine “Hastalarımı memnun edeceğime...” cümlesini ekleyerek üstün başarı nişanını hak etti. Şefliğin duvarına “Memnuniyetinizi dostlarınıza, şikayetinizi şefliğimize anlatın” tabelasını da astığı gelen haberler arasında. Üniversitelerimizinden birinin özverili çalışmasıyla yemindeki gereksiz ifadeler de çıkartılarak (Din, milliyet, ırk, siyasi eğilim ya da toplumsal sınıf ayrımlarının görevimle hastam arasına girmesine izin vermeyeceğime) “Allah’ın huzurunda yemin ederim” ibaresi eklenerek muasır medeniyetler seviyesinin iki yakasına yapışmış olduk. Yalnız dün gittiğim hastanede kadın hastalıkları servisinde 3 kişi aynı anda muayene olurken yaklaşık 9 saattir aralıksız çalışmaktan saçları karışmış, tişörtünün altından atleti sarkan ‘çılgın profesör’ havalı hekimin yeni Hipokrat yeminini bu kadar hızlı hayata geçirdiğini görünce inanın gözlerim yaşardı. 2 saat randevumu bekledikten sonra yüzüme bakarak muayene eden doktorumun reçetesiyle Allah’ın huzurunda gayet memnun olmuş bir şekilde tedavimi oldum.

HİPSTER’LAR UMREDE

Geçtiğimiz günlerde 27 kişilik sakallı Hipster (detaylı bilgi için bakınız sayfadaki fotoğraf) grubu festival ring aracı sanarak Umre organizasyonu yapan bir tur şirketinin servisine bindi. Neyse ki Mekke’den müjdeli haber geldi de içimize su serpildi. Araya Diyanet İşleri Başkanlığı’nın girmesiyle Hipster’lar güvenli bir şekilde kutsal topraklarda bir otele yerleştirildi. Başkanlık umre kafilesini, ‘Onlar da Allah’ın kulu’ diyerek Hispter’lardan korkmamaları yönünde uyarırken tur firması yetkilisi Mustafa Bulandar uçağın kalkış esnasında grupta bir farklılık olduğunu anladığını söyledi. Bulandar, “Ben bunları uçağa bindirirken hepsinin kulağında duran dev kulaklıklardan kıllanmıştım, aralarında dar, bordo renkte ihram giyenler vardı. Böyle hacı mı olur demiştim ama o an konduramadım. Parayla imanın kimde olduğu belli olmaz neticede” dedi. Hipsterlar böylece salavatla, İranlı etnik indie grupların parçaları arasındaki farkı da öğrenmiş oldu, kar kardır. Hatta ortamın atmosferinden çok etkilendikleri öğrenilen Hipsterların, hacı tasından kolçaklı saate, yeşil taşlı yüzükten bastona dek henüz piyasa olmamış birçok aksesuar keşfetmekten çok memnun oldukları bildirildi.

IŞİD STORE AÇILDI

Bu haftanın tüm dünya gündeminde yer almayı hak eden başka bir gelişmesi ise İstanbul Bağcılar’da açılan IŞİD store oldu. IŞİD örgütünün bayrağı bu mağazada tişört olarak satılmaya başlandı. Irak ve Suriye’de kestikleri başlarla top oynarken görüntülenen örgütün bayrağından futbol üniforması da üreterek piyasaya sürmeyi planlayan mağaza, tişörtlerin yanında şimdilik sadece şeriata uygun kadın elbiseleri ve çarşaflar satıyor. Mağaza çalışanları müşterileri bayrağın üzerindeki işaretin peygamber mührü olduğunu söyleyerek aydınlatırken müşteriler kafalarına takılan soruları mağazanın halklar ilişkiler bölümüyle paylaşıyor. En çok gelen sorular arasında ise “Üzerinde ayet ve Peygamber mührü olan bu giysilerle tuvalete girilebilir mi?​” olduğu söylendi.